Verçenik 3.711 / 2012 Eylül...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan nilgün Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 6
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,511
N

nilgün

Ziyaretçi
Vargel çiçekleri mi kokusunu salmıştı yoksa yükseklerin cezp edici heybeti mi içimdeki zirve tutkusunu kıpraştırmıştı bilemedim ama Karadeniz yaylalarına ulaşmış ve gözümü Verçenik’e dikmiştim bile.

Ayder’den yol boyunca sağımızda coşkuyla akan dere eşlik ederken, solumuzda ise yine Karadeniz’in yeşilin her tonu ile bezenmiş doğası eşliğinde yaklaşık üç saat süren minibüs yolculuğumuz sonunda Verçenik yaylasındayız. Arabamızı burada bırakıp, kamp alanına yürüyerek devam edeceğiz.

Çantalarımızı hazırlayıp yolu adımlamaya başladık. Beş kişiydik ve bu bir teknik tırmanıştı. Daha önceden kanyon deneyimim kaya tırmanışım olduğu için problem etmiyordum ama yine de endişem vardı. Doğa bu ne kadar güzel olsa da, bizleri ne kadar güzel ağırlasa da bazen şartları bizim kendi doğamıza uymuyor.

Hava çok güzeldi. Hafif hafif rüzgar yüzümüze vuruyordu, yol yorucu değildi ama yavaş ilerliyordum. Tepeleri aştık, derelerden atladık. İki saatin sonunda karşımıza çıktı kapalı göller dedikleri kamp kuracağımız yer . Muhteşem bir görünümü vardı. Gölün ortasında küçük bir adacık oluşmuş kartpostal gibi önümdeydi.

Hemen çadırlarımızı kurduk. Matı serip uzandım, gökyüzü masmavi, güneş ise içimi ısıtıyor. Bura da olduğum için ne kadar şanslı olduğumu biliyorum onun için doğanın bana sunduğu güzelliğin keyfini sessizce çıkarıyorum. Ruhumu dinlendiriyorum.

Daha sonra kısa bir eğitim için kaya tırmanışı ve inişi yapacağımız yere gittik pratik yapmamız gerekiyordu. Gerekli ön bilgiler alındı ve pratiğimizi tamamladık

Yukarıda neyle karşılaşacağımızı bilmiyordum ve bu durum beni daha çok cezbediyordu. Erken yattım. Biran önce sabah olmasını istiyorum.
Saat gecenin 04:30’u dışarıdan Osman’ın ve Oruç’un sesi geliyordu. Hava karanlık, kalkıp hazırlanıyoruz, vakit geldi. Kahvaltı yapmadık. Baca denilen yerde yapacakmışız kahvaltımızı. Zaten oraya kadar kolaymış, olay baca kısmını geçip zirve yapmak.

Bedenimle ve ruhumla hazırdım. Zirve yapmak istiyordum. Çok istiyordum. Zirve yapmadan dönersek üzülecektim biliyorum, Çıkamazsak “ Dağ orada başka zaman çıkarız” diyeceğiz. Bende “evet” diyerek üzüntümü gizleyeceğim… Dağ orada ama ben hep burada değilim ki . Zirveye çıkıp bir de oradan baksam şu güzelliğe, farklı açıdan daha net görmek istiyorum. Kuşların gözüyle aşağıya bakmak istiyorum daha geniş açıyla. Üstelik zirveden başka zirvelerde görünüyor bunu da biliyorum.

Yola çıktık karanlığı bir miktar ay ışığı aydınlatmış. Başka bir güzellik içinde adımlıyoruz. Karadeniz’in her hali güzel. Her halini seviyorum gece , gündüz, yağmurlu, güneşli, sisli en çok güneş batarken dağlara kızıllığı vurduğu andaki değişimini seviyorum.

Beş kişiyiz yine arkadan gidiyorum, adımlarımı ağır ağır atıyor, yavaş yavaş yükselerek kendimi yormuyor, yüksekliğe alışıyorum, arkadaşlarımı da bekletiyordum.

Bacaya gitmek için sabırsızlanıyorum çünkü kahvaltıyı da orada yapacakmışız. Çarşaklar beni yoruyordu.

İşte Karadeniz’in başka bir güzel hali gün açıyordu. Arkasından güneş doğmaya ve yavaş yavaş bize doğru gelmeye başladı. Soğuk olduğu için güneşi bekliyordum.

Tam ne kadar yürüdük bilemiyorum arkaya döndüğümde kamp alanımızı görüyordum. Kamp alanındaki gölden bir tane daha görünüyordu. Bir tanede sağda var ne güzel yükseldikçe başka göller görebiliyorduk.

Artık çok yoruldum yürümekten, önümüze büyük kayalar çıkmaya başladı bu kayalardan tırmanıyorduk, kollarımızı ve ayaklarımızı daha çok yükleniyorduk, yorulduğumu tırmanırken daha fazla hissediyorum. Kocaman kaya parçalarını üst üste dizmişler. Tırmanması ne kadar yorsa da keyif almaya başladım bir süre sonra,

Sonunda bacanın olduğu yere yaklaştık… Küçücük adım atsan geçecekmişsin gibi uzaklıkta olan kayadan diğer yere geçmemiz gerekiyor. Ama tehlikeli, Sevda ile emniyet kemerlerimizi giyerken, Orkun, Oruç ve Osman istasyon kurmaya başladılar. İstasyon kurulma işlemi sonrası, tek tek karşıya geçtik, daha sonra çantalarımızı geçirdik, çantamızın içinde kahvaltımız var daha önemliydi benim için. Artık bacaya gelmiştik.. Bundan sonra ip yardımı ile tırmanacaktık. Ama önce kahvaltı. Hava soğuk ve üşüyorum. Güneş arkamızdan bizi takip ediyor ama henüz yetişemedi bize

İlk Baca tırmanışımız için Oruç istasyon kurmak için yukarıya tırmanmaya başlamıştı. Telsizlerle anlaşıyoruz, kendisini yukarıda göremiyoruz. Artık birbirimizin görüş açısında değiliz. İstasyon kurulumu bitti ve tırmanmaya başladım. Vardığımda tekrar bir tırmanış olduğunu öğrendim ve bir tane daha, sonunda son tırmanışımız. Bu yere kadar tırmanışlarımız kolay görünse de bizleri yoruyordu.

Ve işte zirve… 3.711mt…. Benim ilk teknik zirvem ve Kaçkar Dağları’nın en zor zirvesiymiş bunu da şimdi öğrendim. Aklımdan geçen en zoru başarmak falan değil aslında, sevincim Kaçkarların diğer zirvelerine de çıkabilecek olmamdı. Oruç’un ilk lider tırmanışı, Sevda’nın ilk teknik malzeme ile tanışması, Osman ve Orkun daha önce bu zirveyi yapmışlar, onlar için ilk olan sanırım benimle birlikte Verçenik zirvesi. J

Zirvedeyim içim kıpır kıpır . Hava o kadar güzel ki. Aşağıda kamp alanımızı görüyorum, arabayı bıraktığımız yeri, ilerdeki Kaçkar zirvesini… Küçük büyük göller görüş alanımda çoğalmış. Başka zirveler de var. Heyecanla etrafıma bakıyorum. Hava açık her yeri görebiliyordum. Uçsuz bucaksız yer-gök her yeri hafızama kazıyorum o kadar mutluyum ki, burada olmanın tarifi yok. Doğa beni yine ödüllendirdi ben ona saygı gösterdim o da tüm güzelliğini önüme serdi. Arkadaşlarıma sarılıyorum teşekkür etmek için benimle burada oldukları için.

Zirve defterimiz yok. Bir kağıt bulduk daha önce çıkan bir iki grubun yazısı var üzerinde bizde ekliyoruz isimlerimizi.

Artık kamp alanına dönme vakti şuradan süzülerek bulutların arasından inebilsek ne güzel olurdu.

İnişimizin daha dikkatli olması lazımdı. Ben hala zirvenin güzelliği ile sarhoşum. İniyoruz iniş için istasyonlar kuruluyor, istasyon kurulması uzun sürüyor ama inişimizi çok rahatlatıyor.

Çıkarken tırmanmaya başladığımız yere bıraktığımız batonlarımızı alıyor ve inişe devam ediyoruz. İnişimiz kolay değil. Tehlikeli hala yüksekteyiz ve ayağımızı kaymasıyla istemediğimiz sonuçlar olabilir. Tedirgin bir şekilde inişimizi gerçekleştiriyorum. Aklım zirvedeki güzellikte, arkadaşlarım acele ediyordu. Hava kararmadan çadırımızı toplayıp arabanın oraya gitmemiz gerekiyordu.

Saat 17:30 gibi Osman ile Sevda çadır yerine varıyorlar onları uzaktan görüyordum. Sonra biz yanlarına gidiyoruz ve hiç dinlenmeden yola devam ediyoruz arabanın bulunduğu yere doğru yürüyoruz......

1.jpg


250548_10151099533583193_1273991164_n.jpg


251089_10151079299148193_302262953_n.jpg


404632_10151079298478193_1721184903_n.jpg


408321_10151079300363193_1247833097_n.jpg
 

Etiketler


Ynt: Verçenik 3.711 / 2012 Eylül...

Okurken ve resimlere bakarken heyecanlandım ve imrendim. Çok ilgi duyduğum ancak hic deneyim sahibi olmadığım bir alan. Şimdiye kadar sadece mescit dağı zirvesi yaptım. Yürüyerek çıksam da o bile müthiş heyecanlandırmıştı :smiley: (3249 mt zirve) Umarım birgün bizede nasip olur. Elinize emeğinize sağlık
Daha güzel günler görmeniz dileği ile.
Tüm ekibe sevgiler
 

Ynt: Verçenik 3.711 / 2012 Eylül...

kıskandım osman kardeşim gel demişti ama gelemdim ne mutlu size,,
 



Ynt: Verçenik 3.711 / 2012 Eylül...

Rehberimiz Osmandı :smiley: mutlaka birgün gidin...
 

Ynt: Verçenik 3.711 / 2012 Eylül...

merhaba nilgun hn tabıkı giderim çok ta gittim umarım bir gun yıne gıdrsınız size ulaşmk istıyorum nasıl olabılır
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,010
Mesajlar
1,527,191
Kayıtlı Üye Sayımız
166,758
Kaydolan Son Üyemiz
yasayanefsane

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst