Ynt: Kitap Bağışı
Kimseyi tutmayayım, ancak bu kampanyaların neden ille de doğu ve güneydoğudaki okullar için yapıldığını kendinize sordunuz mu hiç? Arkadaşlar, gerçek dünya sandığınız gibi değil. Trakya'da, Karadeniz'de, Akdeniz'de de yokluk içinde köyler ve köy okullarını olduğunu biliyor musunuz? Beş para etmez yeşilçam filmleri ve adi yerli diziler yüzünden insanlar Türkiye'nin sadece oralarının fakir kaldığını düşünür oldu. Böyle bir şey yok, bu bir.
Oraların da zengin eşrafı var. Diğer bölgelerdeki zenginler hayır işleri yapar, çocuk okuturken bu adamlar armut mu toplar? Toplar, çünkü büyük şehirlerdeki yufka yürekli cahil orta sınıf onların yapması gereken hayır işini üstlenir. Bu iki.
Virüs gibi her yanı saran bu kampanyalar insanlarda yanlış bir sorumluluk hissi yaratıyor. Kitap ve giysi vererek bu sahte vicdan azabından kurtulmaya çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki o bölgedeki fakirlik kendi suçları değil. Artık ölçüyü kaçıran, saçma ölçeklere ulaşan bu kampanyalar Mili Eğitim Bakanlığı'nı ve hükümeti o kadar rahatlatıyor ki, bilemezsiniz. Kamu kurumlarının görevini durup duruken vatandaşın üstlenmesi kadar saçma bir şey olabilir mi? Bu sözde hayır hareketleri sosyal bilince ve devlet yapısına kalıcı zarar veriyor ve bir süre sonra insanlar "anayasaya göre bu devletin görevidir ve bunun için şu, şu kurumlar kurulmuştur, bunun için ben zaten vergi ödemekteyim" demeyi unutuyor. Hayır işine meraklıysanız güç bela ayakta duran bir sürü sahaf var, gidersiniz, artık kiloyla mı, tanayle mi, dörtte bir fiyatına alırsınız kitapları, hem ölmek üzere olan sahaflık mesleğine katkıda bulunursunuz, hem hayrınızı yaparsınız. Üç.