Hikayeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Nursel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 808
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 137,404
Ynt: Hikayeler

tüm türkiyeyi karış karış dolaşdım hakkı dolaşırkende yaşlı insanları dinledim hep hangi konuda ne anlattılarsa ve inan cok yararını ördüm yaşayan tarihdi onlar çünki dünyada en pahalıya edindiğimiz şey teçrübedir en pahalı değerlisi ise zamandır burdan yola çıkarak yaşanmış ve yaşanabileçek her konuda ders çıkarmışımdır )))bu hikayeşeride anadoluda yaşlılar hep anlatırlar
 

Etiketler

Ynt: Hikayeler

Ben de şimdi bir kıssadan hisse paylaşıcam konu erkek kadın tartışmasına dönecek. Girmeyelim bu konulara isterseniz ;D, gerek yok...
 





Ynt: Hikayeler

yl
ekiNoks' Alıntı:
Ben de şimdi bir kıssadan hisse paylaşıcam konu erkek kadın tartışmasına dönecek. Girmeyelim bu konulara isterseniz ;D, gerek yok...
böyle bir tartısma söz konusu olamaz ben çok mutlu oluyorum farklı görüslerden
 


Ynt: Hikayeler

ulusotomotiv' Alıntı:
hakkı msn adresini yolla bak ne hikayeler yollarım ben sana )
bana alındınız mı yoksa. üzülürürüm ama.lütfen burada da paylasın
 

Ynt: Hikayeler

34sel' Alıntı:
yl böyle bir tartısma söz konusu olamaz ben çok mutlu oluyorum farklı görüslerden

Hani erkekler kadınlardan dertli, kadınlar da erkeklerden ya, ondan bahsetmiştim ;D ;D ;D

Burası hikaye köşesi olduğu için, konu sapmasın diye ...

Ama ayrı bir konuda bol bol tatlı tatlı atışabiliriz ;D ;D ;D
 

Ynt: Hikayeler

peki o halde. ben kacmak zorundayım izninizle.iyi geceler hepinize.
 





Ynt: Hikayeler

fatoş abla bitane daha ;

Sevgiler vardır hani hiç bitmeyen, yaşandıkça arkası gelen. Mutluluğun ta kendisidir hani, hiç eksilmeyen. Bir narin çiçek gibidir her gün yeniden yeşeren. Bilir misin bir de hani ulaşılamayan sevgiler vardır, hiç sulanmadan, hiç güneş yüzü görmeden büyüyen çiçeklere benzerler. Dilin varmaz hani bu büyük aşkı içinden atıp haykırmaya, ellerin varmaz hani gidip onun elinden tutmaya. Sadece gözlerin vardır senin bu aşkını anlatan, bir yalan söylemeyen onlardır, yada derdini gizleyemeyen.


Elinden kurtulup uçan bir kuşa benzer aşk, bazense elinde çok tutup öldürdüğün bir kuşa. Ötüşü mutlu eder seni günün her saati, neşe sacar senin yaşamına. En yorgun oldugun bazı sabahlar bile uyandırır belki seni. Ama ne hoştur onunla uyanmak, ne hoştur ona yakın olmak. Belki de uçup kaçırmaktan korkuyorsun ona aşkını söyleyince, o güzelliği biraz daha seyredeyim istiyorsun onu uçurmadan. Ama bir sabah olur ki uyanamamışsındır onun sesiyle, pencereye çıkıp puslu gözlerle aramışsındır. Biraz sonra gelirdi nasılsa önemli değil. Beklemeler devam eder pencere önünde, ama hava artık kararmıştır .


Onu görmeden gelen bir gece ne kadar da hüzünlüymüş meğer. Ertesi sabah yine bir hüzünle uyanırsın, yoksa seni terk mi etmişti, hem de onca aşkına rağmen. Şimdi ondan ne bir haber kalmıştır ne de bir başka iz, kalakalmışsındır ondaki o büyük aşkla. Halbuki tam onun gittiği gün tüm cedaretini toplayıp onu sevdiğini söylemeyecek, Ona olan aşkını yüzüne haykırmayacak mıydın?


Günlerden bir gün o kuşa yine denk gelirsin. Ama her zamanki cıvıl cıvıl öten kuş değildir artık O. Ağlamak istersin hani ağlayamaz, dokunmak istersin hani dokunamazsın. Tüm ateşini atarsın içine, onca sevgini hapsetmeye çalışırsın bedenine. Ama artık aşkını Ona anlatmanın da faydası yoktur, Ona delice yanmanın da. Çünkü o kuş artık başkalarının elinde, başkalarının kafesindedir, ve bir daha da senin olmayacaktır.
 

Ynt: Hikayeler

Bir gün bir profesör bütün buluşlarının yalnışlıkla olduğunu anlar. Sonra der ki:
-Bu gün olmaz, bu gün en iyi buluşumu yapacağım der. Başlar gece gündüz çalışmaya. En sonunda bitirir ama o da olmaz. Sonunda pes eder ve derki:
-Ben yalnışlıkla prafösör oldum. Ben önemsiz bir hiç kimseyim der.
Uykuya dalar. Uyandığında her şey yerli yerinde ve buluşu çok iyi durumda, bunu kimin yaptığını öğrenmek için labaratuarına koyduğu kameraya bakar ve uyur gezer olduğunu ve buluşunu kendisi yaptığını görür.
Ve derki:
-Yaşasın yine yaptım!

Ve buradan anlıyoruz ki asla pes etme!
 

Ynt: Hikayeler

get up , stand up , dont give up the fight
pes etmemek güzel bi felsefe fatoş abla
 



Ynt: Hikayeler

Asla pes etmeyin deyince aklıma geldi...

ÇİN BAMBU AĞACI
Çin Bambu ağacının yetişmesi,olumlu ısrar için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı söyle yetiştirir: .....Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez.
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez.

Çinliler büyük bir sabırla besinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet besinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye baslar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur : Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mi yoksa beş yılda mi ulaşmıştır? Bu sorunun cevabi; tabii ki beş yıldır.

Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik?... Bir basarinin şartları her zaman çok basittir. Bir süre için çalısın, bir süre tahammül edin. Her zaman inanın ve asla pes etmeyin.