BEYAZ MARTI Adriyatik Yollarında

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mdr Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 804
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 151,753
Ynt: BEYAZ MARTI Adriyatik Yollarında

17 Haziran.

Sabah saat 8 gibi uyanıp toplandık. Rijeka'ya doğru yola çıktık. Saat 10 da Rijeka'ya vardık.
Rijeka çok tarihi bir yere benziyor. Eski ve tarihi binaları var. Güzel bulvarları var. buradan slovenya sınırına doğru gidiyoruz. Giderken yolda gördüğümüz Lidl Markete uğruyoruz ve ekmek , tavuk makarna ve meyve suyu alıyoruz. 45 kuna tutuyor. Buranın meyve suları gerçekten çok güzel

Slovenya sınırına yaklaşırken Vinyet hakkında şüpheye düşüyoruz. Vinyet almadan otoyollara girilmiyor bu doğru. Ama normal yollar için cezası var mı merak ediyoruz ve iki üç markette durup çalışanlarına teker teker soruyoruz. Hepsi bize otoyolu kullanmazsanız gerek yok diyor. Bu sevindirici haberden sonra saat 11.15 te Slovenya sınırına varıyoruz.
Amacımız burayı doğrudan geçip italya'ya varabilmek.

İtalya'ya varıyoruz ve bir trafik karmaşasıyla karşılaşıyoruz Trieste'de. Yolun yarısını işgal eden parketmiş arabalar, yolun ortasında stop ettiren ışığı beklemeden geçen araba sürücüleri...
Yol kenarında denize giriyorlar ve betonda güneşleniyorlar.

Hedefimiz Venedik. Orda iki gün kalıp içimize sindire sindire gezmek ve dinlenmek istiyoruz..

 

Etiketler
Ynt: BEYAZ MARTI Adriyatik Yollarında

Uzun bir yolumuz var. Ve hava çok çok çok sıcak :-\
Önde babamın yanına oturuyorum. Güneş öyle yakıyor ki bizi, en sonunda mola verip biraz serinlemek istiyoruz. bir benzinlikte gölgede durup, karpuz peynir ekmek yiyoruz. bu bunaltıcı sıcakta çok iyi geliyor.


Yollar çok güzel. İnanılmaz üzüm bağları ve mısır tarlaları var. Yerleşim yerleri birbirinden kopuk değil. Bu arada Trieste ve yollardan, kısacası Trieste Venedik arasından biraz fotoğraf paylaşmak istiyorum







 




















Ynt: BEYAZ MARTI Adriyatik Yollarında

Sonunda Venedik'e varıyoruz. Venedik'in içine araba veya karavan almıyorlar tabiki. sadece otobüslerle gidebiliyorsunuz ama Venedik'e en yakın kampa Camping Rialto'ya varıyoruz.

Fiyatı öğrenmek için ben ve bama aşağı iniyoruz. Kız italyan olduğu için İngilizcesi çok aksanlı. Ama anlaşabiliyoruz her şekilde.
Günlük ücretim 31€ olduğunu söylüyor. Uzun uzun hesaplama yapıyor hesap makinesiyle. Yeni olduğu çok belli.
Girişe yakın hoş bir yer seçiyoruz. Öğrenciler çok.

Buraya arkadaş gruplarıyla gelip çadırlarda uygun fiyatlara kalıyorlar.
Elektrik girişi üçlü. Kabloya ihtiyacımız var bunun için. Gidip istiyoruz. Ama kamp bunun için kurnazlık tasarlamış.

minnacık şey için 3€ istiyor. Vermek istemiyoruz haliyle çünkü çok komik bir şey bu. Daha önceki kaldığımız Dubrovnik'teki kampta da birleştirici kablo kullanmıştık ve para istememişlerdi. Sadece kullanıp zararsız bir şekilde iade etmeniz gerekiyordu.

Uzun bir anlaşamamazlık sonunda kız kabloyu faturanın üstüne not edip veriyor.

Alıyoruz. Yerleştikten sonra hemen Venedik'e gidiyoruz otobüsle. Otobüs biletini Camping'ten alabilirsiniz. 3 kişi gidiş dönüş 7.30€.

Elimizde Venedik haritası var. Ama ona sadık kalmak zorunda değiliz ki kalmadıkta.Ara sokaklara girdik hatta kaybolduk
Ama Venedik'in haritaya baka baka belirli yerlerini gezerek gezmiş sayılacağına inanmak zor.
Bütün şehri baştan sona gezdik. Ama çok yorulduk.
Fotoğraflarla başbaşa bırakmak lazım şimdi sizi biraz ki atmosferi yaşayın..