Hemen kıyafetleri atıyoruz. Gezi boyunca su birikintisi görülse içine dalabilmek için her daim hazır bulunan şortlar giyiliyor. Bölgedeki karların erimesiyle oluşan göl Macahele inen dereleri besliyor. Mevsimin Ağustos olmasından sebep Kuzey sırtları hariç kar olmamasına ragmen su resmen buz. Çabucak giyinmedeki hevesini suya atlamada gösteremeyen ben bir çırpıda suya atlayıveren Hilmi abiden aldığım cesaretle atlayıveriyorum. Gerek derinlik fobisinden gerekse suyun soğukluğundan hemen dışarı atıveriyorum kendimi. Sonra suya yeniden..
Paha biçilemeyecek öğle yemeklerimizden birini de burada yiyoruz. Termostaki sıcak suyla birde yorgunluk kahvesi.. Sonra hadi bir daha suya..
Vedalaşmak ne kadar zor olsa da bizi yeni güzelliklerin beklediğini bildiğimizden vedalaşıyoruz Yıldızlı Göl ile.
"Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım,
ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!"(Mevlana)
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
.... CAN YÜCEL
Dün o dağın tepesinden bakıyorduk.
Kafkasör Şenlikleri boğa güreşinin galibi önümüzdeki sezona hazırlanmak için sahibiyle yaylaya çıkmış. Sadece sahibi ve boğa sabah ve akşam uzun uzun yürüyüşe çıkıyorlar. Şampiyon olduğu duruşundan yürüyüşünden belli, bakmıyor, baktırıyor
Beyaz Su Yaylası - Atanoğlu Yaylası - Karagöl rotası
Bugün ki rotanın bir kısmı iki gün önceki zirveden...
Camiliye gidip iki gün kaldıktan sonra; hem üşengeçlikten hem de tek başıma olduğumdan gidilecek yerde olası uyum problemlerini de düşünerek "başka yerlere gitmeye gerek yok. kal buralarda" diyordum kendi kendime. Ama sonrasında Beyazsu yaylasında geçirilen o mükemmel üç gün, kazanılan dostluklar, fikirsel/zihinsel kazanımlar gerçekten çok güzeldi.
Sayılı gün çabuk geçer derler ya yalan. O kadar uzun geldi ki bana o üç gün. Hele her dakikasına bir ömür sığabilecek anlar da yok mu.. Velhasılıkelam veda vakti geldi. Bugün Hilmi abi ve eşinden ayrılarak tek başıma Beyazsu yaylası - Atanoğlu yaylası - Borçka Karagöl rotasını takip ederek Karagöl'e ulaşacağım. Hava açık patika yol az da olsa belirgin olduğundan tek çıkıyorum. Vedalaşıyoruz Karçal Dağı eteklerinde, çok şeyler sığdırdığımız üç günü geride bırakarak..
Resmin solunda ve ortalarındaki açık yeşil ağaçsız alan ilk gün gittiğim ve ilk sayfada resimlerini paylaştığım Gorgit yaylası. O gün sisten karşı tepeleri görememiştim. Hilmi abi ve eşi İsa abi rehberliğinde Beyazsu yaylasından Gorgit Yaylasına varmış durumdalar. Tam karşımdalar yani, mesafe uzak olsa da.Bağırıyoruz karşı tepelerden birbirimize avazımız çıktığı kadar ama nafile.. cepten konuşuyoruz bizde..
Atanoğlu yaylasına varıyorum. Öğle arası vakti de geldiğinden uzun bir mola veriyorum.. Yolun çoğunu yürüdüğümü düşünmeme rağmen molayı kısa kesiyorum.