ayna
varmak değil...gitmek!
- Mesajlar
- 123
- Tepkime Puanı
- 1
Raymarin den tanıdığım Orhan Özdaş,partneri Kerim Gürçay ile bir ilki başardılar...Sanırım bundan sonraki asıl amaçları bu parkurun bir yarış parkuru olmasını sağlamak.Uzun zamandır hazırlandıkları bu yarış için hatırı sayılır bir parada harcadılar...İşlerinden ayrı kalmaları bir tarafa hiç bir konforu olmayan içinde tuvaleti bile bulunmayan (teknede tuvalet istemeyenlere duyurulur 
)sadece performans için tasarlanan bu tekneye sanırım 6 ay için 40.000 avro kira ödediler!
Seyrin hikayesi kısa aşağıda...
''Hopa-İskenderun hattında rekora imza attılar
Hopa’dan İskenderun’a deniz yoluyla 14 gün 15 saatte hiç durmadan ve yardım almadan ulaşarak Türkiye’de bir ilke imza atan iki solo yelkenci, hayallerini gerçekleştirmenin ve ilke imza atmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Yelkenci Orhan Özdaş ve Kerim Gürçay, Karadeniz’de son nokta olan Hopa’dan 18 Temmuz Cumartesi saat 10.00 itibarı ile start aldı. Üç ton ağırlığında, yarısı salma, içinde iki dar metal barla çevrili sert hasırdan örülü tomografiye girmiş gibi hissedilen uzanma yeri bulunan, tuvaleti olmayan ve kabin ortasındaki maksimum yükseklik 1.70, boyu 10.10 metre olan Figaro Classe II’yle iki yelkenci, bin 800 millik zorlu deniz yolculuklarını İskenderun balıkçı barınağı girişinde noktaladılar.
Hayallerini gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşayan Kerim Gürçay ve Orhan Özdaş şöyle konuştular: “Yelkenli yarışlara dört beş yıldan bu yana katılıyoruz. Böyle bir yolculuğun hayalini yıllardır yapıyorduk. Bu bizim içinde Türkiye içinde bir ilk oldu. Toplamda 1800 mil yaptık. Ocak ayında bu kararı aldık ve uygulamasını bu sene yaptık. Yolculuk sırasında zor anlar yaşadığımız zamanlar oldu. Hiçbir yerde konaklamadan yardım almadan Türkiye etrafında bu yolculuğu yaparak, olabilecek en kısa sürede buraya ulaşmaya hedefledik. Projemizin amacı buydu ve bunu başardık. İkimizin de gezi teknesi var, ama biz bunu içerisinde hiçbir konforu olmadan hız yapan bir tekne ile yaptık. Uyku ihtiyacımızı ise nöbetleşe uyuyarak çözmeye çalıştık. Birimiz uyurken diğerimiz kontrolü ele aldı. Günde üç saati geçmedi uykumuz. Korktuğumuz kadar zorlayıcı olmadı. Dördüncü günden sonra alıştık bu duruma. İskenderun körfezine girdiğimiz zaman yolculuğun hiç bitmeyeceğini düşündük. Ama gece yarısından sonra İskenderun’a ulaştığımızda hayalimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Amacımız kendi becerilerimizi üst seviyeye taşımaktı. İkinci amacımızda böyle bir ilke imza atarak ileride yapılabilecek yeni organizasyonlara ilham kaynağı olmaktı. Umarız bizim başarımız örnek olur. Bu bizi daha da mutlu eder.”
Türkiye Yelken Federasyonu İskenderun Temsilcisi Av. Serdar Kelahmet, Hopa’dan yola çıkan yelkencilerin İskenderun’da yolculuklarını başarıyla sona erdirmeleriyle bir ilke imza attıklarını belirterek, her iki yelkenciyi de kutladı.
Kelahmet, “Bir çok konuda unutulan İskenderun’u böyle bir organizasyonla hatırlattıkları için kendilerine teşekkür ediyorum. İskenderun daha büyük yarışmalara ve şampiyonalara layık. Önümüzdeki yıllarda İskenderun’un içerisinde olduğu dünya çapında yarışma yapmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
DenizHaber.Com ''
)sadece performans için tasarlanan bu tekneye sanırım 6 ay için 40.000 avro kira ödediler! Seyrin hikayesi kısa aşağıda...
''Hopa-İskenderun hattında rekora imza attılar
Hopa’dan İskenderun’a deniz yoluyla 14 gün 15 saatte hiç durmadan ve yardım almadan ulaşarak Türkiye’de bir ilke imza atan iki solo yelkenci, hayallerini gerçekleştirmenin ve ilke imza atmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Yelkenci Orhan Özdaş ve Kerim Gürçay, Karadeniz’de son nokta olan Hopa’dan 18 Temmuz Cumartesi saat 10.00 itibarı ile start aldı. Üç ton ağırlığında, yarısı salma, içinde iki dar metal barla çevrili sert hasırdan örülü tomografiye girmiş gibi hissedilen uzanma yeri bulunan, tuvaleti olmayan ve kabin ortasındaki maksimum yükseklik 1.70, boyu 10.10 metre olan Figaro Classe II’yle iki yelkenci, bin 800 millik zorlu deniz yolculuklarını İskenderun balıkçı barınağı girişinde noktaladılar.
Hayallerini gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşayan Kerim Gürçay ve Orhan Özdaş şöyle konuştular: “Yelkenli yarışlara dört beş yıldan bu yana katılıyoruz. Böyle bir yolculuğun hayalini yıllardır yapıyorduk. Bu bizim içinde Türkiye içinde bir ilk oldu. Toplamda 1800 mil yaptık. Ocak ayında bu kararı aldık ve uygulamasını bu sene yaptık. Yolculuk sırasında zor anlar yaşadığımız zamanlar oldu. Hiçbir yerde konaklamadan yardım almadan Türkiye etrafında bu yolculuğu yaparak, olabilecek en kısa sürede buraya ulaşmaya hedefledik. Projemizin amacı buydu ve bunu başardık. İkimizin de gezi teknesi var, ama biz bunu içerisinde hiçbir konforu olmadan hız yapan bir tekne ile yaptık. Uyku ihtiyacımızı ise nöbetleşe uyuyarak çözmeye çalıştık. Birimiz uyurken diğerimiz kontrolü ele aldı. Günde üç saati geçmedi uykumuz. Korktuğumuz kadar zorlayıcı olmadı. Dördüncü günden sonra alıştık bu duruma. İskenderun körfezine girdiğimiz zaman yolculuğun hiç bitmeyeceğini düşündük. Ama gece yarısından sonra İskenderun’a ulaştığımızda hayalimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Amacımız kendi becerilerimizi üst seviyeye taşımaktı. İkinci amacımızda böyle bir ilke imza atarak ileride yapılabilecek yeni organizasyonlara ilham kaynağı olmaktı. Umarız bizim başarımız örnek olur. Bu bizi daha da mutlu eder.”
Türkiye Yelken Federasyonu İskenderun Temsilcisi Av. Serdar Kelahmet, Hopa’dan yola çıkan yelkencilerin İskenderun’da yolculuklarını başarıyla sona erdirmeleriyle bir ilke imza attıklarını belirterek, her iki yelkenciyi de kutladı.
Kelahmet, “Bir çok konuda unutulan İskenderun’u böyle bir organizasyonla hatırlattıkları için kendilerine teşekkür ediyorum. İskenderun daha büyük yarışmalara ve şampiyonalara layık. Önümüzdeki yıllarda İskenderun’un içerisinde olduğu dünya çapında yarışma yapmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
DenizHaber.Com ''
