Kamping yaklaşık 20 küsür km mesafede..İşletmesi iyi olsa mükemmel bir yer..Ama bizdeki bazı zihniyet gibi ürün kendi kendini satıyor.. ???
Bu kadar sabit çekme karavanı bir arada burada gördüm.Sanki Avrupada ne kadar yürümeyen çekme karavan varsa buraya getirip baglamışlar ..Çogu yerinden hareket etmesi için mutlaka başta lastikleri dahil iyi bir bakımla ancak yürür..Bunları sanırım oda-çadır niyetine kullanıyorlar.Ön sıranın hemen arkasında çam agaçları altında yer bulup acil acele yapmam gereken işleri yapıp hemen suya daldım....brrrrrrrr
Duru temiz ve cam gibi bir göl..ilk girdigimde soguk geldi..ama bu havada iyi oluyor sonra alışıyorsun..Sonradan farkettim su yılanı var.1 metre boyları kesin var..Zarar gelmez ama yüzü soguk bu meretlerin yahu..
Vallahi bu rapor alışkanlık yaptı, İsmail bey bitirince ne olacak, boşluğu hangi raporla dolduracağım diye inanın düşünüyor insan.
Gittiğiniz, gezdiğiniz yerler o kadar güzel ve dingin yerler ki, karelere yansıyor ve insanın içi/ruhu rahatlıyor.
Ahmet bey ;
bu konuda sıkıntı yaşamayız sanırım.Gezenbilir ailesi o kadar genişledi ki...Biri biter öbürü başlar gibi pıtrak gibi geziler oluyor..En kötüsü boşluga düşersek yaparız bir karavancı buluşması... onunla oyalanırız 3-4 hafta..
VAP' Alıntı:
Vallahi bu rapor alışkanlık yaptı, İsmail bey bitirince ne olacak, boşluğu hangi raporla dolduracağım diye inanın düşünüyor insan.
Gittiğiniz, gezdiğiniz yerler o kadar güzel ve dingin yerler ki, karelere yansıyor ve insanın içi/ruhu rahatlıyor.
Kaldıgımız yerden devam..Ohrid kalesi gezimize kişi başı 30 denar (bilgi olarak 1 €=61 denardı ) aracımızı bıraktıgımız Ohrid meydanındaki otoparka 30 denar verdik.Bu fiyatları başka Adriyatik ülkelerinde bulamayacagız.. ;D ;D
BANA GÖRE GEZDİGİMİZ ÜLKELER İÇİNDE EN UCUZU MAKEDONYA İDİ.
Ulica auto kampingde güzel bir su sefasından sonra...ilk defa deliksiz uyku çektim..Sabah kendimize ödül verdik bize göre saat 08.00 de kalktık.Onlara göre ise tabii ki 07.00 idi.
ULİCA AUTO KAMPİNG wi-fi yoktu.3 kişi ve Karavanımız günlük 10€ verdik.Ucuzdu ,çok güzel manzarası ve konumu vardı.biraz bakımlı olsa burada bir hafta bile kalınırdı.Hiç otoyola para vermedik..Bilmiyorum biz mi otoyol bulamadık ;D ;D
Aylak aylak o günü mümkün oldugunca atalet momentini bozmamaya gayret ederek ögle sonunu ettik..
Harita-rota gps ayalamalarından sonra yolumuzu Strugaya çevirip oradan Arnavutluga geçecektik.Struga ohridden sonra cazip gelmedi.İçinde bir tur atıp yolumuza devam ettik.Kara dirim şehre ayrı bir hava veriyor...Strugada daha çok müslüman var sanki..Hemen hemen çok köyünde cami var..
Rahat ve seyir dolu bir yolculuktan sonra Arnavutluk sınır kapısına geldik..Her iki sınır kapısında da (çıkış yaptıgımız Makedonya ve giriş
yaptıgımız Arnavutluk ) türkçe biliyorlar.Arnavutluga girişte hemen hissediliyor fakir bir ülke oldugu..Elbasana 50 km yolumuz var.
Daglardan inerek Arnavutluga dogru gidiyoruz.Sık sık araç yıkama LAVAZH (ege yöremizde meşhurdur..bir boru ucuna duş fıskiyesi takılır araç altında duş alır ... ;D ;D ;D nasıl yıkanıyorsa.. ) yerleri çıkıyor karşımıza.. işaretle yıkamak isteklerini söylüyorlar.
ARNAVUTLUK
Karadag,makedonya,Yunanistan ve kosova arasında kalan Arnavutluk, 3 milyona yaklaşan nüfusu ile Adriyatige sahili olan uzun ince bir
ülkedir.plakası AL para birimi Lek..Enver hocadan sonra serbest piyasa ekonomisinin sancıları,altyapı çalışmaları heryerde kendini göstermektedir.
Ana yolda bazan keçiler yolumuzu kesip aheste aheste geçiyorlar.Piskhan diye bir bölgede eski bir yüksek köprü objektiflerimiz poz verdi.Tarlalarını sabana koştukları eşekle süren var.River Bustricada Enveer hoca zamanında yapılmış demir köprü ve çok sayıda 2.Dünya savaşında savunma amaçlı koruganlara rastlıyoruz.Nehir seyahatimiz boyunca neredeyse bize sagımızda yada solumuzda bize eşlik etti.Tirana vardık..