Yıllardır sadece gezmiyoruz, aynı zamanda seyahat ettiğimiz yol boyunca olsun, tatilimizi geçirdiğimiz yer olsun, yerel tatları ve lezzetleri de arıyoruz. Yani “yiyoz, içiyoz, geziyoz” eylemi içindeyiz. Bir yılın kısa bir zaman dilimini en iyi şekilde değerlendiriyoruz, tabii ki kendimizce..
Şimdiye kadar gezi anılarımı yazarken ilk giriş yazımın sonlarına doğru mutlaka “buyurun bakalım; yediğimiz içtiğimiz bizim, gezi anılarım ise hepimizin” deyip bağlar ve yazıma başlardım. Ne bencillik ediyormuşum; yeme içme de paylaşılmalı ki aynı rotayı takip eden dilerse beğendiğimiz tadı denesin.. Bizde bundan sonra yol boyu deneyip beğendiğimiz tatları paylaşacağız. İsmi de ne olsun? Evet, “Gezekalın’dan yol boyu lezzetler” olabilir.
Bu sene yaz tatilini Antalya-Çıralı’da geçirdik, sadece bir haftacık.. Püf diye geçti. Neyse konumuz bu değil zaten.Çıralı’dan İstanbul’a dönerken yol değişikliği yapalım ve Kumluca-Elmalı-Korkuteli üzerinden İstanbul’a dönelim istedik. İki amacımız vardı; bir tanesi gezi dostlarımız sevgili Kolege ailesinin daha önce görmediği bu yolu görmelerini sağlamak, diğeri ise daha önceden büyük bir iştahla yediğim ve yemeklerini çok beğendim diye hatırladığım Korkuteli’ndeki lokantayı bulabilmek.
Güzel bir yolculuk sonrası Korkuteli’ne vardık ama bul bulabilirsen bizim lokantayı! Her yerde lokanta var ama ballandıra ballandıra anlattığım lokantayı bulmak lazım, Mehmet hoca (Mehmet Kolege) iyi bir gurmedir, rezil olmayalım. Eskiden yemek yediğim lokantaya benzettiğim bir tanesinin önünde durdum ama emin de değilim. Onun için milleti arabadan aşağıya hiç indirmeden, kendim lokantaya girip bir kolaçan ettim. Cık! Bu benim lokantam değil. Bulamayacağımı düşünürken, bir taksi durağındaki yolcusunu bekleyen taksiciye yanaşıp “ buradaki yemekleri en iyi lokanta nerede?” diye sordum. Hiç düşünmeden “ Şişci İbo’nun yeri” dedi. Bu arkadaşın dediği, benim daha evvelden yediğim yer değildi ama vardır bir bildiği deyip gösterdiği yere gittik. Kapının önü araba dolu ama daha da önemlisi yöre insanı ile de dolu olunca “tamam burası benim yer” deyip ekibi lokantaya soktum.
Bir masaya oturduk. Soğuk davranışlı bir garsona “ ne seçeneklerimiz” var deyince adama küfür etmiş hissini veren bir yanıt aldım “ bizde seçenek yok, sadece şiş ve piyaz var.”. Hey Allahım! Normalde çekip gider ya da iki laf da ben sokarım ama yapacak bir şey yok yol uzundu, yol boyu da çok konuşup insanları iyice acıktırdık.. Hepimize bir şiş ve bir de piyaz dedik. Böyle başladı lezzete yolculuğumuz.Önce domatesler, közlenmiş soğan ve piyazlar geldi. Piyaz hiç gördüğümüz piyazlara benzemiyordu. Ufak ufak tırtıklamaya başladık. Piyaza sirke ile sulandırılmış tahin katmışlar. Çok da hoş olmuş doğrusu. Domateslerde benim çocukluğumun domatesleri sanki; bir güzel koku ve tat var! Masaya getirdikleri biberler insanın ağzından alevler çıkartıyor, bu bana göre değil, hanım ise bayram ediyor..
Daha sonra ise bizim şişler geldi. Aman tanrım, daha görünüş insanı mest ediyor. Bir parça sıcacık pide, bir de şişi ağzıma attım. Muhteşem, yummy, yuppy artık nasıl ifade ederseniz öyle olsun.. Bir kısım dana, bir kısımda keçi eti katarlarmış ancak muhteşem bir tat bıraktı hepimizin ağzında. Utanmasam bir tane daha yiyeceğim ama sırada tatlı var.Tatlı olarak da taş kadayıfı sunuyorlar.
Taş kadayıfına çatalı batardık ve bir kırt sesi çıktı arkasından da içinden ceviz parçaları döküldü. Tam kıvamında, malzemesi de bol. Buna da 10 tam puan verdik. Üstüne de çayımızı içtik.
Hesap ne geldi? Derseniz; bir porsiyon şiş, 2 kişiye bir piyaz tabağı, 1 adet (bir porsiyonda 2 adet var) taş kadayıfı yiyince adam başı 15 TL düştü. Bu lezzete az bile…Hemen içeri girip sahibini buldum ve bu lezzet için tebrik ettim. Usta başını da ayrıca tebrik ettim.
Adresi;Şişci İbo’nun Yeri, Garaj yanı-Genpa Karşısı, Korkuteli Antalya. Tel 0242 643 00 03
(bu arada yanımızda getirip, kayınvalideye vereceğimiz taş kadayıfını hatırladım ve içinden bir tane tırtıkladım.. İnşallah anlamazlar )
Gezekalın ve yeni tatlar deneyin…17.07.2011
Şimdiye kadar gezi anılarımı yazarken ilk giriş yazımın sonlarına doğru mutlaka “buyurun bakalım; yediğimiz içtiğimiz bizim, gezi anılarım ise hepimizin” deyip bağlar ve yazıma başlardım. Ne bencillik ediyormuşum; yeme içme de paylaşılmalı ki aynı rotayı takip eden dilerse beğendiğimiz tadı denesin.. Bizde bundan sonra yol boyu deneyip beğendiğimiz tatları paylaşacağız. İsmi de ne olsun? Evet, “Gezekalın’dan yol boyu lezzetler” olabilir.
Bu sene yaz tatilini Antalya-Çıralı’da geçirdik, sadece bir haftacık.. Püf diye geçti. Neyse konumuz bu değil zaten.Çıralı’dan İstanbul’a dönerken yol değişikliği yapalım ve Kumluca-Elmalı-Korkuteli üzerinden İstanbul’a dönelim istedik. İki amacımız vardı; bir tanesi gezi dostlarımız sevgili Kolege ailesinin daha önce görmediği bu yolu görmelerini sağlamak, diğeri ise daha önceden büyük bir iştahla yediğim ve yemeklerini çok beğendim diye hatırladığım Korkuteli’ndeki lokantayı bulabilmek.
Güzel bir yolculuk sonrası Korkuteli’ne vardık ama bul bulabilirsen bizim lokantayı! Her yerde lokanta var ama ballandıra ballandıra anlattığım lokantayı bulmak lazım, Mehmet hoca (Mehmet Kolege) iyi bir gurmedir, rezil olmayalım. Eskiden yemek yediğim lokantaya benzettiğim bir tanesinin önünde durdum ama emin de değilim. Onun için milleti arabadan aşağıya hiç indirmeden, kendim lokantaya girip bir kolaçan ettim. Cık! Bu benim lokantam değil. Bulamayacağımı düşünürken, bir taksi durağındaki yolcusunu bekleyen taksiciye yanaşıp “ buradaki yemekleri en iyi lokanta nerede?” diye sordum. Hiç düşünmeden “ Şişci İbo’nun yeri” dedi. Bu arkadaşın dediği, benim daha evvelden yediğim yer değildi ama vardır bir bildiği deyip gösterdiği yere gittik. Kapının önü araba dolu ama daha da önemlisi yöre insanı ile de dolu olunca “tamam burası benim yer” deyip ekibi lokantaya soktum.
Bir masaya oturduk. Soğuk davranışlı bir garsona “ ne seçeneklerimiz” var deyince adama küfür etmiş hissini veren bir yanıt aldım “ bizde seçenek yok, sadece şiş ve piyaz var.”. Hey Allahım! Normalde çekip gider ya da iki laf da ben sokarım ama yapacak bir şey yok yol uzundu, yol boyu da çok konuşup insanları iyice acıktırdık.. Hepimize bir şiş ve bir de piyaz dedik. Böyle başladı lezzete yolculuğumuz.Önce domatesler, közlenmiş soğan ve piyazlar geldi. Piyaz hiç gördüğümüz piyazlara benzemiyordu. Ufak ufak tırtıklamaya başladık. Piyaza sirke ile sulandırılmış tahin katmışlar. Çok da hoş olmuş doğrusu. Domateslerde benim çocukluğumun domatesleri sanki; bir güzel koku ve tat var! Masaya getirdikleri biberler insanın ağzından alevler çıkartıyor, bu bana göre değil, hanım ise bayram ediyor..
Daha sonra ise bizim şişler geldi. Aman tanrım, daha görünüş insanı mest ediyor. Bir parça sıcacık pide, bir de şişi ağzıma attım. Muhteşem, yummy, yuppy artık nasıl ifade ederseniz öyle olsun.. Bir kısım dana, bir kısımda keçi eti katarlarmış ancak muhteşem bir tat bıraktı hepimizin ağzında. Utanmasam bir tane daha yiyeceğim ama sırada tatlı var.Tatlı olarak da taş kadayıfı sunuyorlar.
Taş kadayıfına çatalı batardık ve bir kırt sesi çıktı arkasından da içinden ceviz parçaları döküldü. Tam kıvamında, malzemesi de bol. Buna da 10 tam puan verdik. Üstüne de çayımızı içtik.
Hesap ne geldi? Derseniz; bir porsiyon şiş, 2 kişiye bir piyaz tabağı, 1 adet (bir porsiyonda 2 adet var) taş kadayıfı yiyince adam başı 15 TL düştü. Bu lezzete az bile…Hemen içeri girip sahibini buldum ve bu lezzet için tebrik ettim. Usta başını da ayrıca tebrik ettim.
Adresi;Şişci İbo’nun Yeri, Garaj yanı-Genpa Karşısı, Korkuteli Antalya. Tel 0242 643 00 03
(bu arada yanımızda getirip, kayınvalideye vereceğimiz taş kadayıfını hatırladım ve içinden bir tane tırtıkladım.. İnşallah anlamazlar
Gezekalın ve yeni tatlar deneyin…17.07.2011