ya aslında doğru,
aradığın her şeyi bulabileceğin tek yer,
ne arıyorsan ...
ama bir o kadar da korkutucu işte, acayip bir tempo var.
Ankara nın uyuşukluğu yavaşlığı ile kıyaslayınca insanın kafası karışıyor.
tabii alıştık Ankara ya, bu saatten sonra İstanbul kasar artık,
bir boşluk bulup eski mekanları kolaçan edeyim dedim,
ohoooo
biz hala Kemancı nın eski Galata Köprüsü nün altında olduğu
Erkin Baba nın Bilsak Kafe de canlı söylediği
Oğuz Aral ın çömez çizerlere Ortaköy de tarama ucu açmayı öğrettiği
Kalamış meydan da arabalara park yeri bulabildiğimiz, (aslında park yeri aramazdık, yerimiz zaten belliydi, başkası park etmezdi)
zamanlarda kalmışız
Eski Çamlar Bardak Olmuş.
yok yahu CJ ile değil, ama o trafikde iyi iş çıkarırdı