Şumen, Bulgaristan'ın tarihine yakından şahit olmuş, Osmanlılar'la içiçe olan, Roma ve Bizans'ı çok iyi bilen, Traklar'ı ise hiç unutmamış bir şehir. Şumen, farklı etnik ve kültürleri, değişik din ve dilleri bir bütün olarak bağrında saklayan Bulgaristan'ın 10. şehridir. Bulgaristan'ın kurucusu Han Asparuh'un kılıcını yere saplayıp 'Burası Bulgaristan olacak' dedi.
Temelleri 3 bin 200 sene önce atılan Şumen, başta Traklar olmak üzere Roma, Bizans, Türk ve Bulgar kültürüne ev sahipliği yapmıştır. Hatta Bulgar devletinin ilk başkentleri bu şehrin il sınırları içinde olan Pliska ve Preslavdır. M.Ö. 4. binyıla ait olduğu tahmin edilen meşhur 'Madara' tapınağı, UNESCO'nun koruması altında olan Bulgaristan'daki sekiz tarihi eserden biri konumunda.
Bulgar tarihinin başladığı topraklarda tarih ruhunun canlı tutulabilmesi için bir çok müze yapılmış. Bu sene 100. kuruluş yılını kutlayacak olan Şumen Tarih Müzesi, 29 Haziran 1904 yılında kurulmuştur. Müzede bugün 150 binin üzerinde tarihi eser teşhir ve muhafaza edilmekte. Ayrıca Şumen'de askeri kışla sınırları içinde isteyen herkesin ziyaret edebileceği askeri müze de mevcut. Öte yandan şehirdeki müze evleri de görülmeye değer. Şumen'deki müze evleri sunlar: "Panayot Volov" , Macar Milli kahramanı "Layoş Koşut" müze evi, "Dobri Voynikov" ve ünlü besteci ve müzisyen "Panço Vladigerov" müze evi. Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervatları ve ilk başkentler... Şumen'in en eski yerleşim yeri, 'Şumen Kalesi' diye bilinen alan Şumen merkezinden 3 km uzaklıkta batı istikametinde bir tepe. Eski Şumen burasıdır. Traklar'ın kurduğu bu kale Romalılar, Bizanslılar ve Bulgarlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmış. 1444 yılında Haçlı seferinde yıkılan kale terkedilmiş ve Osmanlılar zamanında Şumen şimdiki yerine inşa edilmiştir. Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervatı olarak faaliyet gösteren 'Şumen Kalesi' restore edilmiş ve şu anda açık müze olarak hizmet vermekte. Bulgar Devleti'nin ilk başkenti Şumen ilinin sınırları içinde bulunan Pliska'dır. Şehir, Bulgar devletinin kurulmasıyla 681 yılında başkent ilan edilmiş. Han Asparuh'un kılıcını yere saplayıp "Burası Bulgaristan olacak" dediği yere kurulan Pliska, günümüzde Kaspiçan'ın beş kilometre kuzeyinde yer alıyor. Devletimizin ilk başkenti 23 metrekare alana kurulmuş ve günümüzde Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervati 'Pliska' adıyla hizmet veriyor. Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervatı Pliska'da 7–10. yüzyılları arası yaşam tarzı ve kültürü yansıtılmış.
Bulgaristanın Şumnu ilinde bulunan Şerif Halil Paşa Camii halk arasında Tombul Camii olarak bilinir 1744 yılında Şerif Halil Paşa tarafından yaptırılmış yapı, 40 m yükseklikteki tek şerefeli minaresi, Kubbesi ise 25 m yükseklikte olan caminin duvarları düz taştan kesilmiş, geometrik şekilde yontulmuş ve çeşitli bitki figürleriyle süslenmiş görünüme sahiptir, iç mekanlarda Lale devri etkisi diyebileceğimiz Türk Barok kalem işi bezeme görülmektedir Aynı zamanda Külliye olan Camii kompleksi içinde kütüphane ve mektebi de içeren bir medrese bulunur Camii Batı mimarisinin özelliklerini taşıyan bir Osmanlı yapısı özellğini de taşır Yapı Türkiye hariç Balkanların en büyük ikinci camisi olma özellğini de taşır
Bulgaristan’da Osmanlı mimarîsinin tamamıyla korunmuş tek eseridir Tombul Camii 2004 yılında restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır
Balkanların 2 nci Buyuk Camisi
Anıt tepe Han Asparuh' un Bulgaristan' ı ülkesi haline getirmesini temsil etmekte.
Temelleri 3 bin 200 sene önce atılan Şumen, başta Traklar olmak üzere Roma, Bizans, Türk ve Bulgar kültürüne ev sahipliği yapmıştır. Hatta Bulgar devletinin ilk başkentleri bu şehrin il sınırları içinde olan Pliska ve Preslavdır. M.Ö. 4. binyıla ait olduğu tahmin edilen meşhur 'Madara' tapınağı, UNESCO'nun koruması altında olan Bulgaristan'daki sekiz tarihi eserden biri konumunda.
Bulgar tarihinin başladığı topraklarda tarih ruhunun canlı tutulabilmesi için bir çok müze yapılmış. Bu sene 100. kuruluş yılını kutlayacak olan Şumen Tarih Müzesi, 29 Haziran 1904 yılında kurulmuştur. Müzede bugün 150 binin üzerinde tarihi eser teşhir ve muhafaza edilmekte. Ayrıca Şumen'de askeri kışla sınırları içinde isteyen herkesin ziyaret edebileceği askeri müze de mevcut. Öte yandan şehirdeki müze evleri de görülmeye değer. Şumen'deki müze evleri sunlar: "Panayot Volov" , Macar Milli kahramanı "Layoş Koşut" müze evi, "Dobri Voynikov" ve ünlü besteci ve müzisyen "Panço Vladigerov" müze evi. Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervatları ve ilk başkentler... Şumen'in en eski yerleşim yeri, 'Şumen Kalesi' diye bilinen alan Şumen merkezinden 3 km uzaklıkta batı istikametinde bir tepe. Eski Şumen burasıdır. Traklar'ın kurduğu bu kale Romalılar, Bizanslılar ve Bulgarlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmış. 1444 yılında Haçlı seferinde yıkılan kale terkedilmiş ve Osmanlılar zamanında Şumen şimdiki yerine inşa edilmiştir. Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervatı olarak faaliyet gösteren 'Şumen Kalesi' restore edilmiş ve şu anda açık müze olarak hizmet vermekte. Bulgar Devleti'nin ilk başkenti Şumen ilinin sınırları içinde bulunan Pliska'dır. Şehir, Bulgar devletinin kurulmasıyla 681 yılında başkent ilan edilmiş. Han Asparuh'un kılıcını yere saplayıp "Burası Bulgaristan olacak" dediği yere kurulan Pliska, günümüzde Kaspiçan'ın beş kilometre kuzeyinde yer alıyor. Devletimizin ilk başkenti 23 metrekare alana kurulmuş ve günümüzde Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervati 'Pliska' adıyla hizmet veriyor. Milli Tarih ve Arkeoloji Rezervatı Pliska'da 7–10. yüzyılları arası yaşam tarzı ve kültürü yansıtılmış.
Bulgaristanın Şumnu ilinde bulunan Şerif Halil Paşa Camii halk arasında Tombul Camii olarak bilinir 1744 yılında Şerif Halil Paşa tarafından yaptırılmış yapı, 40 m yükseklikteki tek şerefeli minaresi, Kubbesi ise 25 m yükseklikte olan caminin duvarları düz taştan kesilmiş, geometrik şekilde yontulmuş ve çeşitli bitki figürleriyle süslenmiş görünüme sahiptir, iç mekanlarda Lale devri etkisi diyebileceğimiz Türk Barok kalem işi bezeme görülmektedir Aynı zamanda Külliye olan Camii kompleksi içinde kütüphane ve mektebi de içeren bir medrese bulunur Camii Batı mimarisinin özelliklerini taşıyan bir Osmanlı yapısı özellğini de taşır Yapı Türkiye hariç Balkanların en büyük ikinci camisi olma özellğini de taşır
Bulgaristan’da Osmanlı mimarîsinin tamamıyla korunmuş tek eseridir Tombul Camii 2004 yılında restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır
Balkanların 2 nci Buyuk Camisi
Anıt tepe Han Asparuh' un Bulgaristan' ı ülkesi haline getirmesini temsil etmekte.