ayna
varmak değil...gitmek!
- Mesajlar
- 123
- Tepkime Puanı
- 1
Mat Yelkenlisi tüm yelkenciler için özel bir teknedir...
Mat teknesi denizlerimizde köpükleri fışırdata fışırdata giderken düşündüğüm şey hep şu olmuştur : İşte Türk denizciliği devam ediyor! Sadun Boroların,Demir Turgutların,Harun Ülmenlerin ve benzerlerinin başlattığı Cumhuriyet denizciliği İşte bu teknenin yara yara gittiği denizlerin oluşturduğu dalga kanatlarıyla devam ediyor...
Amatör denizcilik bu kanatlar altında yürümeye ve büyümeğe devam ediyor! İşte o uçuk sarı tekneyi gördüğümde hep böyle düşünürdüm...Yarışlarda gerilerde kalmış birçok tekneyi sorgusuz sualsiz halat atıp çekmişliği olan bu tekne yıllardır limanladığı yerden uzaklaşıyor şimdi...Çok yazık!
Vira haberden Sedat Altunay aşağıdaki haberi yazmış...
Sedat Altunay ın yazısını tekrar tekrar okudum.Sorunun marinacılıktan ve ahırcılıktan kaynaklandığını üzülerek anladım...
Tamda FB marinada neler oluyor derken ve neler olduğundan bahsederken bu olayın Ataköy den patlaması ne kadar acı! Kokmayı engelleyecek tuz bulamayacağız herhalde...
kaynak: virahaber
''Mat Veda Ediyor
29.09.2009 12:01
Bu ayrılık isteyerek değil, marinadan ayrılması istendiği için veda ediyor Mat. 20 yıldır yaşama bağlandığı ana mendireğinden koparılarak gitmesi isteniyor. Mat, ayrılması istenilen marinanın flamasını Karadeniz’de, Marmara’da, Ege ve Akdeniz’de, Kızıldeniz’de ve okyanusta tüm görkemi ile dalgalandırdığı o mutlu seyirlerini geride bırakarak veda ediyor. Mat, Ataköy Marina’nın bir nevi amiral gemisi idi. Marina ile bütünleşmiş ve kurumun kültürünü oluşturmuştu. Marinaya ayrı bir değer kazandırıyordu. Yabancı ülke denizcilerine ve yabancı devlet adamı protokolüne Mat gösteriliyor, güvertesinde bu ziyaretçilere ikramlar yapılıyor, eğer zaman sorunları yoksa bu konuklarla denize açılarak Türk amatör denizcisinin dizaynından yapımına ve de tüm denizci özellikleri ile övünç kaynağımız Mat ile denizde seyir yapılıyordu.
Denizlerin lideri Mat
Mat ayrıca denizlerde bir liderdi. Tüm Karadeniz ülkelerinin kıyı ve limanlarını dünya yatçılarına tanıtan Uluslararası Karadeniz Yat Rallisi’nde, Marmara Yat Rallisi’nde yüzlerce yabancı tekneye liderlik yaparak Türkiye deniz turizmine hizmet ediyordu. Bu rallilerin komodorluk görevini Mat’ın sahibi ve süvarisi çok değerli amatör denizci Teoman Arsay yapıyordu. Türk amatör denizciliğinin onuru ve lideri Mat, 20 yıl barındığı yuvasından artık çıkarılıyor. Bir kapris uğruna yuvasından uzaklaştırılıyor. Nedenlerini duydukça marinacılık ve amatör denizcilik adına utanıyorum.
Gerçek denizciler bilgilerini zenginleştirerek paylaşır
Deniz bir kültür işidir. Denizlerin öğrettiği yaşam tarzı farklı bir dünya yaratır. Denizciler; bilgi ve becerilerini, edindikleri tecrübelerini zenginleştirerek paylaşırlar. Denize duyulan sevgi, özgüveni artırır. Amatör düşünceyi yaratır, birlik-beraberlik ve dayanışmayı ortaya koyar. İnsanla teknolojiyi bütünleştirir ve tabiatla mücadeleyi gerçekleştirir. Sağlam ve kalıcı dostlukları ortaya çıkarır. Denizin kuralları denizcinin var olan disiplini, yaşam tarzıdır. Saygı ve hoşgörü bu değerlerin bir sonucudur. Ancak bu değerler denizci toplumlar için geçerlidir. Zoraki denizcilerin pahalı tekneler alarak, seyir yapmadan sadece güvertesinde viskiler içip arabesk müzikler çalarak mangal partileri düzenleyen denizciler için bu değerler geçerli değildir. Artık gerçek denizciler bu ortamlarda barınamamakta ve yuvalarından uzaklaştırılmaktadır. Acı olan bu ilkel davranışa deniz kulüpleri, denizci yazarlar ve az da olsa gerçek denizciler seslerini çıkarmamaktadır.
Ataköy Marina’nın gerçek kurum kültürü son iki yılda yok edildi. Mat’ın ayrılışı da son kalenin düşmesidir. 30 yıl önce kızağa konularak gerçek bir Türk teknesi olarak 20 metre boyunda inşa edilmişti Mat. Daha dün inşa edilmiş gibi bakımlı görünüşü, özenle seçilmiş boya rengi, direkleri, yelkenleri, halatları, navigasyonu, cihazları, flamaları, denizci kurallarına göre çekilmiş Türk bayrağı bu muhteşem tekneye ayrı bir anlam veriyordu. Mat gittiği her limana değer katan, ışık saçan, kültür getiren bir teknedir. Ayrıldığı her liman ise karanlığa mahkûm olan bir mekândır. Tanrı hepimize akıl fikir versin…''
Yazıyı dikkatlice okudum. MAT ın başına gelenler bizim maruz kaldıklarımızdan farklı değil...Gün geçmiyorki limanlarımızda,koylarımızda ve marinalarımızda aynı tarz durumlara maruz kalmayalaım...Çoğunlukla sağduyu ile hareket etmeye çalışıyoruz ama bıçağın kemiğe dayandığı zamanlarda Teoman Arsay gibi bir duayen bile (dilese etrafı allak bullak edecek bir güce sahipken) denizci duyarlılığı ile olayları izleyenlerin irfanına bırakıyor.
Mat teknesi denizlerimizde köpükleri fışırdata fışırdata giderken düşündüğüm şey hep şu olmuştur : İşte Türk denizciliği devam ediyor! Sadun Boroların,Demir Turgutların,Harun Ülmenlerin ve benzerlerinin başlattığı Cumhuriyet denizciliği İşte bu teknenin yara yara gittiği denizlerin oluşturduğu dalga kanatlarıyla devam ediyor...
Amatör denizcilik bu kanatlar altında yürümeye ve büyümeğe devam ediyor! İşte o uçuk sarı tekneyi gördüğümde hep böyle düşünürdüm...Yarışlarda gerilerde kalmış birçok tekneyi sorgusuz sualsiz halat atıp çekmişliği olan bu tekne yıllardır limanladığı yerden uzaklaşıyor şimdi...Çok yazık!
Vira haberden Sedat Altunay aşağıdaki haberi yazmış...
Sedat Altunay ın yazısını tekrar tekrar okudum.Sorunun marinacılıktan ve ahırcılıktan kaynaklandığını üzülerek anladım...
Tamda FB marinada neler oluyor derken ve neler olduğundan bahsederken bu olayın Ataköy den patlaması ne kadar acı! Kokmayı engelleyecek tuz bulamayacağız herhalde...
kaynak: virahaber
''Mat Veda Ediyor
29.09.2009 12:01
Bu ayrılık isteyerek değil, marinadan ayrılması istendiği için veda ediyor Mat. 20 yıldır yaşama bağlandığı ana mendireğinden koparılarak gitmesi isteniyor. Mat, ayrılması istenilen marinanın flamasını Karadeniz’de, Marmara’da, Ege ve Akdeniz’de, Kızıldeniz’de ve okyanusta tüm görkemi ile dalgalandırdığı o mutlu seyirlerini geride bırakarak veda ediyor. Mat, Ataköy Marina’nın bir nevi amiral gemisi idi. Marina ile bütünleşmiş ve kurumun kültürünü oluşturmuştu. Marinaya ayrı bir değer kazandırıyordu. Yabancı ülke denizcilerine ve yabancı devlet adamı protokolüne Mat gösteriliyor, güvertesinde bu ziyaretçilere ikramlar yapılıyor, eğer zaman sorunları yoksa bu konuklarla denize açılarak Türk amatör denizcisinin dizaynından yapımına ve de tüm denizci özellikleri ile övünç kaynağımız Mat ile denizde seyir yapılıyordu.
Denizlerin lideri Mat
Mat ayrıca denizlerde bir liderdi. Tüm Karadeniz ülkelerinin kıyı ve limanlarını dünya yatçılarına tanıtan Uluslararası Karadeniz Yat Rallisi’nde, Marmara Yat Rallisi’nde yüzlerce yabancı tekneye liderlik yaparak Türkiye deniz turizmine hizmet ediyordu. Bu rallilerin komodorluk görevini Mat’ın sahibi ve süvarisi çok değerli amatör denizci Teoman Arsay yapıyordu. Türk amatör denizciliğinin onuru ve lideri Mat, 20 yıl barındığı yuvasından artık çıkarılıyor. Bir kapris uğruna yuvasından uzaklaştırılıyor. Nedenlerini duydukça marinacılık ve amatör denizcilik adına utanıyorum.
Gerçek denizciler bilgilerini zenginleştirerek paylaşır
Deniz bir kültür işidir. Denizlerin öğrettiği yaşam tarzı farklı bir dünya yaratır. Denizciler; bilgi ve becerilerini, edindikleri tecrübelerini zenginleştirerek paylaşırlar. Denize duyulan sevgi, özgüveni artırır. Amatör düşünceyi yaratır, birlik-beraberlik ve dayanışmayı ortaya koyar. İnsanla teknolojiyi bütünleştirir ve tabiatla mücadeleyi gerçekleştirir. Sağlam ve kalıcı dostlukları ortaya çıkarır. Denizin kuralları denizcinin var olan disiplini, yaşam tarzıdır. Saygı ve hoşgörü bu değerlerin bir sonucudur. Ancak bu değerler denizci toplumlar için geçerlidir. Zoraki denizcilerin pahalı tekneler alarak, seyir yapmadan sadece güvertesinde viskiler içip arabesk müzikler çalarak mangal partileri düzenleyen denizciler için bu değerler geçerli değildir. Artık gerçek denizciler bu ortamlarda barınamamakta ve yuvalarından uzaklaştırılmaktadır. Acı olan bu ilkel davranışa deniz kulüpleri, denizci yazarlar ve az da olsa gerçek denizciler seslerini çıkarmamaktadır.
Ataköy Marina’nın gerçek kurum kültürü son iki yılda yok edildi. Mat’ın ayrılışı da son kalenin düşmesidir. 30 yıl önce kızağa konularak gerçek bir Türk teknesi olarak 20 metre boyunda inşa edilmişti Mat. Daha dün inşa edilmiş gibi bakımlı görünüşü, özenle seçilmiş boya rengi, direkleri, yelkenleri, halatları, navigasyonu, cihazları, flamaları, denizci kurallarına göre çekilmiş Türk bayrağı bu muhteşem tekneye ayrı bir anlam veriyordu. Mat gittiği her limana değer katan, ışık saçan, kültür getiren bir teknedir. Ayrıldığı her liman ise karanlığa mahkûm olan bir mekândır. Tanrı hepimize akıl fikir versin…''
Yazıyı dikkatlice okudum. MAT ın başına gelenler bizim maruz kaldıklarımızdan farklı değil...Gün geçmiyorki limanlarımızda,koylarımızda ve marinalarımızda aynı tarz durumlara maruz kalmayalaım...Çoğunlukla sağduyu ile hareket etmeye çalışıyoruz ama bıçağın kemiğe dayandığı zamanlarda Teoman Arsay gibi bir duayen bile (dilese etrafı allak bullak edecek bir güce sahipken) denizci duyarlılığı ile olayları izleyenlerin irfanına bırakıyor.