Motokaravan Için Firma Tavsiyesi

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Teppka Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 36
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 27,352
Çelebi bey haklı, uzun yazamadım niye viya tercih edilsin diye, dediklerimin arkasındayım, viya karavan avrupaya en yakın karavan üretmektedir .Aslında benim karavanım 5 ay gibi bir sürede bittiği halde söylediklerim inandırıcı olmalı.
 

Etiketler
motokaravan
Merhabalar,
Bence firmaların hepsi iyidir, talepleri karşılayabilecek teknik donanıma sahiptirler.
Burada bana göre en önemli husus alıcının ne istediğini bilmesi ve ıstedikleri konusunda yeterli bilgi sahibi olması gerektiğidir.
Bence bütçe ve bilgi yan yana geldiğinde, Türkiye'deki üreticilerin imal edecekleri karavana gözlerde fazlası ile büyütülen Avrupalı üreticiler de şapka çıkaracaklardır.
Ancak herşeyin başı bütçe ve ne istenildiğini iyi bilmek.
Hepinize iyi günler dilerim.
 

2011 yılında Imaj'a yaptırdığım camper ile yurtiçi yurtdışı 80.000 km yol yaptım. Gerek araç ile gerek de karavan ile ilgili her sorunda yanımda oldular. İmaj ile ilgili eleştiriler sadece fiyat odaklıdır. O da bilgi eksikliğidir. Gidip görüşürseniz bu önyargılardan kurtulursunuz. Hem de Aydın Kestane gibi bir dost kazanırsınız. Daha fazla yazmak istemiyorum reklama girer.
Kolay gelsin...
 

 

 




Kendi yapmaya kalkanların çoğu hem arabayı hem de malzemeyi ziyan ediyor. Bu işin pardonu yok. Her kalem işi ayrı ayrı bilmemize ve mükemmel olarak yapmamıza imkan yok. Mutlaka profesyonellere yaptırmalı ve sonrası için de teknik servis desteği almalıyız. İllaki ucuz yapacağız diye ucube karavanlar yapmayalım. Kendi yapanların ikinci el piyasası yok gibi
 

Katılmıyorum.
Her ne kadar işinin gerçekten ehli ustalar var ise de çoğunluğu alaylı ve iş bilmez. Ezbere çalışıyorlar ve ezberlerinin dışında bir sorunla karşılaştıklarında çuvallıyorlar. Ve yaşadığımız çağın bence en büyük avantajı "bilgiye erişme kolaylığı" dır.
Çok değil çeyrek asır önce bilgi karşılığı yıllarca karın tokluğuna çalışıyorken, şimdi YouTube ya da benzeri bir ortama "fjr 1300 buji değişimi" , "dik yapıştır tekniği ile tekne imalatı" ya da "zeytin ağacı aşılama" yazdığınızda inanılmaz bir bilgi havuzuna ulaşıyorsunuz. Geriye kalan tek zorluk doğru bilgiyi ayıklamak. Unutmayalım ki insan taklit ederek öğrenir. Hemen her şeyi. Dolayısı ile sanayide motor şanzıman indiren adam merak etmeyin hero filan değil. Hatta muhtemel okulda çok da başarılı olmadığından çırak verilmiş bir mağdur.
 

Hatta muhtemel okulda çok da başarılı olmadığından çırak verilmiş bir mağdur.

Siyaset yapmak istemiyorum ama son 16 yilda baska iktidar gormeyen gencligin halini ozetlediniz. Haklisiniz. Egitimde firsat esitligi diye birsey gormediniz.
 
Son düzenleme:

.

Türkiye’deki butik karavan üretimi için YouTube’da bir yapımcı, insanın gözlerinin içine baka baka bunun, Avrupa fabrikasyon üretiminden daha kaliteli bir metod olduğunu savunuyordu.
Sanırım bizdeki bu tek yapımları organik tarımla karıştırmış olmalı ?

Taklidin orjinali geçmesi, ancak yaratıcılıkla mümkün.
Ama ona da “bakarak” ulaşılamıyor...
Çoğunlukla baktığımızı bile hakkıyla göremememiz, yaptığımız taklidin kalitesinden de belli değil mi ?

Üstelik bakarak yapmak zaten geçen yüzyılın metoduydu. Bilginin katlanarak gittiği zamanımızda Know-How, bakarak kazanılacak kadar kolay birşey değil artık... Bir de işin uygulaması ve hatalardan kazanılan tecrübe bölümü var.
Fark etmişsinizdir, kaliteli ürünlerde Çinliler bile bu virajı geçtiler.
Biz de beyaz eşyada geçtik. Yazdıklarımdan sakın bizi küçümsediğim çıkarılmasın.

Ürüne bakarak üretim metoduna ulaşmayı hayal etmek, girişimin kapitalini ve kaliteli kilit elemanlarını bulmak, pazarlamasının üstesinden gelebilmek eften püften şeyler değil.

Kısaca konuya tek yönlü yaklaşmak da yanıltıcı olmalı ?


...
Piyasada talebi yetersiz olan bir metanın , bilindiği üzere kendiliğinden ne niceliği (sayısı), ne de niteliği (kalitesi) yükseliyor.
Sadece nitelik veya sadece reklam hatta ucuz fiyat politikasıyla kısıtlı olarak satış sayısı yükseltilebiliyor ama gerçek kalite artışı, ancak asıl faktör “talebe” bağlı olmakta.

Talep artınca bilindiği üzere, üretici çoğalır, rekabet artar, fiyat düşer ve kalite de artmaya başlar.
Tabii bu arada tröste izin verilmemesi de önemli bir faktör.


Türkiye’de bu açıdan ters giden birşey yok. Günahını almayalım.
Herşey ekonomi yasalarına uygun.
Zaten ekonomi hemen öyle milletlere göre fazla şekil alan birşey değil çünkü.

Hatta araçlarla ilgili yasalar bile prensipte, ~%98-99 AB ve dünya ile uyumlu.. Onlar da bazen vur yerine öldürüyorlar gerçi..

Dış pazar için tanınmış bir markanın üretimini Türkiye’ye kaydırması kaliteyi tartışmasız çok yükseltirdi.
Böyle modern bir markanın sadece bizden doğması ise; karavan otomobile göre daha basit olsa bile, alt yapısının büyük bir bölümüne sahip olduğumuz otomobil endüstrisine göre daha çetin olmalı ?
Yeterli sayıda iç talep ise üretim için çok gerekli bir faktör. Kim ne derse desin, böyle bir endüstrinin oluşması için yeterli talep sayısına bence daha ulaşılamadı. Talep de en başta maddi olanaklara bağlı..

Hadi diyelim, şu andaki durumda bizde kaliteye ulaşma ivmesi biraz düşük. Doğru ama bu da biraz alıcının davranışına bağlı. Kimse düşük kaliteye meyl etmeye zorunlu değil ki. Alanlar da fiyat faktörü bir yana, ya baştan piyasadaki kaliteyi kabul etmeli ya da bulamazlarsa hedefi dışarıya kaydırmalı.

Piyasanın kanunları var. Durup dururken kalitenin artmasını beklemek, yağmur duasına bel bağlamaya benzer birşey olmalı ?


Fabrikasyon üretim

Yaratıcılık

.
 
Son düzenleme:



Türkiye’de kamp ve karavancılık tartışılırken eleştiriler büyük ölçüde kamping sahiplerine ve karavan üreticilerine yönelik oluyor.

Önce kamping konusunda bir örnek: Yeni döndüğüm Isveç gezisinde çok defa doğa kampinglerde, karavanparklarda ve plajların park yerlerinde kaldık. Buralarda sabah veya akşam bir şahıs gelir saniter tesisleri temizler, çöpleri boşaltır ve gider. Kaldığımız yer ücretliyse akşamları birisi para toplamaya gelir (veya ücreti bir kutuya atarız). Devamlı bir sorumlu olmadığı halde konakladığımız yerlerin hiç birinde temizlik sorunu yaşamadık. Birazda konu dısına çıkarak şunu söylemek istiyorum: Kampinglerin temizliğinden sadece kamping sahipleri sorumlu değil.

Karavan üreticilerine yapılan eleştiriler doğru olabilir ama üreticiler karavancılık konusundaki sorunların sadece bir bölümünden sorumlu tutulabilir.

1.Karavana çevrilen yeni araçlara ödenen yüksek ÖTV üreticilerin buluşu değil.
2.Karavanların her yıl tüve gitmesini ürecilerde istemiyordur.
3.Karavan için itfaiye, taksi gibi yüksek trafik sigortası ücreti de karavan yapanların arzu etmediği bir durum olsa gerek.

Yukarda saydığım üç nokta karavan kullanmayı pahalı hale getirerek, karavan üreticilerinin müşterisini azaltıyor. Her üretici satabileceği malı imal eder. Yerli karavanlarda kalite sorunlarının bir nedeni de bu olsa gerek.

4. Avrupa’da motokaravan üretiminin önünü açan önemli bir etken de karavanparklardır. Bugün karavancılığın geliştiği ülkelerde karavanpark sayısı kampinglerin hemen iki katına yaklaştı ve bazı ülkelerde geçti bile. Kampingler de motokaravancılara indirimli karavanpark hizmeti sunmaya başladılar. Eskiden motokaravancılar kampinglerde çekme karavandan daha fazla ücret öderdik.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Karavan üreticilerini eleştirelim ama yukarda saydığım karavancılığın önündeki engelleri azaltabilmek için karavan üreticileri ile birlikte isteklerimizi dile getirebilsek biraz daha güçlü oluruz diye düşünüyorum.

Türkiye’de kamp ve karavacılık yaşamını arzulayan çok güçlü bir potansiyel var. Bu durum kamp ve karavancılık endüstrisini geliştirmek için büyük bir fırsat aslında.
 
Son düzenleme:

Öncelikle merhaba karavan hakkında ben aldım ve kullandım O yüzden Motokaravan değilde çekme karavanları vergi konusunda daha rahat ve de daha uygun O yüzden çekme karavan 5.25 Erba karavanları tavsiye ederim İyi akşamlar
 

Profesonel derken işini bilerek ve severek yapan, yaptığı işin arkasında duran, kurumsallaşan, sürekli araştıran ve işini geliştiren kişi ve firmaları kastettim.
Merdiven altı ustalara yaptıracaksanız kendinizin yapmasında bir mahsur yok tabi.
 

Sizi incitmek için yazmıyorum lütfen yanlış anlamayın ancak bu uzun yazınızdaki malzeme seçimiyle vs. ilgili teknik konuları değerlendirecek kadar bilgi sahibi olan bir müşterinin zaman kısıtı dışında başka bir sebepten dolayı her hangi bir firmaya motokaravan dönüşümü yaptırmasına gerek kalmaz. kişinin bahsetttiğniz gibi kablo markasını, kesitini, kullanılacak malzemelerin arasından iyisini kötüsünden seçip ayırdedebilmesini bildiğiniz bir kişi zaten bu işi yapıyor demektir.
 




Basoglu karavandan uzak durun!!!
Malzeme,iscilik ve yalitim cok kotu, servis ise yok diyebiliriz!!!
 



Merhaba, İzmir Prestij Karavan hakında bilgi verebilecek olan var mı?

İşçiliği teslim süresi malzeme kalitesi nasıldır?