Ynt: emekleyen fotoğrafçı
Efecan'a katılıyorum..

al kameranı bas deklanşörüne... o minderle marıachı şişesi belkide sana "ooofff offff ne keyifti ama" ları hatırlatacak.. ve bakıp bakıp yine bayılacaksın...

belki başkasınada "ulan şimdi orda olmak vardı" deirtecek..
yada başkaları dicekki... "olmamış baba minderin üst kısmı kareye tam girmemiş ..şişenin içinde peçete olmasa daha iyi olurdu.... armudun sap...ı üzümün çöpü.."
cem yılmazın dediği gibi..istanbula bir tepeden bakarken kimieri şiir yazar... yada bir beste yapar.... eserler çıkartır..
kimi... ulan istanbul bende senin............ banada necati demesinler der... (bu arada necati ismini tamamen o an aklıma geldiği için yazdım yani emirhan yada ahmet mehmet gibi yani tamamen şaka anlamlı yani aman ..niyet kötü diildir alınmaca malınmaca olmaya....))
fotoğraf makinası konusuna gelince.. burası çok keyif aldığım bir konu... bence makinadan önce... bakmak...görmek..ve "an" lar.... bütün makinalardan daha önemli... neyle çekersen çek.....
kısaca...eğer bu konudan yani fotoğraf çekmekten keyif alıyorsan (ki sanırım bayılasıya alıyosun) zaten bu yol seni ihtiyacın olan her ekipmana ve tekniğe götürecektir...
ve yine nacizane bir tavsiyem.. bol bol bu sitedeki yada başka sitelerdeki fotoğrafları...ve yorumları incelemen okumandır.. Kürşat çok güzel yazmış... duvarına asacağın fotoğraflara giden yol....
bol bol fotoğraf çekmen... ve tabiki nevar ne yok diye bu konuda emek veren birçok kişiyi izlemen... karşılaştırmalar inan sana çok şey katacaktır....
adını hatırlamıyorum ama bir dönemin en ünlü ressamlarından biri uzun yıllar resim yaptıktan sora ...
birgün aynı dönemdeki meşhur olmuş bir ressamın tablolarını gördüğünde........ artık bende bir ressam olmuşum demiş...
keyifli fotoğraflar