Edirne Genel Bilgiler

[penguen]

İl Trafik No : 22

Yüzölçümü : 6.276 km²

Nüfus : 402.606 (2000)

Türkiye ile Yunanistan arasındaki Tekirdağ'ın kuzeyinde yer alan Edirne yıllar boyu Osmanlı başkenti, 18 inci yüzyılda ise Avrupa'nın en büyük yedi şehrinden biri olmuştur.100 yıl kadar bir süre Osmanlı İmparatorluğunun başkenti olması buradaki tarihi ve mimari açıdan önemli yapıların sebebidir. Edirne, camileri, dini kompleksleri, köprüleri, eski pazar yerleri, kervansarayları ve saraylarıyla yaşayan bir müzedir.

İLÇELER

Edirne ilinin ilçeleri; Enez, Havsa, İpsala, Keşan, Lalapaşa, Meriç, Süloğlu ve Uzunköprü'dür.

Havsa : Havsa, Edirne'nin kuzey yarısında ve Lalapaşa yaylası üzerindedir. Havsa'ya Hafsa Hatun bir han, Sadrazam Sokollu Mehmet Paşa bir külliye ve zamanın defterdarı (Maliye Bakanı) bir cami yaptırmıştır. Çok işlevli yapı topluluğu olan külliye, Mimar Sinan'ın eseridir.

İpsala : İpsala, Edirne'nin güney yarısında yer alır. Ayakta kalmış olan Osmanlı yapısı, Alaca Mustafa Paşa Camii'dir. Tek kubbeli ve tek minarelidir. Tahta işçiliği bakımından sanat değeri taşır.

Keşan : İlçe, Edirne'nin güney yarısındadır. Tarihsel değer taşıyan yapıları, Hersekzade Ahmet Paşa Cami ile İbrice-Keşan kervan yolu üstündeki üç taş köprüdür. Uzunkum adlı alçak kıyı, deniz turizmi bakımından elverişlidir. Düzgün yolları ve turistik işletme belgeli konaklama yerleri bulunan ilçe, Edirne'nin turistik yerlerindendir. İlçenin iç turizm bakımından önemli olayı, panayırı ile Hıdırellez'de yapılan dallık adlı bahar şenliğidir.

Lalapaşa : İlçe Edirne'nin kuzey yarısındadır. İlçedeki en önemli tarihsel eserler, taş devrinden kalma türbe ve tapınaklardır. Bu türbelere, Tablataş, Kapaklıkaya, Perikızı Evi (dolmen) denir. Tapınma yerleri ise Ulutaş (menhir) adını taşır. Bunlar, dünyada benzeri az bulunan eserlerdir. Sinanköy'deki kale ören durumundadır.

Meriç : İlçe, Edirne'nin orta kısmında ve Lalapaşa Yaylasının güney batı köşesindedir. İç turizm bakımından önemli olayları, Beyköy dallığı ve Mayalar adıyla anılan ilkbahar şenlikleridir.

Süloğlu : Edirne'nin kuzey yarısında ve Lalapaşa Yaylası üstündedir. Baraj gölü çevresi bir piknik yeri olarak ilgi çeker.

Uzunköprü : İlçe Edirne' nin orta kısmında ve Trakya Yontukdüzü üstündedir. En ünlü tarihi yapısı, Mimar Muslihiddin'in eseri olan Ergene Köprüsüdür. Uzunluğu 1200 metreyi, kemer sayısı 170'i geçer. Diğer önemli yapılar, II. Murat Külliyesi'nin tek minareli ve çatılı Muradiye Camii, II. Bayezit zamanında Mimar Hayreddin'in yaptığı Halise Hatun Camii, külliyenin bir vakfı olan Çifte Hamam, köprüye eklenmiş çeşmelerdir. Köprünün kentten yana ucuna, İkinci Meşrutiyet döneminde eklenen, Hürriyet Çeşmesi adıyla anılır. Daha eski öteki tarihi çeşmeler Gazi Mahmut (Belediye parkı), Halise Hatun (Hacı İbrahim Ağa ya da Tosbağacı) çeşmeleriyle Telli Çeşme'dir. Önemli iç turizm olayları, Bülbül Deresi'nde yapılan Dallık adlı bahar şenliği, av partileri ve panayırdır.

 

[g.cakay]

EDİRNE HAKKINDA

EDİRNE'nin Trakya'da Tunca'nın Arda ile birleştiği, Meriç Nehrini oluşturduğu noktada 41° 40’ 15" kuzey enlemi ile 26° 33' 50" doğu boylamında Türkiye'nin en kuzeyindeki ili olduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE nin 9 ilçesi olduğunu bunların: Merkez İlçe, Keşan, Uzunköprü, İpsala, Meriç, Enez. Havsa, Lalapaşa ve Süleoğlu olduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'nin Traklar tarafından MÖ. 2000'lerde ORESTIA adı ile kurulduğunu MÖ. 400’de Roma İmparatoru Hadrianus'un şehri yeniden kurduğunu ve "HADRIAN" adını verdiğini, daha sonra Bizanslıların eline geçen şehrin I. Murat zamanında 1361‘de Lala Şahin Paşa tarafından Osmanlılara katıldığını EDRINE ismini aldığını ve bu ismin sonradan "EDİRNE" olduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE'nin Sarayakpınar Köyü hudutları içinde eski adı Sırpsındığı bucağı olan yere 1363 yılında HACI İLBEĞ komutasındaki Türk Ordusunun Haçlı Ordusunu gece baskını ile bozgu­na uğratması ile kazanılan SIRPSINDIGI ZAFERİ"nin Osmanlının devletten İmparatorluğa geçişini sağladığını BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE’nin tarihlerimizde Dar-ül Karar (Kıyamete kadar yaşanacak şehir), Dar-ül mülk (Başkent), Dar-ül Meymene (Ordular Şehri), Dar-ül Saltana (Sultan Şehri) olarak geçtiğini BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE'nin Rumeli Fütuhatında 1. derece rol oynadığını, 91 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun Başkentliğini yaptığını İstanbul'un fethedilip Başkent olmasından sonra (Ville impenal) olarak ikinci Başkentlik ünvanını koruduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'de çağ açıp kapayan Padişah Fatih Sultan Mehmet'in doğup büyüdüğünü, fetih hazırlıklarını burada yaptığını, dev topları burada döktürdüğünü BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE'ye Rus, Bulgar, Yunan işgallerinin, 1745, 1905 yangınları ile 1751 depreminin büyük zarar verdiğini BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE'ye büyük önderimiz Atatürk'ün özellikle önem verdiğini, Cumhuriyet döneminde yur­dumuzun gözbebeği illerimizden biri haline geldiğini BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'de Evliya Çelebi’den öğrendiğimize göre eskiden 14 selâtin (padişahların yaptırdığı) 300 ayan ve vezirlerin yaptırdığı 314 cami,164 mescit, 49 medrese, 103 Türbe, 9 imaret, 53 mekteb, 4 çarşı ve Bedesten, Arasta, 24 Han, Kervan Saray, 16 Hamam, 13 Sebil, 124 Çeşme, 8 Köprü olduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'de bulunan Osmanlı İmparatorluğunun en muhteşem Sarayı'nın 1877 Rus Harbinde cephanenin düşmanın eline geçmemesi için havaya uçurulduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE kalesinin 19. yy’a kadar korunduğunu ve Saat Kulesinin bu kalenin kalıntısı olduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'nin en kara gününün 26 Mart 1913 olduğunu, Balkan savaşında 9 Ekim 1912'de şehri saran Bulgarlara Şükrü Paşa'nın 6 ay dayandığını ve Bulgar kralının şehri kahramanca müdafa eden Şükrü Paşa'ya kılıcını iade ettiğini, Sarayiçine doldurulan askerlerimizin ağaç kabularını yiyerek yaşamaya çalıştıklarını ve şehrin 21 Temmuz 1913’te Enver Paşa kuvvetleri tarafından geri alındığını BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE’nin I. Dünya Savaşı sonunda 20 Temmuz 1920’de Yunanlıların eline düştüğünü, çekilen çilelerden sonra 25 Kasım 1922’de kahraman Türk ordusuna kavuştuğunu BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE’de yüzyıllar boyu yaşayan geleneklerinin başında KIRKPINAR Güreşlerinin geldiğini, Orhan Gazi’nin kardeşi Süleyman Paşa’nın Rumeli fethine hepsi güreşçi olan 40 Gazi ile giriştiğini bunlardan bir çiftin güreşe tutuşup yenişemediğini ve sabaha karşı can verdiğini, akınlardan sonra dönen gazilerin gömdükleri yerden 40 pınarın fışkırdığını gördüğünü ve bunun üzerine her yıl, burada toplanıpgüreşme geleneğinin konduğunu BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'de Türk-İslâm mimarisinin en muh­teşem abidesi, SELİMİYE CAMİİ'nin Padişah II. Selim tarafından 1569-75 yılında Mimar Koca Sinan'a yaptırıldığını ve Sinan'ın burası için "Ustalık Eserim" dediğini BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'nın ölmez sembolü SELİMİYE CAMİİ'nin 31,50 m çapındaki kubbesi ile kubbe mimarisinin en ileri noktası olduğunu, 32 kapısı, 3'er şerefeli, 250 basamaklı, 4 minaresi olduğunu, toplam 12 şerefenin II. Selim'in 12.ci padişah olduğunu belirttiğini, 70.84 m yüksekliğindeki minarelerin Yeni Delhi'deki Kutb-u Mimar'dan sonra dünyanın en yüksek minareleri olduğunu BİLİY0R MUSUNUZ?


EDİRNE'nin simgesi haline gelen SELİMİYE CAMİİ, müezzin mahfilinin ayağındaki Ters Lale motifinin, bu caminin yerinde lale bahçesi bulunan bir yaşlı kadının, bu yeri ancak padişahın isteği ile kendinden bir işaret konması şartı ile verdiğini ve bu kadının tersliğine işaret olarak bu lale motifinin ters olarak işlendiğini BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE'de 3 şerefeli Camii’nin II. Sultan Murat tarafından 1438-1447'de yaptırıldığını ve ters “T” planı ile Türk-İslam mimarisinin çok önemli bir yeniliğini oluşturduğunu, bu caminin 4 mina­resinin ayrı desenli ve her şerefesine ayrı yoldan çıkıldığını BİLİYOR MUSUNUZ?


EDİRNE de Eski Camii’nin Türk-İslam mimarisinin Ulucamiler bölümünde önemli bir yeri olduğunu, I. Mehmet zamanında 1414'te Mimar Konyalı Hacı Alaaddin'in yaptığını, mihrabın sağ tarafındaki pencerede Kabe'den kopmuş bir taşın olduğunu, caminin içinde Hacı Bayram Veli'nin vaaz verdiği kürsünün bulunduğunu, eskiden caminin içinde çiçeklerin yetiştirildiğini saf­lar arasına çiçeklerin konduğunu ve kışın musluklarından sıcak su aktığını BİLİYOR MUSUNUZ?


ALİPAŞA Kapalı Çarşısı’nın Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamlarından Hersekli Ali Paşa tarafından 1559'da Mimar Sinan'a yaptırıldığını BİLİYOR MUSUNUZ?
EDİRNE'de Türk Osmanlı uygarlığının en büyük dinsel, sosyal kültürel, tıbbi kurumu olan II. Bayezid Külliyesinin Padişah II. Bayazid tarafından 1484-88'de Mimar Hayrettin'e yaptırıldığını, bu 100 kubbeli Külliyede cami, tıp medresesi, darüşşifa, imaret, tabhane, hamam, mutfak, fırın, mumhane, erzak depoları ve su değirmenlerinin bulunduğunu, bu arada akıl hastalarına ancak çağımızda uygulanan, müzik, su sesi, psikolojik telkinler, meşguliyet, güzel kokulu çiçeklerle iyileştirme metodlarının uygulandığını BİLİYOR MUSUNUZ?



ALINTIDIR