Yakın Rota Gizli Cennetler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gezmen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 0
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,128

gezmen

Karavan Yönetim
Mesajlar
4,757
Tepkime Puanı
77
Yer
Akhisar
Yeni Asır'dan(İzmir) alıntıdır.
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/2009/11/29/yakin_rota_gizli_cennetler

Cavid Sezen
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Yakın Rota Gizli Cennetler


[attachment=1]

Yamanlar dağındaki Karagöl'de eşsiz manzara eşliğinde şömine keyfi, Gölcük'te sakin ve huzurlu bir gün, Klaros kalıntıları ve Kula'da tarihi ve etnik bir gezinti bayram tatilinin son iki günü için alternatif sunuyor...

DERLEYEN: BURCU ILGIN

Bayram tatilinin son iki gününü değerlendirebilmeniz için kıyıda köşede kalmış birkaç gizli cennet önermek istiyorum. İzmir'e çok yakın olan bu şirin yerler, hem tatilinizin son günlerini güzel bir biçimde geçireceğiniz değişik alternatifler sunacak hem de tekrar işe başlama stresini unutmanızı sağlayacak.

Karagöl
Tantalos efsanesinde adı geçen Karagöl, Yamanlar dağı üzerinde bulunur. 35 dekarlık su yüzeyine sahip olan bu göl tektonik yer hareketleri sonucu meydana gelmiştir. Küçük, dairesel ve güzel manzaralı gölün etrafı çam ormanları ile kaplıdır. Doğa ve yürüyüşü sevenler için ideal bir yerdir.
Karagöl, özellikle yazın gözde bir mekan olmasına rağmen bu mevsimde de nefis manzaralar sunuyor ayrıca bayramı şömine başında şarabınızı yudumlayarak geçirmek de ayrı bir keyif...
Dağ eriği receli ile zenginleştirilmiş köy ekmeği, tereyağ, peynir, zeytin, domates, biber ve sıcak içecekler sunulan bir kahvaltıyı burada yapmak ayrı bir keyif... Kahvaltı dışında öğle ve akşam yemekleri için de özel menüler bulunuyor.

Nasıl gidilir?
Karşıyaka Örnekköy tabelası ile yeni girne yoluna sapılır, çevre yolu gecilerek tenis kortlarının yanından Yamanlar dağına doğru 23 km boyunca devam edilir.

Bozdağ-Gölcük
Ege'nin görkemli dağlarından Bozdağlar'ın nerdeyse tepesinde, denizden yüzlerce metre yükseklikte çevresi büyük ağaçlarla kaplı göl şaşırtıcı güzellikleriyle gözlerinizin önündedir. Gölcük, serin havzası ve doğal manzarasıyla ender rastlanan turistik bir köşemizdir. Yaz mevsiminde çeşitli spor kulüpleri burada kamp yaparlar. Gölcük, yörenin piknik ve dinlenme merkezidir. Konaklamak için iki büyük otel ve pansiyonları vardır. Soğuk kış aylarında gölün buz tuttuğu da olur.
İnsanı kendine çeken belde, sizi bırakmamak için elinden gelen tüm güzelliklerini sergilemekte geri kalmaz. Burada yapacağınız bir kaç saatlik uyku bütün yorgunluğunuzu alır.
Gölde sandalla gezmek ise ayrı bir zevk. Lokantalar ve motel var, piknik için ise beğendiğiniz yere kurun sofranızı...
A Tepesi, göl manzarasının en iyi göründüğü yer. Tepeden inerken yoldan ayrılan patika, Yeşilçam piknik alanına gidiyor. Yörenin yeşili içinde 100 yıllık kestane ağaçları ve cevizler de bulunuyor. Pazar günleri göl kenarında kurulan pazarda köylü kadınlarının elişleri satılıyor ve ucuz.
Sonbaharda kestane ve ceviz ağaçlarından önlerinize düşeni, yiyerek dolaşırsınız çevrenizde. Sonra taze balık çıkarılır gölden. Sarımsak soslu yayın balığının ayrı bir yeri vardır Gölcükte. Oğlak etinden, az soğanlı güveci vardır birde... Biber, patates, domates ilavesiyle odun fırınında yapılır.

Nasıl gidilir?
Gölcük'e, İzmir Aydın yolundan gidildiğinde Torbalı, Ödemiş üzerinden veya İzmir - Ankara yolundan gidildiğinde Salihli üzerinden Bozdağ Gölcük'e ulaşılabilir. (Birinci yol daha iyi)

Claros Kalıntıları
Antik dünyanın en büyük üç kehanet merkezinden biri olan, İzmir İli Menderes ilçesi Özdere beldesine bağlı Ahmetbeyli Köyü sınırları içinde üç bin yıllık Klaros Apollon Tapınağı bulunuyor.
İ. Ö. XII. yüzyılda kuruluşundan İ .S. IV, yüzyılda terk edilişine değin bir "Bilicilik Merkezi" olarak işlev yapmış olan Kutsal Alanın lokalizasyonu C. Schuchhardt tarafından 1886 yılında yapılmıştır. 1961 yılına değin devam eden ikinci dönem kazılarda, bugün ayakta olan Apollon Klarios, Artemis Klaria Tapınakları ve Apollon, Artemis ve Leto'nun anıtsal kült heykelleri ile doğudaki sunakları, kutsal yolun batısında yer alan onur yazıtları, güneş saati ve koltuk gün ışığına çıkarılmıştır.
Kutsal Alandaki üçüncü dönem kazılarda mimari eserler olarak Apollon ve Artemis'e adanmış olan erken Arkaik, geç Arkaik ve Hellenistik sunaklar çok zengin sunularla, pişmiş toprak figürinler (1500 adet ) ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca ender eserlerden olan iki mermer Arkaik Kuros heykeli, Hellenistik döneme tarihlenen birçok mermer heykel başları ve ünik eser olan yüz adet hayvan bağlama blokları Hekatomb bulunmuştur.

Kula ve kula evleri
Manisa'nın ilçesi Kula, kendine özgü mimariye sahip evleriyle ünlü. Adeta doğal bir Osmanlı dönemi film seti gibi olan Kula sokakları ve çarşısı, halen geçmişin izlerini günümüze taşımaya devam ediyor. Sokaklar o kadar orjinal kalmış ki, otomobiller zor sığıyor. Kula çarşısının tarihi arastaları, camileri, kiliseleri, hamamı görülmeye değer.
Kula, adını verdiği Türkiye'nin en geç volkanı olan Kula volkanı dahil olmak üzere volkanik bir bölge. Öyle ki antik dönem tarihçilerinden Strabon buradan Yanık Ülke anlamına gelen Katakekaumene olarak bahseder.
Kula sokaklarını dolaşırken evlerin yapısı hemen dikkatimizi çekiyor. Türk ve Rum evlerinin mimari yapısı birbirinden ayrılıyor. Rum evlerinin kapısı doğrudan sokağa açılıyor ve merdivenle sokağa iniliyrken, Türk evlerinde kapı iç avluya açılıyor ve avludan sokağa çıkılıyor. Türk evlerinde mahremiyete ne kadar önem verildiği buradan da anlaşılabiliyor. Kapı tokmakları ve ince ahşap oymalar, çatı altlarında, sofalarda ve baş tavanlarında renkli boyanmış desenler ve süslemeler, odaların sokağa bakan tarafındaki çıkıntıları Kula evlerinin karakteristik özellikleri.
Kula, Kenan Evren'in doğduğu yer aynı zamanda. Doğduğu eski bir Rum evi Etnoğrafya müzesi olarak düzenlenmiş. Etnoğrafya müzesi olan evin tam karşısındaki ev de restore edilmiş ve yöreden toplanan eşyaların sergilendiği bir müzeye dönüşmüş. Kula'daki camiiler ve hamam da eski ve tarihi yapılar. Bunlardan Kurşunlu Camisi, Eski Camii ve Hacı Abdurrahman Camisi görülebilir.
Kula'daki tarihi arastalarda halen keçecilik gibi eskinin bazı meslekleri icra edilmeye devam ediyor ve bu açıdan oldukça nostaljik bir ortamı var. Özellikle eskiyi yaşamak ve nostalji yapmak isteyenler için Kula zamanda Osmanlı dönemine yolculuk yapmak için çok ideal bir yer. Tarihi Kula evleri bakımsızlıktan yok olmadan önce görülmeye değer.

Kuladokya
Kula'dan çıkıp doğuya doğru yaklaşık 18 km ilerledikten sonra yolun solunda Kula Peri Bacaları, ya da popüler deyişle Kuladokya denilen bölgeye ulaşırsınız. Ancak Kula'dan sonra yolun sağında Peri Bacaları tabelası yer almıyor, ancak karşı yönden gelenlerin görebileceği bir tabela var. Bu yüzden yolun solunda kahverengi tabelayı aramak gerekiyor.
Anayoldan sapıp Peri bacaları tabelasının gösterdiği yola girildiğinde kısa bir süre sonra son derec ilginç, vadi çevresine yayılmış değişik peri bacaları formları görülebilir. Bölge oldukça küçük bir bölge. Dolayısıyla ister aracınızla ister yürüyerek yol boyunca bu ilginç tabiat oluşumlarını seyredebilirsiniz. Buradaki peri bacaları Kapadokyadakiler kadar büyük, biçimli ve görkemli değiller ama yine de yol üstünde kısa bir mola vermeye değer.

Bintepeler ve Kula Volkanı
İzmir yönünden Kula yolu üzerinde, Kula'ya gelmeden yolun solunda pek çok tepe görülür. Bunların çoğunun, Lidya dönemine ait kral mezarları olduğu biliniyor. Eskiden krallar, öldükten sonra değerli eşyalarıyla birlikte ahşaptan bir odacık içerisine gömülüyor, üzerine de küçük bir tepe oluşturacak şekilde toprak yığılıyordu. Çok eski yıllardan beri bu mezarlar hırsızlarca soyulmuştur. En çok bilineni ise, Uşak'taki bir başka tepeciğin altında bulunan Karun hazinesinin Amerika'ya kaçırılması olayıdır. Her ne kadar daha sonraları uzun mücedeleler sonucunda hazine Türkiye'ye geri getirildiyse de, yakın zamanda Uşak müzesinden en değerli olan bazı parçaları yeniden hırsızların hedefi oldu ve çalındı.
Bu nedenlerle Bintepeler adıyla bilinen bu bölge, sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmaya çalışılmaktadır. Şekilleri itibariyle doğal bir oluşumdan ziyade insan yapısını andırdıkları için kolayca ayırt edilebiliyorlar.
Kula yolunda bu bölgedeki bir başka ilginç tepe ise, üzerinde büyük bir çukur olan Kula volkanıdır. Koyu kahverengi toprağıyla ve tepesindeki delikle kolayca karayolundan farkedilen bu volkan, Türkiye'nin en genç volkanı olarak biliniyor.

556798981250
 

Etiketler
Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,488
Mesajlar
1,518,690
Kayıtlı Üye Sayımız
172,144
Kaydolan Son Üyemiz
zeloni

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst