Ynt: Kefken Pembe Kayalar Gezisi (13 - 14 Mart 2010)
[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
Fotoğraflara konuşma balonu eklemeyi beceremedim. Ama sizin için Bülent'in ağzından bu fotoğrafı seslendireyim :
'' Çek Cem çek... İbiş keyfini uygulamalı olarak gösterelim gezenbilire...''
Ynt: Kefken Pembe Kayalar Gezisi (13 - 14 Mart 2010)
İnsel Hocam ve asistanı Yağmur:
[attachment=1]
İnsel Hocam hepimizi sırayla yeni kampervanında ağırladı. Hepimiz sohbete katılıyormuş gibi yapıp çaktırmdan aracın sağını solunu inceledik. Arada bize bakmadığı zamanlarda da açılır-kapanır mekanizmaları kurcalamaktan geri kalmadık. Acaba anahtarı üzerinde bırakıp dışarı falan çıkar mı diye çok yokladım ama maalesef tutturamadım
[attachment=2]
[attachment=3]
Dışarıdan meraklı gözler sürekli üzerimizdeydi
[attachment=4]
Akşam üzeri yöreye ismini veren pembe kayalara doğru küçük bir gezinti:
Ynt: Kefken Pembe Kayalar Gezisi (13 - 14 Mart 2010)
Unuttukları kardeş ise çoktandır aracının perdelerinin arkasından onları gözlemekte, sıcak tulumun içinden çıkmak için en azından ateşin ilk dumanlarını görebilmeyi beklemekte...
[attachment=1]
Elimizi olabildiğince çabuk tutmaya çalıştık ama iyice yükselen dumanlar ve nefis kokular nedeniyle baskın kaçınılmazdı...
[attachment=2]
Mehmet ağabey sucukları bu kadar çabuk tükettiği için Bülent'i azarlıyor. Elindeki sopaya dikiz...
[attachment=3]
Bülent başı önünde olduğu halde suçu Levet ağabeyin üzerine atmaya çalışıyor. Ucundan kıyısından suça iştirak eden Atila abi ise utançtan ne yapacağını bilemez halde...
[attachment=4]
Bülent, ''her şey senin başının altından çıktı'' diyen bakışlarıyla suçu Levent ağabey'in üzerine atmakta ısrarlı...