Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan RÜZGAR Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 53
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 24,611

RÜZGAR

Kamp III
Rahmetle Anıyoruz...
Mesajlar
673
Tepkime Puanı
62
Yer
İstanbul
Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklımı ?
Eşlerimizin karavancılığa sıcak bakmaması deneyimsizler için bir "ön endişe" denemişler için ise bir "kötü deneyimdir" genelde.
Bizler bütçemizin elverdiği olanaklara uygun bir klaravan alırız,teknik olarak hazırlarız , direksiyon kullanıp bir kamp yerine getirir takozları koyar, kabloyu bağlar, tenteyi açar varsa TV yi çalıştırırız, bundan sonra kampingin tüm yaşamsal sorumluluklarını kadınlardan bekleriz.

Karavanın daracık, kısıtlı olanaklarından salatalar, zeytinyağlılar,önden etli yemekler ardından pilav ya da börekler,ardından meyve ya da tatlı ve ardından şekeri iyi ayarlanmış kahveler beklensin. "Parasını verdik ya, yolda gelirken manavdan marketten aldık ya daha ne..Yapsın bakalım de görelim"...
Yemekten sonra zaten dolu olan tezgahta bulaşıklar gıp gıcır yıkansın ya da bulaşıkaneye gidip lavabo sırası kapışılsın, önceki kadının bıraktığı artıklar temizlensin,soğuk suda yağlı bulaşıklar gıcırdasın, el alemin dedikodusundan rahatsız olunsun.Bu arada beyefendi güzellik uykusuna yatsın...Döndüğünde ses çıkarılmasın,tabak çanak sonra yerleştirilsin,beyefendi uyandığında "döt" kadar buz dolabına sığmayacağını bile bile buz gibi karpuz istensin...
Öyle ya bütün kış o forum senin bu forum benim buzdolabı konusu tartışıldı en iyisi alındı ya,daha ne...
Beyefendi kalktığında, yataklar ikinci defa toplansın, yatılacağı zaman tekrardan yapılsın, toz toprak içindeki kamping de karavanın yaygısı tertemiz, içerisi bal dök yala olsun...
35 derece sıcakta tenceredeki yemeğin başında beklensin,gelen gidenin çayı kahvesi yapılsın,üzümlü kek beğendirilsin, Amerika da okuyan başarısız çocuğunun torununun başarıları dinlensin..
Ocak kısılınca bir ara koşulup denize girilsin..Ohh be ne iyi ettikte geldik diyen kocasına "yaa öyle hayatım" diye sırıtılsın...

Hadi rolleri değişelim isterseniz beyler...Varmısınız...

Herşeye rağmen bozuntuya vermeyen eşlere saygılarımla, :smiley:

RÜZGAR
 

Etiketler
Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Bu yazıyı okuduktan sonra, terlemeyen, renginde hafif de olsa bir değişiklik olmayan, başını öne eğip az da olsa dalıp gitmeyen kaç erkek karavancı vardır merak ediyorum...

Ortalama 100 m2'lik, içinde kendi anlayış ve olanaklarına göre yarattığı düzene sahip evlerini bırakıp, 5-6 m2, 10-12 m3'lük dar bir alanda eşiyle gezi ve dinlenceye çıkan kadınlar için empati yapıldı mı hiç? Bilirsiniz, hiç olmazsa evin düzeni konusunda söz sahibi olan kadın, bu egemenlik alanını terkediyor, kendince bir serüvene atılıyor; işi gücü ona yıkıp bıktırmamak gerek... Akdenizlilerde ve Türkiye'nin de içinde olduğu "Doğu"da ne yazık ki "kültür" egemen.

Hüseyin Beyin burada daha çok vurguladığını gördüğüm yaz kampinglerinde, sıcağın da bindirmesiyle, koşullar daha da zorlaşıyor. Aslında birçoğu, kırmızı karavancı da oluyor ya.. :smiley: Konu belki biraz kayacak ama benim tercihim; çok sıradışı bir yer ya da kamping yoksa, otellerdir. Hiç olmazsa, hem eşimi hem de kendimi kurtarıyorum... :D (Yaylalar, ilk tercihim olur; haziran-temmuz-ağustos)

Benim görüşüm kısaca: Bizimle geziye çıkan eşimizin değerini bilelim, bu şansa sahip olmayan o denli çok erkek var ki... Çok sevdiğim bir sözü biraz uyarlayarak söyleyeyim: Karavancılıkta, eşimizin yaptığı iyilikler, onun görevi durumuna gelmesin!...

Hüseyin Beye de, en azından kendi adıma çok teşekkür ederim; erkeklere balans ayarı yapılmasına olanak sağladığı için... :D

Cavid Sezen
 


Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Sayın Hüseyin bey'in vurguladığı bu konu, kampçılık ve karavancılığa gönül vermiş ve yaşam biçimi haline getirmiş olan kişilerin;
eşlerine saygılı, yardımcı, gerektiğinde günün keyfini bozmamak için birlikte yemek yapımı yada atıştırma ile geçiştirmeyi sağlayan,temizlikte ise yardımcı olan yani tatil yaşamını paylaşmasını bilen kişiler olduğuna inanıyorum. Aksi taktirde onlar kampçı,karavancı olamazlar.
Sadece piknik yapma amaçlı olup hazırcı kişilerin uygulayabilecekleri bir tutum olarak görüyorum.

Paylaşmayı bilmeyen kampçı ve karavancılarında bu yaşamlarının uzun süreceğine inanmıyorum.

Şeref
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

mseref' Alıntı:
Paylaşmayı bilmeyen kampçı ve karavancılarında bu yaşamlarının uzun süreceğine inanmıyorum.

Şeref
Şeref beyin bu sözüne sonuna kadar katılıyorum. Hüseyin beyinde bunca yıllık tecrübesine göre farklı düşünüp uyguladığını zannetmiyorum. Ben yaklaşık 1 ay gibi bir zamandır sitemizi takip ediyorum siteye üye karavancılar hakkında edindiğim en önemli kanaat kesinlikle paylaşımcı olmaları. Bu kadar paylaşımcı insanların sadece paylaşımlarının araç yapımı ve donanımı ile ilgili olduğunu sanmıyorum tüm karavan işlevlerinde eşlerinden fazla uğraş verdiklerini zannediyorum.
 



Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Hüseyin abi gene damardan bir konuyu gündeme "cuk!" diye oturtmuş...
Gelelim konu hakkında tecrübelerimize ve düşüncelerimize;
İlk karavanım bana çok şirin gelmişti. Tam bana göre bir oyuncaktı. Yapılacak onarım, değişiklik doluydu. Üstelik bunun yeri ve zamanı yoktu. Bazen iş çıkışı sanayi sitesindeki falanca ustanın yanı, bazen akşam üstü evin önü, bazen de bilmem ne kampingte tatilin ortası...
Elimde orta boy bir takım çantası, sök-tak, olmadı yeniden yap! bu arada büyük çocuk 12, küçüğü 5 yaşında! Araları genelde iyi olsa da kavga ve zırıltı çıkması an meselesi! Yetmezmiş gibi bir de yavru köpeğimiz yanımızda gelirdi. Yanımızda dururken melek, ama bir kaç metre ötede sanki bir canavar. Kedi-köpek gördü mü susturabilene aşkolsun :( :( :(
Eşimse sabah kahvaltısından kalanları halletmeye çalışır, bulaşıkları yıkarken su bitiverir :mad: veya atık su deposu doluverir :mad: :mad: :mad:
Çocuklar az önce temizlenmiş karavanda çamurlu ayaklarıyla köşe kapmaca oynarlar, yada az önce girdikleri tuvaleti iyi kullanamadıkları için ortalığı koku sarar :mad: Bu tür manzaralar günde üç öğün tekrarlanır. Ben ortalığı sakinleştirmek adına emirler yağdırır, hepsini sıradan paylardım. Sonrası daha da kötü! her biri bir köşede küs küs oturur, hep beraber tatil yapardık :( :( :(
Yeme içme konusu da eşim için ayrı dertti! iki çocuk ayrı beslenir, biz iki ana yemeğin yanına salatasız, cacıksız sofraya oturmazdık...
Sonrasında eşim bir gün "karavanı satalım" deyiverdi...
"Neden satıyoruz karavanı?"
" Bu karavan eskiymiş yenisini alalım"
Sonunda satılık ilanları verildi ve bir gün alıcılar çıkıp geldiiii, karavanımı alıp giderlerken sokağın başına kadar gidip arkasından bakakaldım :'( :'( :'(
Aradan bir süre geçti kötü günler unutuldu. Ben bu arada delicesine internette var olan karavan sitelerinde, forumlara daldım. Eşim karavandan kurtulamadığımı düşünmüş olacak ki yeniden bir karavan almamızı istedi ama bu sefer daha yeni ve büyük olacaktı. Büyük hevesle araştırdım ve ailenin uygun gördüğü karavanı bulup aldım.
Sonrası sanki ilkinin tekrarı oldu. Yaptığımız uzun geziler sanki kavga için çıkılmış gezilerdi. Zaten yapılan bir araştırma eşler arasındaki kavgaların büyük bölümünün uzun tatillerde çıktığını göstermiş. Ve beklenen cümleyi bu kez aile fertleri hep bir ağızdan haykırdılar "Karavanı satalım" Hayatımda ilk kez o gün tansiyonum yükseldi. Sonrası yine aynı senaryo...
Şimdi oğlum üniversiteye hazırlanıyor. Kızım 11 yaşında, biz kendimizi diyete alıp yemeğin yanında pilav aramıyoruz. Ev işlerini eskiden beri beraber yaparız. Karavanda da böyleydi! Ama şimdi en azından çocuklar büyük ve haylaz köpeğimiz yok...
Arkadaşlar unutmayın en iyi karavan iki kişilik olandır! Karavanından vazgeçemeyenler aile saadetinden vazgeçmek zorunda kalır. Bu arada, eşim ve kızım ısrarla karavan alalım istiyorlar. Ama ben oğlumun önümüzdeki yıl üniversiteye başlamasını bekliyorum. Sonrasında tüm gezenbilir etkinliklerinde ben de olacağım. Hem de Cuma gününden katılanlar arasında...
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Ben henüz karavan yaşamına başlamadım ama Tekirdağ sahilinde balıkçı barınaklarında 4 m2 bir barakam var (yüksekliğide 1,81 den kısa çünkü benim boyum okadar içerisine eğilerek giriyorum) burayı evde kahvaltı ettikten sonra öğle saatleri gibi kullanmaya başlıyorum, eşimde çoğu akşam buraya gelmek için can atıyor hatta içerisinde ne tuvalet ne duş hatta el yıkamaya bile bir yer yoktur, genelde her şey çok iptidaidir (Elektrik var) ama eşim yinede burayı çok sever çünkü barakanın her türlü temizliğini ben yaparım, arada eve kullandığım giysileri,havluları ve örtüleri çamaşır makinasında yıkanmak üzere eve götürürüm, Eşim geldiğinde çok nadiren ona sadece salata yaptırım, çok iyi ahçı olduğumu sanmayın barakayı kullanmaya başlayıncaya kadar yumurta haricinde hiçbir şey pişiremezdim ama balıkçı arkadaşlardan görerek birşeyler öğrendim, bulaşıkları her gün akşamdan kalanlarla leğende yıkamayı öğrendim (hayatımda 100 defa bulaşık yıkadıysam hepsi burdadır evde makinaya bile yerleştirmem).
Çoğu insanlar için tabiki lüks yaşam terk edilebilecek bir şey değildir.Ama eşlerimize tatilde bile olsak onlarında tatilde olduklarını hatırlayarak veya karavanımızla doğada yaşama çalıştığımızda onlarla bu ortaklığı paylaşırsak eşlerimizinde bu ortaklıktan keyif alacaklarına eminim, yinede aklımda hep soru işaretidir eski bir İl Çevre Müdürü olarak Çevre ve Doğal yaşama verilen zararları en çok protesto eden, Hayvan hakları savunucuları, Organik ve Ekolojik gibi konuların en çok peşinde koşan kadınlardır ama kadınların hiç biri canı gönülden doğal çevrede yaşamak istemezler......?
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

inanın sizlere hak vermemek elde değil . fakat ben bu konuda çok şanslıyım eşimle birlikte karar verdik bir motokaravan arıyoruz aldığımızdada eşimin yapacaklarınıda bende paylaşcam onu hiç sıkmayacağım
 


Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Kadınların karavan yaşamına katılımlarını sağlamaları sanırım büyük ölçüde erkeklerin sorumluluğunda.
Çok tutucu ya da huysuz olmamak kaydıyla her kadının ya da her insanın şartlara uyum yeteneği vardır aslında. Öyle ya başka türlü insanlar nasıl hücre hapsine ya da cezaevlerinde uzun yıllar kalabilsinler ki. Örnek biraz ürkütücü oldu kabul ediyorum ama bir uç olması bakımından dikkate alınabilir.
Kaldıki olumsuz gibi görünen şartlar geçicidir. Zamanla her şeye alışıyor insan. Yeterki alışma döneminde eşler bir birlerine karşı daha bir yaklaşsın, uyum göstersin.
Hiç lisan bilmediği halde anlaşan bir çok insan görmüşüzdür,ama 30 yıldır bir arada olup ta anlaşamayan çok da çift görmüşüzdür hayatta...

Bakın bu konuya henüz hiç kadın iştiraki olmadı.Ya forumlar erkeklerin tekelinde ya da kadınlarımız bu foruma ilgisiz kalıyorlar. Ama bir çok kadının (artık bayan denmeyecekmiş :D) erkeklerin omuzu üzerinden bu bölümü okuduklarına eminim.
Kadın erkek ayırımına "karşı" bir arkadaşınız olarak aslında böyle bir konu açtığıma da şaşıyorum ama bu durum bir "vakıa"dır ve ülke karavancılığımızın gelişmesinin kilit noktasıdır diyebilirim.
Erkek egemen (zannedilen) toplumumuzun karavancılıkla ilgilenen (göreceli olarak) modern bölümünde böylesine bir egemenlik sanırım söz konusu değil ve de ailenin tümünü ,ilgilendiren yaşamsal kararları birlikte veriyoruz.
Bu yaşamsal kararların içine ev seçimi, araba alınması, çocukların eğitimi gibi konular girdiği gibi yaşamımızı derinden etkileyen karavan da giriyor kuşkusuz.Öyle ya artık bütün geziler karavanla yapılacak.Yazlıkçılıktan çok çok farklı bir yaşam biçimi. Pembe panjurlu içinde koşuşturacağın triplex ev yok ,kırmızı gülleri olan bahçe yok, şöyle ferah bir balkon,teras yok. Ama ne var, seçme özgürlüğü var, hareket var, yurt dışı turlarının kısacık ve pahalı programlarına karşın dilediğince gezmek var, değişik insanlardan değişik esinlenmeler var, hayata entellektül bir açıdan bakabilme kazanımı var...
Var da var, ama ne yok. Boy biraz var ama genişlik yok ! Ha bir de akıllıca kullanılmıyorsa su, elektrik kısıtlı.:(
Tercih sizin.

Kadınlarımıza bir destek daha vermek gerekirse bize komşu olan Rusya ve Ukrayna da ki en büyük heykeller birer kadın heykelidir.
Savaşların getiediği felaketlere göğüs gererek zafere ulaşan bu toplumlar zaferlerini kadın heykelleri ile taçlandırmışlardır.
İşte size Stalingrad ta on binlerce cana malolan Stalingrad savunmasının simgesi Mamay heykeli.
Heykel 83 m. yüksekliği ile Avrupa birincisidir.

[attachment=1]

İşte size bir örnek daha.Kievde ki Rodina Mat. Almanların Kiev' e saldırısına karşı direnen Sovyet halkını simgeliyor.
Heykelin büyüklüğünü çevre ile karşılaştırabilirsiniz.
[attachment=2]

Evet...bu hayat erkek egemen bir yaşam tarzı değildir aslında. Bu egemenlik görüntüsü bütünüyle bir Arap kültürünün ülkemize kadar gelebilmiş tozlarıdır sadece.
Silin bu tozları, parlasın yaşamınız.
Siz de hayatımızın en azından bu bölümüne bütün varlığınızla katılın.

Ülke karavancılığında el ele yürüyelim.

RÜZGAR

Rodina Mat-Kiev.jpg


Mamay- Stalingrad.jpg
 



Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Tüm alkışlar sana Hüseyin bey tecrüben ve görüşün karşılığında saygıyla eğiliyorum.
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Teşekkürler, arkadaşlar ama gerçekbu, biraz empatiyle işler çok daha kolaylaşacak. Şayet birlikte yaşanacaksa herkez birşeylerden birazda olsun anlamalı ve ucundan tutmalıki o tuttuğu şeyin o insana verdiği hissi hissetmeli
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Benim eşim bırakın karavandaki işlerde şikayet etmeyi, karavansız tatile bile çıkmaz, ama WC'si olmayan karavanada karavan demez..Geçen sene iki adet çekme karavanımız vardı ikisinide satıp bu sene panelvan camper yapmaya başladık durum böyle olunca bu sene karavan yok, beni rahatsız etme bu sene tatil yok deyip kestirip attı...Bırakın şikayeti hanım karavanda kol böreğide açar, tatar olduğu için çiğ börekde yapar, mantıda açar..Bunları tamamen kendi isteğiyle yapar..
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Atilla bey börek konusu en zatıf noktam, hanfendiye saygı ve selamlarımı iletin lütfen ve irtibatı koparmayalım.İnşallah enkısa zamnda karavanınızı yaparsınız bizde motokaravan arıyoruz yardımcı olursanız bizde en kısa zamanda karavanımızı alır ve birlikte bir gezi yaparız .AAAAAMMİİİİİİNN
 

Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Ortalığı daha fazla karıştırmamak için bazı şeyleride yazmadım, karavada bir adet ekmek yapma makinasıda taşıyoruz, 220v elektrik bulduğumuz yerlerde doygun ekmeğimizide kendimiz pişiriyoruz, evdede böyle biz 3-4 senedir ekmek almıyoruz...Ayrıca karavanda 50 cm çapında bir saç taşıyorum, odun ateşinde gözleme ve lahmacun güzel oluyor...
 



Ynt: Karavan Yaşamında Eşlerimiz Haklı mı?

Eşlerimize aşağıdaki gibi bir keyfi yaşatabiliyorsak, ne mutlu bizlere...

keyif.jpg

Not: Foto bir arkadaşımın blogundan alıntıdır...

http://kendinpisiresedostayedir.blogspot.com/
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,013
Mesajlar
1,527,262
Kayıtlı Üye Sayımız
166,760
Kaydolan Son Üyemiz
Stronger

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst