olguncandan
Zirve
- Mesajlar
- 1,543
- Tepkime Puanı
- 3
Tüm hazirûna saygılar sunuyorum.
Bu siteye üye olalı uzun zaman oldu. Ama doğrusu diğer katılımcılar kadar çok sık giremedim. İlgimi çeken konuları okumakla yetindim sadece. Baya da sevdiydm doğrusu. Çünkü katılımcıların uzmanlık alanlarında çok güzel paylaşımlarına tanık oldum. (Karavan konusu mesela) Dediğim gibi, fazla müdahil olamadım bu ortama.
Arzum odur ki, forumdaki bu seviye düşmesin. Gerçekten "gerçekler" paylaşılsın... Çorbada benim de tuzum olsun.
***
Tarih 27 kasım ve bir Duster aldım. Teslimi gelecek hafta. (Salı-çarş)
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, herkesi ilgilendiren konularda, tüm deneyimlerimi doğru olarak paylaşacağım. Kendi arabamı beğenmek için onu methetmeye ihtiyacım yok; çünkü arabalara özel bir tutkum yok. Araba, çarpısı ne olursa olsun, binilecek bir nesnedir o kadar. Herkesin bildiği, güvenli olmalı; benim için ise, konfor da fena olmaz...
Dostlar, zatım off-roadcı değil. Sürücü olarak ise, çok agresif değilim. Belki aşırı derecede güvenlik taraftarıyım. İlkem şu: Gideceğim yere "varabilmek". Dilediğim yere de gidebilmek. Mesleğim de öğretim üyeliği.
Marka düşkünü de değilim. Ama biliyorum ki, bilinen markalar haklı nedenlerden dolayı bilinir olmuşlardır. Belli bir kalitesi vardır. Ona da hak veririm. Dolayısıyla bindiğim arabanın birazcık eli-yüzü düzgün olmalı. Klima ise "olmazsa olmaz"...
***
Küçük otomobillerdeki görüş açısı darlığı dolayısıyla, yani yere yakın olunca yoldaki ufuk çizgisini algılamak biraz risk içerdiğinden, daha yüksek bir arabaya binmeyi hep arzu ettim. Bir de, araba biraz ağır olmalıydı ki, yüksek hızlarda sorun yaşamayayım. Biraz da "kaslı" olmalı...
Bildiğiniz gibi, bu özellikteki arabalar çok çok pahalı. Ayrıca bu arabalardaki motor hacmi-vergi sorununu biliyorsunuz. Yakıt da cabası... Şu hesaba katılmıyorum. Efendim dizelin avantajlı olması için senede bilmemkaçbin km yapmak lazım, yoksa aradaki fark-benzin-mazot vs. vs. tartışmalarını anlamlı bulmuyorum. Bu hesap, ticaretle uğraşanlar için doğru bir hesaptır. Ama ben ticaretle uğraşmıyorum ki. Ayrıca, aradaki farkı bir kenara koyup yedek akçe olarak da tutmuyorum. Bu yüzden, pompaya yanaştığımda cebine verilen hasar önemli.
Başka bir husus; azıcık engebeli yollara, mesela dağ yoluna normal otomobille giremezsiniz. Ben ise dağ bayır gezmeyi seviyorum.
***
Gelelim Dustar'a
Aslında bu arabadan geçen birkaç haftaya kadar haberim bile yoktu. Bir sergi yerinde gördüm; sonra geldim eve ve internetten araştırdım. Gördüm ki Dacia/renault böyle bir araba çıkarmış. Teknik özellikler, donanım vs. vs. ve de fiyat...
Aklıma yattı; olabilir dedim. Daha derinlemesine araştırdım. Bu forumdaki tartışmaları okudum. (soruları, izlenimleri, bilgileri değerli buldum, anlamsız tartışmaları ise görmemeyi arzu ettim) Başka kaynaklara baktım, oto testlerini okudum. (Bazı sitelerin testlerini ciddiye alıyorum. Çünkü önceki arabamı (C3) alırken o testlerdeki yorumları da göz önüne almıştım, hepsi birebir doğru çıktı)
Sonra da gittim test sürüşü yaptım. Sürdüğüm araba 4x2 idi. Pazarlığa oturduk; 45500...
Lauretti, 4x4, dizel, opsiyonlardan sadece biri (şu yanları basamaklı, karartılmış camlı olandan) var, klima ABS var, ESP yok. Olsaydı iyi olurdu ama, zaman uzayacaktı ESP'lisi için. Park sensörünü pazarlıkta unuttuğum için sonradan ben taktırıyorum. Sesli, 145 tl.
Bir katılımcımız "kim duster alır" diye güzel bir yorum yapmıştı, güzel şeyler söylemişti. Bir şey de ben ekleyeyim; kafasına yatan, riski göze alan Duster alır.
Ben de öyle yaptım. Bu arabayı almanın risk olduğunu biliyorum. Çünkü yollarda kendini henüz kanıtlamamış. Öyle birkaç kişinin kullanmasıyla, üç-beşyüz km. yol yapmasıyla bir araba kendini kanıtlamış olmaz. Birçok kişi binmeli, olumlu ve olumsuz yönlerini görmeli, araba çeşitli sınavlar vermeli vs. vs. "Eeee, ben beklesem zaten yaşım datanmış elliye, iyice ihtiyarlayınca mı alacağım..." diye düşündüm.
***
Aşırı beklentim yok.
*Yola biraz daha yukarıdan bakabileyim.
*Vergisi yüksek olmasın. (Ki, bu beklentim yerini buldu zaten, C3ile aynı)
*Sorun çıkarmasın, dağ-bayır götürsün, "şu dağın arkasında ne var" diye merak ettiğimde, altı vurur mu, yok bozuk mu diye düşünmeyeyim.
*Yakıtı da cep yakmasın, araba yaksın, uzun yolda bütün benzincilere misafir olmak zorunda kalmayayım. Yazın kavurucu sıcağında kliması beni serinletsin de... Ses sistemi mükemmel olmayabilir, ama düğmeye bastığımda birkaç müzik duyabileyim.
*Her çukursa hoplatmasın; bana çukurları pek hissettirmesin.
*Yağmurda çamurda karda kışta yolda kalmayayım.
İnşaallah arabayı teslim aldığımda, depoyu tam dolduracağım. O andan itibaren kayıtları tutup sizinle paylaşacağım. (Mesela önümüzdeki haftalarda 500-600 km. civarında bir şehirler arası yola çıkabilirim) Yolu nasıl tutuyor, sürüş güvenliği nasıl; yola hakimiyet durumu; arabaya hakimiyet nasıl, yani bütün bunları "ben nasıl hissediyorum" bir amatör olarak? İvmelenmesi nasıl vs. vs.
***
Bu mesajı yazmamın amacı, sadece ve sadece deneyimlerimi aktarmak. Yukarıda yazdığım gibi, bu tür seviyeli forumlardaki bilgiler hakikaten değerli. Ben de bu değere bir değer sunayım istedim.
Yazdıklarımı hiçbir katılımcımız "beğendirme" yahut "kötüleme" olarak algılamasın. Şayet bir katılımcı övmek veya yermek istiyorsa, en uygunu, bir konu başlığı açması diye düşünüyorum.
Yazışmak dileğiyle.
Herkese selam olsun.
Bu siteye üye olalı uzun zaman oldu. Ama doğrusu diğer katılımcılar kadar çok sık giremedim. İlgimi çeken konuları okumakla yetindim sadece. Baya da sevdiydm doğrusu. Çünkü katılımcıların uzmanlık alanlarında çok güzel paylaşımlarına tanık oldum. (Karavan konusu mesela) Dediğim gibi, fazla müdahil olamadım bu ortama.
Arzum odur ki, forumdaki bu seviye düşmesin. Gerçekten "gerçekler" paylaşılsın... Çorbada benim de tuzum olsun.
***
Tarih 27 kasım ve bir Duster aldım. Teslimi gelecek hafta. (Salı-çarş)
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, herkesi ilgilendiren konularda, tüm deneyimlerimi doğru olarak paylaşacağım. Kendi arabamı beğenmek için onu methetmeye ihtiyacım yok; çünkü arabalara özel bir tutkum yok. Araba, çarpısı ne olursa olsun, binilecek bir nesnedir o kadar. Herkesin bildiği, güvenli olmalı; benim için ise, konfor da fena olmaz...
Dostlar, zatım off-roadcı değil. Sürücü olarak ise, çok agresif değilim. Belki aşırı derecede güvenlik taraftarıyım. İlkem şu: Gideceğim yere "varabilmek". Dilediğim yere de gidebilmek. Mesleğim de öğretim üyeliği.
Marka düşkünü de değilim. Ama biliyorum ki, bilinen markalar haklı nedenlerden dolayı bilinir olmuşlardır. Belli bir kalitesi vardır. Ona da hak veririm. Dolayısıyla bindiğim arabanın birazcık eli-yüzü düzgün olmalı. Klima ise "olmazsa olmaz"...
***
Küçük otomobillerdeki görüş açısı darlığı dolayısıyla, yani yere yakın olunca yoldaki ufuk çizgisini algılamak biraz risk içerdiğinden, daha yüksek bir arabaya binmeyi hep arzu ettim. Bir de, araba biraz ağır olmalıydı ki, yüksek hızlarda sorun yaşamayayım. Biraz da "kaslı" olmalı...
Bildiğiniz gibi, bu özellikteki arabalar çok çok pahalı. Ayrıca bu arabalardaki motor hacmi-vergi sorununu biliyorsunuz. Yakıt da cabası... Şu hesaba katılmıyorum. Efendim dizelin avantajlı olması için senede bilmemkaçbin km yapmak lazım, yoksa aradaki fark-benzin-mazot vs. vs. tartışmalarını anlamlı bulmuyorum. Bu hesap, ticaretle uğraşanlar için doğru bir hesaptır. Ama ben ticaretle uğraşmıyorum ki. Ayrıca, aradaki farkı bir kenara koyup yedek akçe olarak da tutmuyorum. Bu yüzden, pompaya yanaştığımda cebine verilen hasar önemli.
Başka bir husus; azıcık engebeli yollara, mesela dağ yoluna normal otomobille giremezsiniz. Ben ise dağ bayır gezmeyi seviyorum.
***
Gelelim Dustar'a
Aslında bu arabadan geçen birkaç haftaya kadar haberim bile yoktu. Bir sergi yerinde gördüm; sonra geldim eve ve internetten araştırdım. Gördüm ki Dacia/renault böyle bir araba çıkarmış. Teknik özellikler, donanım vs. vs. ve de fiyat...
Aklıma yattı; olabilir dedim. Daha derinlemesine araştırdım. Bu forumdaki tartışmaları okudum. (soruları, izlenimleri, bilgileri değerli buldum, anlamsız tartışmaları ise görmemeyi arzu ettim) Başka kaynaklara baktım, oto testlerini okudum. (Bazı sitelerin testlerini ciddiye alıyorum. Çünkü önceki arabamı (C3) alırken o testlerdeki yorumları da göz önüne almıştım, hepsi birebir doğru çıktı)
Sonra da gittim test sürüşü yaptım. Sürdüğüm araba 4x2 idi. Pazarlığa oturduk; 45500...
Lauretti, 4x4, dizel, opsiyonlardan sadece biri (şu yanları basamaklı, karartılmış camlı olandan) var, klima ABS var, ESP yok. Olsaydı iyi olurdu ama, zaman uzayacaktı ESP'lisi için. Park sensörünü pazarlıkta unuttuğum için sonradan ben taktırıyorum. Sesli, 145 tl.
Bir katılımcımız "kim duster alır" diye güzel bir yorum yapmıştı, güzel şeyler söylemişti. Bir şey de ben ekleyeyim; kafasına yatan, riski göze alan Duster alır.
Ben de öyle yaptım. Bu arabayı almanın risk olduğunu biliyorum. Çünkü yollarda kendini henüz kanıtlamamış. Öyle birkaç kişinin kullanmasıyla, üç-beşyüz km. yol yapmasıyla bir araba kendini kanıtlamış olmaz. Birçok kişi binmeli, olumlu ve olumsuz yönlerini görmeli, araba çeşitli sınavlar vermeli vs. vs. "Eeee, ben beklesem zaten yaşım datanmış elliye, iyice ihtiyarlayınca mı alacağım..." diye düşündüm.
***
Aşırı beklentim yok.
*Yola biraz daha yukarıdan bakabileyim.
*Vergisi yüksek olmasın. (Ki, bu beklentim yerini buldu zaten, C3ile aynı)
*Sorun çıkarmasın, dağ-bayır götürsün, "şu dağın arkasında ne var" diye merak ettiğimde, altı vurur mu, yok bozuk mu diye düşünmeyeyim.
*Yakıtı da cep yakmasın, araba yaksın, uzun yolda bütün benzincilere misafir olmak zorunda kalmayayım. Yazın kavurucu sıcağında kliması beni serinletsin de... Ses sistemi mükemmel olmayabilir, ama düğmeye bastığımda birkaç müzik duyabileyim.
*Her çukursa hoplatmasın; bana çukurları pek hissettirmesin.
*Yağmurda çamurda karda kışta yolda kalmayayım.
İnşaallah arabayı teslim aldığımda, depoyu tam dolduracağım. O andan itibaren kayıtları tutup sizinle paylaşacağım. (Mesela önümüzdeki haftalarda 500-600 km. civarında bir şehirler arası yola çıkabilirim) Yolu nasıl tutuyor, sürüş güvenliği nasıl; yola hakimiyet durumu; arabaya hakimiyet nasıl, yani bütün bunları "ben nasıl hissediyorum" bir amatör olarak? İvmelenmesi nasıl vs. vs.
***
Bu mesajı yazmamın amacı, sadece ve sadece deneyimlerimi aktarmak. Yukarıda yazdığım gibi, bu tür seviyeli forumlardaki bilgiler hakikaten değerli. Ben de bu değere bir değer sunayım istedim.
Yazdıklarımı hiçbir katılımcımız "beğendirme" yahut "kötüleme" olarak algılamasın. Şayet bir katılımcı övmek veya yermek istiyorsa, en uygunu, bir konu başlığı açması diye düşünüyorum.
Yazışmak dileğiyle.
Herkese selam olsun.

