bisiklet ve puset

[tornado57]

Almanya'da çok dikkatimi çekti,
Kadın bisikletinde konuşuyordu, arakasında küçük bir römorku olan bisikletinde, yaklaşınca aslında puset olanküçük römorkun içindeki minik çocuğu ile konuştuğunu farkettim.
Bu pusetlerin bir güzel yanı da bisikletten ayrıldığında aşağı inen katlanır ön tekerlekleri, hem bisiklete römorkolarak bağlanıyor hem de elde iterek kullanılıyor. Resimlerde; bisikletli kadını kullanırken, biraz uzaktan da olsa parkta ve cadede elde, ayrıca bisiklete monte bebek koltuğu da gördüm
Bi de dağıtıcıların kullandığı önde büyük sepeti olan bisiklet.

 

[kyaz75]

Ynt: bisiklet ve puset

valla banada lazım takipteyim

 

[tornado57]

Ynt: bisiklet ve puset

hocam bizim yerli imalatçılarında yapabilecekleri birşey, belki üreten de vardır. Ama bisiklet kültürümüz gelişmemiş, gerek yüzey şekilleri gerek gelenekler gibi.
Almanlar da yüzeyin elverişli olması, yeşilcilik ve hatta iktisat nedeniyle de ( parasını araba yakıtına vereceğine bisikletle bara gidiyor gençler orda) bisiklet kullanımı oldukça gelişmiş. Tabiki bisiklet için güvenliğin olması konusunda en barizörnek de ambulanslar yavaş gidiyor deyince Amerikalı abi demişti kavşaklarda bisikletlilere dikkat ettikleri için yavaşlıyorlar diye.
İnsanlar küçük bebeklerini küçük çocuklarını da bisikletleriyle taşıyabilecek kadar bu konuda rahatlar.
Tasarım konusun da da işi bitiren ben ce arka tekerleklerin büyüklüğü, bisikletle taşımayı kolaylaştırıyor, bu sırada ön tekerlekler katlanıp kalkıyor yukarıya, güzzel bir tasarım.
Yollarında nerdeyse çizik dahi olmadığı için, bence, amortisör koymaya gerek duymamışlar.

 

[dturan]

Ynt: bisiklet ve puset

Herkese Merhabalar.
Bisiklet arkası Pusetlerin yurt dışında yoğun olarak kullanıldığını duymuştum ancak arka tarafta bisikletten daha geniş bir römorkla istanbul sokaklarında hele ki bisiklet yolunu bırakın yaya yolu bile olmayan herlerde kullanılmaya cesaret edemediğim için hiç sıcak bakmadım.
Eğer böyle bir düşünceniz varsa ben 2 yaşından beri kızımla bisiklet arkası koltuk ile haftasonları yolculuk ediyorum. 18 kg.kadar yük taşıyabiliyor. hatta ilk aldığımda güvenemediğim için kendim (75kg) arkaya oturarak 4 km toprak yolda test ettim. ve 3 yıldır hiç sıkıntısız kızımla beraber geziyorum.
Koltuk gidon dan daha geniş olmadığı için kullanımı çok rahat. gidonu geçirebildiğiniz her herden koltukta rahatlıkla geçebiliyor. emniyet kemeri gayet başarılı, ayakları sabitlemek için kemerleri var.

Konu ile ilgili detayları http://www.decathlon.com.tr/TR/cocuk-koltugu-179575366/ adresinden bakabilirsiniz.

Saygılar

 

[gezgör]

Ynt: bisiklet ve puset

Merhaba Tornado 57,Buralarda cok yaygin ama Türkiye icin tartisilr,Yaya ya saygi yok derki Bisiklete olsun.Önce Devletin yasayi degistirmesi gerekiyor,Burada yaya yahut Bisiklet kazaya sebeb verse dahi yüzde 50 hakli,Güclü olan devamli dikkat etmesi gerekiyor.Yaya Cizgiye dikeldiginde Arabalar durmak zorunda.Fakat cok Pratik bir sey heryere Cocugunuzla Güvenli bir sekilde ulasabiliyorsunuz,yagmurlu havada bile Cocuk islanmiyor yahut rahat bir sekildede uyuyabiliyor.

Selamlar.

 

[tornado57]

Ynt: bisiklet ve puset

Derya hocam,
Sizin de söylediğiniz gibi; bisiklet arkası puset bizim ülkemiz geneli için pek uygun görünmüyor, belki güneyde turistik yörelerrimizd euygulanabilir. Ama o zamana kadar arkadaki bebek koltuğu iyi fikir. Hatta bana bebeğin önde olabileceği bir bisiklet tasarımı nasıl olur diye düşündürdü.

Ercan hocam,
Bizim için henüz bisiklet kullanmak güvenli değil, gözümüzün nuru çocuğumuzu da arakda gözümüzün görmeyeceği bir yerde tutmak çok daha tehlikeli olabilir.
Malesef insana saygı henüz yerlerde sürünüyor. Almanya da şöyle bir örnek yaşadık; Yaya geçidinden kalabalık bir grup olarak geçiyorduk, grubun yarısı daha yolun yarısına gelmemişken yeşil ışık kırmızıya döndü. Bizim yayalar da acele etmeden sallana sallana geçtiler karşıya, herkes kaldırıma çıkana kadar da araçlar hareket etmedi, ne korna ne ara gazla korkutma nede roket gibi kalkışla yanımızdfan geçen olmadı.
Hani şehirlerimizin mimari yapısı uygun değil falan diyoruz da, bizim vicdanı yapımız da uygun değil malesef.
Uzun lafın kısası, kafanın bakış açısı değişmeden gövdelenin gidiş açısı değişmez...