Bu işin etik kurallarını çok bilmiyoruz henüz ama yanımıza park eden ingiliz herkesin tersine geri geri parketmiş. Beni görünce herkesin çıkış kapısı ile aynı yönde olmak için o şekilde parkettiğini anlıyorum. Güzel bir sohbet geçiyor aramızda. 4-5 ay ispanyadaki evlerinde, 4-5 ay ingilterede geri kalan zamanlarında da değişik yerleri gezen 60 yaşlarında bir çift. Adam bizimle kendi dilinde konuşabilmenin ezikliğini yaşıyor sürekli. Şöyle bir espri yapıyor : "bir kişi üç dil biliyorsa zeki, 2 dil biliyorsa çift ana dilli, tek dil biliyorsa ingilizdir."
Sabah erkenden yürüyüşümüzü yapıp, kahvaltımızı yapacağız. Park yeri ücretine dahil olan karavan servislerini alıp Garda gölüne bir süre için veda edeceğiz.
Garda gölü kenarındaki otobanlara bakınca, bugünün planı anlaşılıyor:
Kuzey yönü - Avusturya'dan geldiğimiz yön
Batı yönü - Milano tarafı ki ünlü bir moda şehri olarak arabada iki hanım varken bu kadar yaklaşmamız dahi büyük risk
Doğu yönü - Venedik, bu gezide büyük şehirleri gezmek istemiyorum (venedik için sonradan bozduk bu planı). Daha çok doğa ile ne kadar uyumlu yaşayabileceğimizin merakı içindeyim. Özellikle bizim gibi Avrupa'da yaşayanlar için Milano, Venedik gibi şehirler hafta sonu paket turlar veya online hesaplı uçak ve otel kombinasyonları ile gezilebilir. Aynı şekilde gardaland da bugün açık ve hava da güzel olmasına rağmen, yaşadığımız bölgede de bu tarz temalı parklar çokca olduğu için gitmek istemiyoruz.
Güney - işte bugün olmak istediğim yer : Shakespeare'in Romeo ve Juliet'inde geçen opera ve rönesans şehri Mantova (Mantua)
Okunma sayınız sayaçta 950 yi gösteriyor, ilgi ve merakla takip ediliyorsunuz. Fotograf biraz daha artmasının faydası olacaktır,
kişisel yorumlarınız gezi yazınızın en önemli unsuru zira her gezginin farklı bakışı ve tecrübesi oluştuğundan her yönüyle yararı
çok olacaktır.
Opera sevmek zorunda değiliz tabi ama örneğin Vivaldi'nin bu yapıtı taa 1718'de bu şehirde yazdığını bilmek, ünlü dört mevsim konçertosuna bu şehirden esinlendiğini bilmek şehri gözümde daha da alımlı yapıyor.
A. Vivaldi: Teuzzone (RV 736) / The complete opera, Mantua 1718 - Part I / Le Concert des Nations
Hem de saray müzesinin müdürü iken İlber Ortaylı Topkapı Sarayı için "taştan çadır" tabirini kullanmıştı. Harem bölümü en güzel kısmıydı belki, o da yıpranmışlığından dolayı ziyarete kapalı idi sanırım. Özel bir ziyarette videoya çekebilme şansım olmuştu
işte 1500'lü yıllardan yapıları görünce aklıma Topkapı Sarayı geldi nedense. Taştan çadır da olsa yüzyılların izleri vardı ve bize, atalarımıza ait izlerdi. Mantova'da ise her bina sanki bir Topkapı Sarayı idi ve sadece o tuğlanın yüzlerce yıllık olduğunu bilmek bile ürperti vericiydi.
Zaten yolları dar olan şehre karavanınız ile girmekte zorlanabilirsiniz. Yararlı bir bilgi olacaksa tarihi şehir 12-14 arası boşalıyor ve sokaklara ücretsiz park edilebiliyor. Uzun araçlar için tam da şehir içinde yer bulmak da o saatler de kolaylaşıyor.