Zonguldak'tan Batum'a Çadır Kampı Günlüğü.

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan pashcat Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 45
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 14,314
11.Boztepe sonrası Ordu merkeze iniyoruz.Küçük, şirin bir yer.Şehirden ziyade kasaba havasında.Yanımdan ayırmadığım oltam için malzeme temin ediyorum ve kamp alanına dönüyoruz.

Bir haftadır özlettiniz.
Ordu da yayalara da çıkacakmısınız ,yoksa oradan devam mı edeceksiniz geziye ?
 

Bir haftadır özlettiniz.
Ordu da yayalara da çıkacakmısınız ,yoksa oradan devam mı edeceksiniz geziye ?
Merhabalar. 5 Temmuzda başlayan gezimizi 27 Temmuz gecesi bitirdik. Yaylalara Giresundan itibaren başladık ve uzun zamandır gezdiğimiz yerlerde Telefon ve internet bağlantısı sınırlı idi. Artık evden paylaşıma başladım

SM-A520F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 


12.
Ordu Perşembe ilçesinde kamp yaptığımız alandan 1 km geride bir tabela görmüştük "Yason Kilisesi" ,merak edip gittik.Burası Yason burnu denilen küçük bir burunda bulunan şirin bir kilise.Kilisenin içi gezilmiyor, ancak kıyılardaki küçük deliklerden içerisini görebildim.Hatırı sayılır derecede ziyaretçi var. İnternetten baktığımda buranın meşhur bir kilise olduğunu öğrendim.





 

Son olarak Gölge Kampingten ayrılıp Giresun istikametinde yola çıkıyoruz. Rotamız Kümbet yaylası. Bu kamping alanı şirin bir alan. İşletme sahibi Tahir Amca "bir günde benden kalın gençler" diyecek gönlü bol bir eski toprak.Hatıra fotoğraflarımızı da çekip ayrılıyoruz.



 



13. Giresun merkezden içeri sapınca yaklaşık 65 km bir yol sonunda Kümbet Yaylasına varılıyor.Yol asfalt ancak bol virajlı.Yolun sonunda Kümbet köyü var.Küçük bir köy.3-5 dükkan var o kadar.Araçtan inip bir köylüye nereye çadır kurabileceğimizi soruyorum.Önce memleketimizi sonra mesleğimizi soruyor cevaptan sonra neden bilmem maşallah çekip alanı gösteriyor.Kümbet köyünden 300 400 metre devam edince yaklaşık 1 dönümlük bir çayırlık var.Burası kampçıların alanı.3-4 kadar çadır var. (Tabi belirtmem gerek Giresun merkezde 33 derece olan sıcaklık buraya vardığımızda 12-13 derece civarı idi. Akşam 10 dereceye gece de 5 dereceye kadar düştü.) Çadırlarımızı münasip bir alana kuruyoruz.

Geceleyin yıldızları hiç bu kadar çok ve yakın görmemiştim.Sanki elimi kaldırsam dokunabileceğim gibi muazzam bir gökyüzü vardı.
Ateş yakmak problemli çünkü odun yok maalesef bundan dolayı gelmeden odunu yanınızda getirmeniz faydalı olur ve hangi kurumun koyduğunu bilemediğim 2 adet prefabrik tuvalet var.Yanına bile yaklaşmanızı tavsiye etmem.(sular akmıyor ve belki bu şekilde 100 defa kullanılıp bırakılmış.gerisini siz tasavvur edin) Bu alanda herhangi bir işletme , kamping alanı, elektrik vb. yok. Sadece bir çeşme var. Geceleyin yan çadırdaki kampçılar çay yapılabildiğini söylediler ancak çay kolik birisi olarak ve 4 kişinin ortak kararıyla ilk yudumlardan sonra bütün çaydanlığı döktük. Su ihtiyacınızı da yanınızda getirmeniz faydalı olur. Gece güzel bir uyku çektik.Decathlondan aldığım 10 derece konfor 5 derece limitli uyku tulumları fazlasıyla işimizi gördü.
Sabah kalktığımızda ise yan tarafımıza yöre halkından olup Belçikada yaşadığını tahmin ettiğim bir aile geldi.Ailenin (ya da kabilenin) erkeği ,çocukların eline mantar tabancası verip patlattırmaya kendisi de (45-50 yaşlarında) getirdiği bir torba "torpili" yakıp etrafa atarak patlatmaya başladı en son dayanamayıp müdahale ettim, kavgaya gerek kalmadan son verdi. Bu can sıkıntısıyla yavaşça toplanmaya başladık.

Kümbet yaylası doğallığı ve muhteşem manzarasıyla görülmeye değer bir alan , mutlaka tavsiye ediyorum.











 


Günaydın Ben yason burnunu ve kilisesini defalarca ziyaret ettim,her seferinde de kilisenin kapısı açık ve ziyaret serbest idi.Ya yeni bir düzenlemeye geçtiler yada sizin şansınıza anlık bir durum oluşmuş.
 

Günaydın Ben yason burnunu ve kilisesini defalarca ziyaret ettim,her seferinde de kilisenin kapısı açık ve ziyaret serbest idi.Ya yeni bir düzenlemeye geçtiler yada sizin şansınıza anlık bir durum oluşmuş.


Doğrudur hocam.Şansıma böyle olduysa üzüldüm.Oldum olası kilise mimarileri hoşuma gitmiştir.
 

14. Sonraki durak Trabzon.

Öncelikli hedef Trabzon merkezde bulunan Atatürk Köşkü.Bu köşk tarihi açıdan önemli zira Atamızın vasiyetini yazdığı yer burası. Ve internette edindiğim bilgilere göre görebileceğimiz en güzel köşklerden biri.Bu vesileyle merakla her bir odasını inceliyorum.Kendimin de bir ahşap atölyesi bulunması ve ahşap tutkunu biri olarak ceviz mobilyaların işlemeleri beni mest ediyor.Tüm köşkü oda oda videoya alıyorum , umarım kısa bir zamanda video düzenlemesini yapıp paylaşırım.









 



15.Atatürk Köşkünden sonra rotamız Maçka.Maçkada Livera Kamping adında bir yere gideceğiz.Maçka merkeze varınca jandarmanın oradan sola sapan yoldan tırmanmaya başlıyoruz.İşletme sahibi yolun yarısının asfalt geri kalanının stabilize yol olduğunu söylüyor.( toplam 8km civarı) Fakat bu 8 km lik yol 1 saati rahat buluyor hatta geçiyor.Kamping alanı güzel bir bölgede , işletmecileri Salih abi ve eşi temiz insanlar.Alanda elektrik güneş panelleri ile sağlanıyor. Alanda bambu tarzı ahşaptan yapılma küçük çadırlar da var isterseniz burada isterseniz kendi çadırınızda kalabiliyorsunuz. Bizi tek rahatsız eden unsur Sarıca ya da eşek arısı dediğimiz arılardan fazlaca olmasıydı.Bunun haricinde güzel ve doğal bir alan.Saç kavurmaları ve doğal ürünlerden olan kompostoları çok lezzetli ve fiyatlar çok makul düzeyde.Burada 1 gece konaklıyoruz.Ertesi gün istikamet Sümela Manastırı.







 

16. Ertesi günü Manastıra gitmek üzere yola çıkıyoruz. Sümela Manastırına gelmeden önce Milli park alanına girişte 11tl nakit veya Hgs üzerinden ödeme yapılıyor.Kısa bir mesafe sonra işletmelerin olduğu alana geliniyor.Eğer kalabalıksa buradan öteye arabayla geçmenizi tavsiye etmem.(Arabayı 50-100 metre aşağıda bırakın)Araplar kiralık araba haricinde gezmiyor, diğer turistlerinde kalabalığı birleşince dar yollarda bol kaza, baskı balata kokusu ve zaman kaybından başka bir şey kalmıyor.Zaten manastırın içi gezilemiyor.İşletmelerin tam karşısında seyir terası denen yerden Manastırı görebilirsiniz.Biraz önce bahsettiğim yoldan devam ederseniz manastırı yaklaşık aynı mesafelerden fakat diğer açıdan görebilirsiniz.Burayı sevemiyorum.Yoğun Arap trafiği, ince belli bardak çayın self servis de 4 tl olması etrafta soru sorulacak görevlinin bile olmaması can sıkıcı unsurlar. Kısa süreli dinlenmeden sonra ayrılıyoruz.