Ynt: Orta Avrupa Gezisi
Akşam Dresden’den ayrıldıktan sonra, yaklaşık 2 saatlik tren yolculuğundan sonunda Prag’a gelişimiz biraz geç oldu. Direk kalacağımız yere geldik. Old town’da bir apartman dairesiydi. Ertesi günü bütün tarihin ortasında kaldığımızı farkettik. Bookingcom’dan ayırttığımız yerin, bu kadar merkezi olduğunu tahmin edememiştik. Mutfaklı, 2 yatak odalı olan daire, dört kişi için çok idealdi ve evdeki rahatlığımızı sağladığından adını vermek istiyorum, Old Town Square Apartments.
4. Gün – Prag
Sabah keyifle kahvaltı yaptıktan sonra Old Town meydanına çıktık.
Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ve ülkenin en büyük şehri. Orta Avrupa’nın en büyük kentlerinden olan Prag yüzyıllarca tarih ve kültür merkezi olmuş. Bunun etkileri günümüzde hala görülmektedir. Öyle ki Hitler bombalamaya bile kıyamamış ve bu şehre dokunmamış.
Vltava Nehri’nin ortasından geçtiği şehir, köprüleri, kanalları, mistik havası, mimari eserleri ve orta çağ esintileri ile tanınıyor. UNESCO tarih mirası listesinde olan şehir, I. ve II. Dünya Savaşlarına şahitlik etmesine rağmen fazla zarar görmemiş. I. Dünya Savaşı sonrasında 1918 de Çekoslovakya’nın başkenti olan Prag, sanatında merkezi olmuş. 1989daki kadife devrim ile komünizm devri kapandıktan sonra, 1993 yılında ülke, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti olarak ayrılınca, Slovakya’nın başkenti Bratislava olurken, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag oldu.