ayna
varmak değil...gitmek!
- Mesajlar
- 123
- Tepkime Puanı
- 1
Aşağıdaki metin dostum Mehmet Sütçü den alıntıdır.Başka bir ortak dostumuz olan Mehmet Topçu nun kendi teknesini yapma hikayesi...
''Uludağ eteklerinde , Meltem ile gelen yağmur damlaları…..
Yıllar önce “Bursa aslında bir deniz kentidir” diyerek Bursa da ki denizciliğe ilgiyi arttırmak , dikkat çekmek istemiştim. Biliyordum. Bursa da kenarda köşede kalmış bilinmeyen denizciler vardı. Belki çıkarlar “Biz buradayız” derlerdi. Denizcilik yelken kulüplerinin tekelinde değildi ki. Tabii ki yelken kulüpleri vazgeçilmez sivil toplum kuruluşlarıdır. Ama istismara açık yapıları olduğu da bir gerçektir.
Denizcilik belli bir zümre, kişi ve sınıfın tekelinde olmamalıydı. Denizlerin yaşaması , temiz kalması ve gelecek kuşaklara aktarılması için denizcilik , geniş kitlelerin yüzünü denize dönmesi ve keyif alması gereken bir faaliyet olması gerekiyordu. Amatör denizciliğin, halk arasında çok zengin bir sınıfa ait olduğu inancını yok etmek için dostlarım ile birlikte çalıştık. Örnek denizcileri bulmak ve onları tanıtmak bu açıdan önemliydi. Sizlerle beni çok etkileyen ve gelecekten umudumu kuvvetlendiren gerçek bir hikayeyi paylaşacağım.
Denizci dostum Mehmet Topçu bu konuda önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bilgisayarı , interneti sevmediği için yaşadıklarını ve tecrübelerini paylaşamamış olduğundan , yoğun gayretimle bilgisayarına tecrübelerini ancak yazmaya başladı. Mesleği muhasebecilik olan , 40 lı yaşlarda ki Mehmet Topçu nun gençlik yılları hafta sonları Karacabey, Gemlik ve Mudanya ilçesine bağlı Zeytinbağı, Eşkel, Eğerce, Ayazma sahil ve koylarında balık tutmak la geçti. Eğerce’deki minik kayığı onun denize ve denizciliğe ilgisini artırmıştı. Hatta açıkda balık tutarken yaşadığı bir olay omuzunun çıkmasına neden olmuş ileriki yaşlara kadar zaman zaman çıkarak sağlığının bozulmasına neden olmuştu . Tabiî ki Sadun Boro nun PupaYelken kitabının eline geçmesi kaçınılmazdı.
Yıllar geçip çoluk çocuğa karıştı ama deniz den ayrılmamak için hafta sonlarını ailece Armutlu ya kadar olan sahillerde gezerek balık tutarak geçirdi. 2001 de yaşanan ekonomik kriz de ek işi olan sigortacılık şirketini tasfiye ederek denizciliği ön plana çıkardı ve uzun zamandır düşündüğü tekneyi yapmaya karar verdi. Örnek aldığı kişi Üstad Sadun Boro idi o da teknesini zorluklarla inşa ettirmişti. Uludağ ın eteklerinde bulunan Ertuğrulgazi semtinde ki iki katlı evinin ön bahçesinde tekneyi yapabileceğini düşünmüştü.
Fakat nasıl yapacaktı ?
İlk önceleri 6 m boyunda tek kamaralı motorlu bir tekne düşünmüştü. Daha sonra yelkenli tekne olmasına karar verdi. İstanbul a gittiğinde Denizler kitapevine uğrar , tekne yapımı ile ilgili ne bulursa alırdı. Bu arada teknenin omurga (meşe) inşaasına başlamıştı . Borda kaplamasını marin kontraplakla yaptı. Kaynak bilgi bulmakta güçlük çekiyordu. Bazı hesaplamaları kendi bulduğu yöntemlerle yapmaya çalışıyordu. Bu arada ekonomik zorluklar da belini büküyordu. Bir seneye yakın bir uğraştan sonra S/Y Meltem ortaya çıkmıştı.
Arnavutköy barınağı nda
S/Y Meltem hemen hemen yok denecek bir bütçe ile ortaya çıkmıştı. İlk önce randa armalı yapmıştı Mehmet tekneyi .
Bütün koçboynuzlarını el ile tahtadan yaptı.
Halatları yönlendirmek için her yerde bulunan basit halkalar kullandı.
Manikası nı plastik pis su dirsek borusundan yaptı.
Direği aliminyum borudan , yelken in hareket kanalı da evlerde perde asmak için kullanılan rayın boru üzerine kaynak yapılması ile imal etti.
Yelkenleri ise küçük dokuma imalatçılarının bulunduğu Duaçınarı adlı semt den almış olduğu , piyasada paraşüt bezi dedikleri bezden , hesaplamalarını kendisi yaparak brandacı bir arkadaşına diktirdi.
S/Y Meltem , Mehmet Topçu nun planı da dahil olmak üzere kendi imalatı bir teknedir.
Hiçbir destek almadan ve kendi araştırmaları ile yapılmış bir teknedir.
1 Kasım 2008 tarihinde Bursa Yelken in onur konukları Yeşim ve Tonguç Tokol çiftine Mehmet Topçu dan söz edilmiş , davet üzerine Tokol çifti ile tanışarak, Meltem teknesi ve kendisi hakkında Arnavutköy de hoş bir sohbette birlik de olduk
S/Y Meltem ve denizci dostum Mehmet Topçu nun hikayesinin tanıtılması , denizcilik ve yelken dergilerinde daha ayrıntılı yazılarının çıkması , deneyimlerinin , bilgilerinin paylaşılması gerekmektedir. Kendisi de bunu istemektedir.
S/Y Meltem körfez de halen seyirlerine devam etmek de , bizlere denizin keyfini ve dinginliğini yaşatmaya devam etmekte.
Denizci dostum Mehmet ... İyiki varsın....
Mehmet Sütçü ''
Mehmet Topçu bu aralar cutter tarzı bir tekne yapmayı planlıyor ama bu yeni tekneyi evinin bahçesine sığdıramadığı için kara kara düşünüyor...
Bu da S/Y Meltem in seyir videosu...Müzik ve şarkı da harika bu arada....
http://video.yahoo.com/watch/3723157/10234534
''Uludağ eteklerinde , Meltem ile gelen yağmur damlaları…..
Yıllar önce “Bursa aslında bir deniz kentidir” diyerek Bursa da ki denizciliğe ilgiyi arttırmak , dikkat çekmek istemiştim. Biliyordum. Bursa da kenarda köşede kalmış bilinmeyen denizciler vardı. Belki çıkarlar “Biz buradayız” derlerdi. Denizcilik yelken kulüplerinin tekelinde değildi ki. Tabii ki yelken kulüpleri vazgeçilmez sivil toplum kuruluşlarıdır. Ama istismara açık yapıları olduğu da bir gerçektir.
Denizcilik belli bir zümre, kişi ve sınıfın tekelinde olmamalıydı. Denizlerin yaşaması , temiz kalması ve gelecek kuşaklara aktarılması için denizcilik , geniş kitlelerin yüzünü denize dönmesi ve keyif alması gereken bir faaliyet olması gerekiyordu. Amatör denizciliğin, halk arasında çok zengin bir sınıfa ait olduğu inancını yok etmek için dostlarım ile birlikte çalıştık. Örnek denizcileri bulmak ve onları tanıtmak bu açıdan önemliydi. Sizlerle beni çok etkileyen ve gelecekten umudumu kuvvetlendiren gerçek bir hikayeyi paylaşacağım.
Denizci dostum Mehmet Topçu bu konuda önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bilgisayarı , interneti sevmediği için yaşadıklarını ve tecrübelerini paylaşamamış olduğundan , yoğun gayretimle bilgisayarına tecrübelerini ancak yazmaya başladı. Mesleği muhasebecilik olan , 40 lı yaşlarda ki Mehmet Topçu nun gençlik yılları hafta sonları Karacabey, Gemlik ve Mudanya ilçesine bağlı Zeytinbağı, Eşkel, Eğerce, Ayazma sahil ve koylarında balık tutmak la geçti. Eğerce’deki minik kayığı onun denize ve denizciliğe ilgisini artırmıştı. Hatta açıkda balık tutarken yaşadığı bir olay omuzunun çıkmasına neden olmuş ileriki yaşlara kadar zaman zaman çıkarak sağlığının bozulmasına neden olmuştu . Tabiî ki Sadun Boro nun PupaYelken kitabının eline geçmesi kaçınılmazdı.
Yıllar geçip çoluk çocuğa karıştı ama deniz den ayrılmamak için hafta sonlarını ailece Armutlu ya kadar olan sahillerde gezerek balık tutarak geçirdi. 2001 de yaşanan ekonomik kriz de ek işi olan sigortacılık şirketini tasfiye ederek denizciliği ön plana çıkardı ve uzun zamandır düşündüğü tekneyi yapmaya karar verdi. Örnek aldığı kişi Üstad Sadun Boro idi o da teknesini zorluklarla inşa ettirmişti. Uludağ ın eteklerinde bulunan Ertuğrulgazi semtinde ki iki katlı evinin ön bahçesinde tekneyi yapabileceğini düşünmüştü.
Fakat nasıl yapacaktı ?
İlk önceleri 6 m boyunda tek kamaralı motorlu bir tekne düşünmüştü. Daha sonra yelkenli tekne olmasına karar verdi. İstanbul a gittiğinde Denizler kitapevine uğrar , tekne yapımı ile ilgili ne bulursa alırdı. Bu arada teknenin omurga (meşe) inşaasına başlamıştı . Borda kaplamasını marin kontraplakla yaptı. Kaynak bilgi bulmakta güçlük çekiyordu. Bazı hesaplamaları kendi bulduğu yöntemlerle yapmaya çalışıyordu. Bu arada ekonomik zorluklar da belini büküyordu. Bir seneye yakın bir uğraştan sonra S/Y Meltem ortaya çıkmıştı.
Arnavutköy barınağı nda
S/Y Meltem hemen hemen yok denecek bir bütçe ile ortaya çıkmıştı. İlk önce randa armalı yapmıştı Mehmet tekneyi .
Bütün koçboynuzlarını el ile tahtadan yaptı.
Halatları yönlendirmek için her yerde bulunan basit halkalar kullandı.
Manikası nı plastik pis su dirsek borusundan yaptı.
Direği aliminyum borudan , yelken in hareket kanalı da evlerde perde asmak için kullanılan rayın boru üzerine kaynak yapılması ile imal etti.
Yelkenleri ise küçük dokuma imalatçılarının bulunduğu Duaçınarı adlı semt den almış olduğu , piyasada paraşüt bezi dedikleri bezden , hesaplamalarını kendisi yaparak brandacı bir arkadaşına diktirdi.
S/Y Meltem , Mehmet Topçu nun planı da dahil olmak üzere kendi imalatı bir teknedir.
Hiçbir destek almadan ve kendi araştırmaları ile yapılmış bir teknedir.
1 Kasım 2008 tarihinde Bursa Yelken in onur konukları Yeşim ve Tonguç Tokol çiftine Mehmet Topçu dan söz edilmiş , davet üzerine Tokol çifti ile tanışarak, Meltem teknesi ve kendisi hakkında Arnavutköy de hoş bir sohbette birlik de olduk
S/Y Meltem ve denizci dostum Mehmet Topçu nun hikayesinin tanıtılması , denizcilik ve yelken dergilerinde daha ayrıntılı yazılarının çıkması , deneyimlerinin , bilgilerinin paylaşılması gerekmektedir. Kendisi de bunu istemektedir.
S/Y Meltem körfez de halen seyirlerine devam etmek de , bizlere denizin keyfini ve dinginliğini yaşatmaya devam etmekte.
Denizci dostum Mehmet ... İyiki varsın....
Mehmet Sütçü ''
Mehmet Topçu bu aralar cutter tarzı bir tekne yapmayı planlıyor ama bu yeni tekneyi evinin bahçesine sığdıramadığı için kara kara düşünüyor...
Bu da S/Y Meltem in seyir videosu...Müzik ve şarkı da harika bu arada....
http://video.yahoo.com/watch/3723157/10234534