Bunun için, önce o belediyelerin, başkanlarından meclis üyelerine kadar bambaşka bir kafa yapısına bürünüp bilinçlenmeleri lazım. Türkiye'de maalesef "Belediyecilik" denince, önce parti, dolayısıyla siyaset anlaşılıyor. Sonra da artık başkan ve meclis üyelerinin sütüne kalmış bir vaziyette, çeşitli seviyelerde imar temelli çıkar işleri devreye giriyor.
Sosyal ihtiyaçlar, bir çok belediye için parklar, resim kursları, "kültür" merkezleri ve konser etkinliklerinden ibaret. Açtığınız konu, bir afetten sonra meydana çıkabilecek çok büyük bir toplumsal problemin hafifletilmesinde gözardı edilemeyecek kadar çözümsel bir öneri. İnsanların, devlete olan güvenlerini yitirerek kişisel çözümler bulma çabalarının sinerjisini, olumlu bir çözüme devşirmek anlattığınız kadar kolay bir şey aslında. Herkesin kendince bulduğu "karavan" çözümünü evlerinin önündeki sokağa park ederek, bir depremde binaların onların da üzerine yıkılması ihtimalini çaresizce kabullenmiş olmaları bile ne kadar üzücü.
Ancak, belediyecilerimize göre karavan kavramı ya zengin işi lüzumsuz bir uğraş, ya da tam tersi, gece kondunun tekerleklisi, baş belası. Artık meşrebi nasıl düşündürtüyorsa, öyle görüyor. Bu yüzden, toplumun geniş kesimini okşayacak daha basit, daha "anladıkları türden", daha popülist işler dururken "karavancılara" mı hizmet edecekler? İstisnalar hariç, Türk Belediyecileri'nin ezici bir çoğunlukla davranış ve düşünme biçimi bu maalesef.
Belediyeciliğin çok büyük sorunları var ve haksız kazanç konusunda çok fazla sabıkası var. Yani, bu yapılarıyla gerçekten topluma yararlı işler yapmaları çok zayıf ihtimal, nitekim ola gelen de bu. Belki Belediyeleri siyasal parti pençesinden kurtararak bazı şeyleri düzeltmeye başlayabiliriz. Yani Belediye Başkanlarının ve Belediye Meclisi Üyelerinin "partili" olmasını gerektiren düzen değiştirilir, kanunlar bu yönde değiştirilir, gerçek hizmet insanlarını parti kaygısı taşımadan seçebilirsek, sadece toplumun yararını düşünerek hizmet planlayan belediyelere kavuşabiliriz. Yok, düzen böyle devam edecekse, işimiz şansa kalmış. Vatandaşın derdini gerçekten anlayacak ve sadece problemlere gerçekçi çözüm getirmek için çalışacak insanların, kendiliğinden biraraya gelip belediye hizmeti vermeleri için zarların düşeş gelmesini bekleyip duracağız.