Ynt: Türkiye'de ki Yetkililer Neden Telsizden Korkuyor.
ali aksoy' Alıntı:
Levent Bey
Siz önce ne demek istediğimi bir anlayın daha sonra benim sınıf ayrımcılığımı bir yerde tartışırız..!!
Siz ve sizler , eğer Hilton oteline veya Büyük ankara oteline Çamurlu ayakkabı ile gidebilirseniz veya üzerinizdeki Motosiklet kıyafeti ile girebilirseniz
daha doğrusu oraya o kıyafet ile giriyorsanız zaten kültürlü biri olmadığınız hemen belli olur
işte Telsiz ile Kişi arasındaki bağ'da bu dur
Kişi telsizi taşımayı bilmezse sırıtır
aynı sizin altınızdaki motor ile siz gibi...( kişisel değil )
yani üzerinizde son mdel bir kıyafet , dizlik, bot, eldiven ,500 USD lik kask ve altınızda bir MOBİLET ( ama sizinki kawasaki vn900 )
Ali Aksoy
Yüzbaşı
Ali bey,
hakikaten merak ettim, ne yapmaya çalışıyorsunuz? kişilerin üzerlerindeki giyeceklerden size ne? Ayrıca, aklınızda olsun Hilton oteline de ayağınızda çamur ile girmezsiniz. Ama niçin bu örnekleri veriyorsunuz?
Eğer bahsettiğiniz merkez ile ilgili yazılanları okursanız, her zaman küçümseyici ve çok bilmiş bir üslüp ile yazıldıklarını görürsünüz. Diyebilirsiniz ki, "ama çok biliyorlar.. ".. Olabilir, ben de mesleğimde çok bilgiliyimdir ama böyle bir üslüpla konuşmam ve konuşan bir meslektaşımı da ikaz ederim.. Size de aynı şeyi öneriyorum.
Utanıyorsanız, birşeyleri değiştirmek istiyorsanız.. emin olun böyle bir yaklaşımla "kişilerin savunmaya geçmesini" elde etmek dışında bir sonuç elde edemezsiniz.
Son olarak, kurum/kuruluşların "meşgul" olmasına gelince.. Bir kurum çok işi var diye "aman biz meşgul etmeyelim" tavrına girilemez, kabul edilemez. O zaman, "mahkemeler çok yoğun, hakkımı ben kendim ararım" yaklaşımını izleyelim.
Ben sizin gibi "utanıyorum" demeyeceğim ama sizi daha yapıcı olmaya davet ediyorum. iyi günler dilerim, reha
Not: eğer iletişim konusuna gönül vermişseniz "takoz kullanmanın" kanunlara aykırı olduğunu hatırlatırım. bkz. ilgili satış ilanınız