Tanzanya'da Safari - Zanzibar'da Kum ve Deniz

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 359
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 68,152

Etiketler

Zebra ,ceylan, antilop gibi diğer gördüğümüz hayvanları ikinci gün daha yakından fotoğrafladığımız için sonraya bırakıyorum. İlk günümüzün bitiminde otele doğru yola çıkıyoruz.Yol boyu masai köyleri ve hayvan otlatan insanları fotoğraflıyoruz. Bazı sürülerin başında yaşı sadece 5-6 olan çocuklar bulunuyor. Yürümeyi öğrenen başının çaresine bakıyor sanırım.Evdeki çocuklarımızı neredeyse tuvate bile yalnız gönderemediğimiz aklıma gelince hangisinin daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Sanırım ikisi de yanlış.









 


Yol boyu tingatinga pazarı (tigatinga Tanzanya'ya özgü renkli resimler) denilen yerler görüyoruz. Bir tanesinde inip resimleri ve heykelleri inceliyoruz ama hem çok pahalı olduklarından hem de alışveriş işini Zanzibar'a bıraktığımızdan sadece bakmakla yetiniyoruz.







 




Gezenbilir'de, uzun zamandır geziden çok araçlarla ilgili iletiler vardı. Size güzel fotoğraflarınız ve bir o kadar güzel anlatımlarınız için teşekkür ederim. İlk sayfada, elinde makyaj malzemesi gibi kullanılan (ruj vs) meyveyi elinde tutan adamı görünce "herhalde bu sayfayı Gülhan Şen ( TV8 ) hazırlamış dedim Zira geçtiğimiz günlerdeki programlarında aynı yerdeydi. Özellikle Zanzibar fotolarınızı bekliyoruz. Gezilerle kalın. İyi Bayramlar. Kerim
 

Çok teşekkür ederim Kerim Bey. Gezi sayfaları araba parçaları kadar ilgi görmüyor malesef. Onca emek verip yazdığınız sayfaya yorumu bırakın teşekkür eden bile olmuyor. Bu yüzden insanlar yazmak istemiyorlar. Ben de bu sefer yazmayayım diye düşündüm ama gitmek isteyen bazı arkadaşlara anlatmaktansa buraya yönlendiriyorum. Bazen öğrencilerime de gösteriyorum. Hatta bu sefer fotoğraf sorunu da canımı sıkınca başka bir siteye mi yazsam diye düşündüm ama buradan takip eden arkadaşlarım var.
Daha gezinin ilk gününü bitirdim. Biraz uzun sürecek gibi.Zanzibar'a ancak bayramdan sonra geçebilirim.Bayram sonrası 3-4 günlük bir Prag tatilim olacak.İnşallah onu da paylaşmaya çalışacağım. Size de iyi bayramlar diliyorum.
 


Elbette her yapılan gibi bu yazma çizme işlerinin de takdir görmesi gerek. Aslında özellikle yazım/çizim işinin. Ben de bir iki kelime ile hayranlığımı dile getireyim dedim ama sonra vazgeçmiştim. Şimdi anlıyorum ki yazmak gerek. Sizinle aynı heyecanı paylaştığımızı bilmeniz gerek.

Biz de takipteyiz. Hem bilgilerinizin hem de fotoğraflarınızın.
 

Oldukça fazla zaman alıyor bu paylaşımlar. Fotoğrafları seçip küçültmek bile saatler sürüyor. Hiç yorum olmayınca insan kendi kendine konuşuyor gibi hissediyor Emre Bey. İlginiz için teşekkürler.
 



Kaldığımız otel bir kahve bahçesinin içindeydi.İlk defa kahve ağacını yakından gördük. Tanzanya ve Zanzibar'da kahve üretimi oldukça fazla.Kilimanjaro dağlarında yetişen bu kahveler son derece zengin bir yapısı ve tadı ile kahve uzmanları tarafından bir zamanlar "Dünyanın en iyisi" olarak takdim edilirmiş.Tanzanya'da tarımın bel kemiğini oluşturan kahve ve pamuk temel ihracat maddeleriymiş. Biz de gelirken hediye olarak Tanzanya kahvesi ve çayı aldık. İlk foto oteldeki bahçeden, diğerleri uçaktan çektiğim kahve bahçeleri.







 

Bu da kahvenin içi. Bir meyvenin içinde 2 tane kahve çekirdeği oluyor. Biri büyük biri küçük oluyormuş.İçinden az sayıda tek çekirdek çıkıyormuş. Bu tek çekirdekler ayrı olarak işlenip daha pahalı satılıyormuş.

 

Gece oteldeki yerel eğlenceyi izledikten sonra yorgunluktan tam anlamı ile sızmışız. Sabah safariye erken çıkacağımız için saati kurmuştuk. Birkaç çalışından sonra anca kalktık.Hayvanlar sabah erken beslendikleri için safariye çok erken çıkılıyor. Öğlen sıcak basınca hepsi uykuya geçiyor.
Çok güzel bir kahvaltının ardından bahçeye kurulmuş bir bölümden safaride yiyeceğimiz öğle yemeği için azığımızı kendimiz seçiyoruz.Otellerdeki yemekleri fotoğraflamayı unutmuşum. Bol tropikal meyveli gerçekten lezzetli yemekler yedik.

 

Arusha bölgesi deniz seviyesinden 1600 mt. yüksekte olduğu için serin bir bölge.Sabah saatleri oldukça serindi. İnce bir hırka mutlaka almak gerekiyor. Öğlene doğru tekrar yaz moduna giriyorsunuz.İkinci gün safarimizi yapacağımız bölge Ngorangora krater alanı. Unesco tarafından Dünya mirası ilan edilmiş.Dünya da ölmeden önce görülmesi gereken yerler listesinde ön sıralarda.Sanki bir çanağın içine bütün hayvanları doldurmuşsunuz gibi.Tam belgesellerde gördüğümüz düzlükte sürüler halinde dolaşan hayvan çümbüşü.(Netten:Bu hayvanlar arasında popülasyonu 1964-66 senelerinde 108 iken 1995'te 11-14'e kadar düşen Kara gergedanlar bulunmaktadır. Diğer toynaklı hayvanlar: Afrika Antilobu (7000 tane), zebra (4000 tane), ceylan (3000 tane).)
Sabah gün ağarırken tırmanmaya başlıyoruz kraterin olduğu tepeye. Göz gözü görmüyor sisten.dünyanın bir ucunda sisler arasında hayal aleminde gibi yol almak muhteşem bir deneyimdi. Bir saate yakın sis içinde yol aldıktan sonra artık korkmaya başlıyorum. Ya hiç hayvan göremezsek diye sisin dağılması için duaya başladığım anda daha cümlemi tamamlamadan - dua vakti midir nedir - yarım dakika içinde sis dağılıyor ve ortalık ayna gibi açılıyor. Şaşkınlıktan donakalıyorum.