edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
.
.
-
Gezenbilir'in Sosyal Medya Hesaplarını Takip Etmek İçin Tıklayınız!
-
Gezenbilir'deki Son Gelişmeleri Kaçırmamak İçin Google'da Gezenbilir Haber Kaynağı'na Abone Olun!
-
LÜTFEN
GEZENBİLİR DOĞAYA SAYGILI OFF-ROAD MANİFESTOSU'NU OKUYUNUZ...
Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
- Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
- Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
- Cevaplar 145
- Okunma Sayısı: Görüntüleme 35,164
- Etiketler
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Şehirdeki en önemli yapılardan biri de 12.yy da inşa edilen Kutubiyye Camii.
Şehirdeki en önemli yapılardan biri de 12.yy da inşa edilen Kutubiyye Camii.
- Jemaa El Fnai meydana oldukça yakın olan camiye girmek için müslüman olduğunuzu kanıtlamanız gerekiyor. İçeride fotoğraf çekmeye izin vermiyorlar. İçi oldukça sade. Ortasındaki şadırvanlı ve portakal ağaçlı bahçe ise çok güzeldi.Ayna programında minaresine çıkılabildiğini izlemiştim am orada izin verilmediğini söylediler. Minareye çıkışı merdiven değil yol gibi yapmışlar. Eskiden müezzinler at ile çıkarmış. 72 metre yüksekliğindeki minareye günde beş defa tırmanmak zor olsa gerek. Pratik bir çözüm olmuş bence.
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Caminin yanındaki bu taşlı bahçenin ne olduğunu anlayamadık.
Caminin yanındaki bu taşlı bahçenin ne olduğunu anlayamadık.
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Caminin yanında portakal ağaçları ile dolu çok güzel bir de park var. Bir süre dinlenip yorgunluğumuzu hafifletiyoruz. Sonra yine tabana kuvvet..
Caminin yanında portakal ağaçları ile dolu çok güzel bir de park var. Bir süre dinlenip yorgunluğumuzu hafifletiyoruz. Sonra yine tabana kuvvet..
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Fasta da bizdeki ve diğer Arap ülkelerindeki gibi el çok tercih edilen yemek kebaplar. Adım başı bir kebapçı ile karşılaşıyorsunuz. Yöresel yemekleri beğenmeseniz bile et seviyorsanız aç kalmazsınız. Etler ; sapsarı bir pilav, ezme ve bir tabak zeytin ile servis ediliyor. Ekmek arası isterseniz pilavı da ekmeğin içine dolduruyorlar.Biz et, tavuk ve köfteyi denedik. Hepsi çok güzeldi.
Fasta da bizdeki ve diğer Arap ülkelerindeki gibi el çok tercih edilen yemek kebaplar. Adım başı bir kebapçı ile karşılaşıyorsunuz. Yöresel yemekleri beğenmeseniz bile et seviyorsanız aç kalmazsınız. Etler ; sapsarı bir pilav, ezme ve bir tabak zeytin ile servis ediliyor. Ekmek arası isterseniz pilavı da ekmeğin içine dolduruyorlar.Biz et, tavuk ve köfteyi denedik. Hepsi çok güzeldi.
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
merhabalar...sonuna kadar okuyup birşeyler karalayacaktım ama burada bir gireyim dedim...gezmek ayrı bir deryadır...tadını alan bir daha bırakamaz...gezme fikri kafaya girdiği andan itibaren o tat vücutta gezinmeye başlar...ve hiç yapılmayacak şeyleri yaptırır insana...buna aşk da diyebiliriz...
ben de gezi manyağı oldum çıktım...2 yıl öncesine kadar yurtdışına çıkmayan bir adamdım şimdi THY'nin elite plus üyesi oldum...yılbaşında 2 günlüğüne japonya, karnaval için 2 günlüğüne brezilya, ve bu benim için de bir ilk günübirlik singapur yapan bir adam olup çıkmışım...gidip casinoda 1-2 oyun oynayıp, ardından yürüyüp birşey yiyeceğim ve gittiğim uçakla 7 sonra sonra geri döneceğim...yarın akşam gidiyorum salı akşamı dönüyorum...ve bu yolculukları yaptıkça yorulmak bir kenara dinleniyorum, gençleşiyorum hatta kendimi benjamin button gibi hissetmeye başlıyorum...yaşadığımı hissediyorum...ne yediğim yemeğin, ne kaldığım otelin, ne de gezdiğim ülkenin pek bir önemi de kalmadı...yeter ki gezeyim...ayda 1 uzun mesafe, 1 de kısa mesafe uçmak ve mesafe ne olursa olsun 2-3 gün kalmak yetiyor da artıyor bile...karnavalda kalacak otel bulamadık arabada kaldık, 4 gün tuzlu su ile plajda alınan yarım yamalak duş ile idare ettik ama kendimi hiç yorgun hissetmedim...uzun saçlar nedeniyle biraz pis hissettim ama sonuçta 2-3 günlük pislik çok da önemli değildi...
gezmek gerçekten ayrı bir derya...bir yerden sonra ne gezilecek yerler önem arzediyor, ne götürülecek elbise...ilk insanlar gibi göçetmeye başlıyorsunuz ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki aman o neee diye burun kıvıranlar ile yaptığım yolculuklarda duyduğum ortak cevap şu oluyor...hayatımdaki en güzel gezi buydu...çünkü mantalitesi çok ama çok farklı ve kendimi allah'ın sevgili kulu olarak görüyorum...yetiştirmem gereken bir programım yok...kyoto'da sadece şehiriçi otobüsle gezmek bile bana aradığım duyguyu veriyor...hem de fazlasıyla...
gezilerimde tek yapmak istediğim şey sadece gitmek...felsefe olarak da herşeyi isteyen insan hiçbir şeye sahip olamaz ama hiçbir şey istemeyen insan herşeyin sahibidir sözünü kendime ilke edindim...tabii lafta değil...
sizin de bir nevi bu şekilde olaya yaklaştığınızı hissettiğimden yazıya dahil oldum...1-2 gece önce ben de karnaval ile ilgili uzun uzun yazıp sonra silmiştim...
fas'a 1 gün arayla 2 kez gittiğimden ben de çok sevmiştim diyeceğim ama benim zaten sevmediğim bir yer yok gibi...umarım rick's cafe'ye de gitmişsinizdir...
edebiyatçı' Alıntı:Evet meslekdaşız. Biri yedi biri iki yaşına yaklaşan iki küçük kızım var. Onlardan artan tüm boş vakitlerimde internetten gezecek yerler araştırıyorum.Gezmeyi öyle çok seviyorum ki çocuklar dahi engel olamadı.Küçük kızım bir yıl içinde beş ülke gördü. Arkadaşlarım ev bark alırken ben bol bol albüm alıyorum
Yukarıdaki bir mesajı yazarken bebeği üç kere uyutup geldim.Diğer mesajın yarısında büyük kıza tost yaptım.
merhabalar...sonuna kadar okuyup birşeyler karalayacaktım ama burada bir gireyim dedim...gezmek ayrı bir deryadır...tadını alan bir daha bırakamaz...gezme fikri kafaya girdiği andan itibaren o tat vücutta gezinmeye başlar...ve hiç yapılmayacak şeyleri yaptırır insana...buna aşk da diyebiliriz...
ben de gezi manyağı oldum çıktım...2 yıl öncesine kadar yurtdışına çıkmayan bir adamdım şimdi THY'nin elite plus üyesi oldum...yılbaşında 2 günlüğüne japonya, karnaval için 2 günlüğüne brezilya, ve bu benim için de bir ilk günübirlik singapur yapan bir adam olup çıkmışım...gidip casinoda 1-2 oyun oynayıp, ardından yürüyüp birşey yiyeceğim ve gittiğim uçakla 7 sonra sonra geri döneceğim...yarın akşam gidiyorum salı akşamı dönüyorum...ve bu yolculukları yaptıkça yorulmak bir kenara dinleniyorum, gençleşiyorum hatta kendimi benjamin button gibi hissetmeye başlıyorum...yaşadığımı hissediyorum...ne yediğim yemeğin, ne kaldığım otelin, ne de gezdiğim ülkenin pek bir önemi de kalmadı...yeter ki gezeyim...ayda 1 uzun mesafe, 1 de kısa mesafe uçmak ve mesafe ne olursa olsun 2-3 gün kalmak yetiyor da artıyor bile...karnavalda kalacak otel bulamadık arabada kaldık, 4 gün tuzlu su ile plajda alınan yarım yamalak duş ile idare ettik ama kendimi hiç yorgun hissetmedim...uzun saçlar nedeniyle biraz pis hissettim ama sonuçta 2-3 günlük pislik çok da önemli değildi...
gezmek gerçekten ayrı bir derya...bir yerden sonra ne gezilecek yerler önem arzediyor, ne götürülecek elbise...ilk insanlar gibi göçetmeye başlıyorsunuz ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki aman o neee diye burun kıvıranlar ile yaptığım yolculuklarda duyduğum ortak cevap şu oluyor...hayatımdaki en güzel gezi buydu...çünkü mantalitesi çok ama çok farklı ve kendimi allah'ın sevgili kulu olarak görüyorum...yetiştirmem gereken bir programım yok...kyoto'da sadece şehiriçi otobüsle gezmek bile bana aradığım duyguyu veriyor...hem de fazlasıyla...
gezilerimde tek yapmak istediğim şey sadece gitmek...felsefe olarak da herşeyi isteyen insan hiçbir şeye sahip olamaz ama hiçbir şey istemeyen insan herşeyin sahibidir sözünü kendime ilke edindim...tabii lafta değil...
sizin de bir nevi bu şekilde olaya yaklaştığınızı hissettiğimden yazıya dahil oldum...1-2 gece önce ben de karnaval ile ilgili uzun uzun yazıp sonra silmiştim...
fas'a 1 gün arayla 2 kez gittiğimden ben de çok sevmiştim diyeceğim ama benim zaten sevmediğim bir yer yok gibi...umarım rick's cafe'ye de gitmişsinizdir...
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Gezmekten ne anladığımı sorsalar sanırım sizinle aynı cümleleri kurardım. Sizin kadarını yapamayacağım için de ne yalan söyleyeyim biraz kıskandım. Çünkü canım istediğinde sırt çantamla bir günlüğüne bile olsa istediğim ülkeye gidip gelebilmeyi öyle isterdim ki. Ama sizin gibi gezebilmem en azından kızlarım biraz daha büyüyene kadar mümkün değil.Ama bir yere gezi düzenlerken elimizi ayağımızı bağlayan öyle çok şey var ki. Öncelikle biri bebek biri 7 yaşında iki çocuk olunca her ülkeye gidemiyorsunuz. Mesela Hindistan'a gitmeyi çok istiyorum ama zevkim için çocukların sağlığını tehlikeye atamam. Sonra gidilecek ülkenin iklim koşulları da çok önemli oluyor.Yazın güneydeki ülkeler çok sıcak olduğu için, kuzeydeki ülkelere de gittiğimiz için Letonya ve Litvaya'yı bulana kadar çok düşündük. Sonra devlet memuru olunca tatiller hariç izin almak çok zor. Tatil zamanları bile evrak doldurmaktan sıkıntı bastı. Tabi memur maaşının sunduğu sınırsızzzz imkanlardan da bahsetmiyorum bile. En önemlisi de yabancı dil fakiri olduğum için tek başıma hareket etmem çok zorlaşıyor. Şikayet ettiğimi sanmayın. Hem işimden hem de çocuk sahibi olmaktan en ufak bir pişmanlığım yok. Sadece insanı biraz sınırlıyor tabi. Benim en büyük şansım eşim. İmkanlarımızın el verdiği ölçüde gezme konusunda bana hep destek oldu.Onun sayesinde bu şartlarda bile 26 ülke gezmeyi başardık. İnşallah kızlar biraz büyüdüğü zaman sizin gibi sabah karar verip akşam kendimizi başka bir ülkede bulabiliriz.O zamana kadar sizin gibi hareket özgürlüğü olanlara gıpta ile bakmaya devam edeceğiz.
Gezmekten ne anladığımı sorsalar sanırım sizinle aynı cümleleri kurardım. Sizin kadarını yapamayacağım için de ne yalan söyleyeyim biraz kıskandım. Çünkü canım istediğinde sırt çantamla bir günlüğüne bile olsa istediğim ülkeye gidip gelebilmeyi öyle isterdim ki. Ama sizin gibi gezebilmem en azından kızlarım biraz daha büyüyene kadar mümkün değil.Ama bir yere gezi düzenlerken elimizi ayağımızı bağlayan öyle çok şey var ki. Öncelikle biri bebek biri 7 yaşında iki çocuk olunca her ülkeye gidemiyorsunuz. Mesela Hindistan'a gitmeyi çok istiyorum ama zevkim için çocukların sağlığını tehlikeye atamam. Sonra gidilecek ülkenin iklim koşulları da çok önemli oluyor.Yazın güneydeki ülkeler çok sıcak olduğu için, kuzeydeki ülkelere de gittiğimiz için Letonya ve Litvaya'yı bulana kadar çok düşündük. Sonra devlet memuru olunca tatiller hariç izin almak çok zor. Tatil zamanları bile evrak doldurmaktan sıkıntı bastı. Tabi memur maaşının sunduğu sınırsızzzz imkanlardan da bahsetmiyorum bile. En önemlisi de yabancı dil fakiri olduğum için tek başıma hareket etmem çok zorlaşıyor. Şikayet ettiğimi sanmayın. Hem işimden hem de çocuk sahibi olmaktan en ufak bir pişmanlığım yok. Sadece insanı biraz sınırlıyor tabi. Benim en büyük şansım eşim. İmkanlarımızın el verdiği ölçüde gezme konusunda bana hep destek oldu.Onun sayesinde bu şartlarda bile 26 ülke gezmeyi başardık. İnşallah kızlar biraz büyüdüğü zaman sizin gibi sabah karar verip akşam kendimizi başka bir ülkede bulabiliriz.O zamana kadar sizin gibi hareket özgürlüğü olanlara gıpta ile bakmaya devam edeceğiz.
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
yazıyı sonuna kadar okudum...ellerinize sağlık...
yazılar fotoğraflardan daha güzel olduğundan çoğu fotoğrafı pas geçtim...
bir iki paylaşım da ben ekleyeyim...marakesh'teki minareden daha yüksek yapı inşaasına izin verilmiyor...o minarenin 4 tarafı da birbirinden farklı şekilde motiflendirilmiş...o taş parçacıkları da aklımda kaldığı kadarıyla mezardı...anıt mezar gibi birşey...
günlüğü 30 dolara rehber tuttuk 20 dolar da bahşiş verdik...yoksa ingilizce sorun olabilirdi...
ülke bazen çok ucuz bazen çok pahalı...özellikle gece bara filan gittiğinizde rakamlar çoğu yerle kapışacak boyutta...iyi yerlerde yemek ve şarap fiyatları da öyle...rick's cafe'de kişibaşı 100 lira para ödedik...ama bazı yemekleri gerçekten hem çok ilginçti hem de çok lezzetliydi...
marakesh'te turistik restoranlardan uzak durmakta fayda var...görüntü güzel ama tat o kadar iyi değil...biraz daha araştırmacı olmak gerek...
araba kiralayacak olanlar da radara dikkat etsin...kesinlikle radara yakalanırsınız... ;D ;D
yazıyı sonuna kadar okudum...ellerinize sağlık...
yazılar fotoğraflardan daha güzel olduğundan çoğu fotoğrafı pas geçtim...
bir iki paylaşım da ben ekleyeyim...marakesh'teki minareden daha yüksek yapı inşaasına izin verilmiyor...o minarenin 4 tarafı da birbirinden farklı şekilde motiflendirilmiş...o taş parçacıkları da aklımda kaldığı kadarıyla mezardı...anıt mezar gibi birşey...
günlüğü 30 dolara rehber tuttuk 20 dolar da bahşiş verdik...yoksa ingilizce sorun olabilirdi...
ülke bazen çok ucuz bazen çok pahalı...özellikle gece bara filan gittiğinizde rakamlar çoğu yerle kapışacak boyutta...iyi yerlerde yemek ve şarap fiyatları da öyle...rick's cafe'de kişibaşı 100 lira para ödedik...ama bazı yemekleri gerçekten hem çok ilginçti hem de çok lezzetliydi...
marakesh'te turistik restoranlardan uzak durmakta fayda var...görüntü güzel ama tat o kadar iyi değil...biraz daha araştırmacı olmak gerek...
araba kiralayacak olanlar da radara dikkat etsin...kesinlikle radara yakalanırsınız... ;D ;D
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Fas'ta ekmek bizdeki kadar çok tüketiliyor. Sokaklarda bol miktarda seyyar ekmek satıcısı var.Bizdekinin yarısı kadar küçük yuvarlak ekmekleri var. Lokantalarda da önünüze bol miktarda ekmek geliyor. Bizim otelin çok yakınında bir ekmek fırını vardı. Sıcacık ekmekleri gerçekten çok lezzetliydi. Yan tarafındaki küçük bakkaldan aldığımız üçgen peynirler ve pastaneden aldığımız badem sütleri ile gecenin geç saatlerde zil çalan midemize bayram ettiriyorduk. Aşağıdaki fotoğraf meydanda ekmek satanlardan biri. Fotoğrafını çekmek için para teklif ettik ama verdiğimiz parayı beğenmedi.Çok ukala bir tavır takınınca da sinir oldum daha fazla vermedim. Ben de haberi olmadan ve ne çektiğimi görmeden boynumda asılı olan makinamın düğmesine bastım. Fena da olmamış değil mi? Ne yapalım o kaybetti.
Fas'ta ekmek bizdeki kadar çok tüketiliyor. Sokaklarda bol miktarda seyyar ekmek satıcısı var.Bizdekinin yarısı kadar küçük yuvarlak ekmekleri var. Lokantalarda da önünüze bol miktarda ekmek geliyor. Bizim otelin çok yakınında bir ekmek fırını vardı. Sıcacık ekmekleri gerçekten çok lezzetliydi. Yan tarafındaki küçük bakkaldan aldığımız üçgen peynirler ve pastaneden aldığımız badem sütleri ile gecenin geç saatlerde zil çalan midemize bayram ettiriyorduk. Aşağıdaki fotoğraf meydanda ekmek satanlardan biri. Fotoğrafını çekmek için para teklif ettik ama verdiğimiz parayı beğenmedi.Çok ukala bir tavır takınınca da sinir oldum daha fazla vermedim. Ben de haberi olmadan ve ne çektiğimi görmeden boynumda asılı olan makinamın düğmesine bastım. Fena da olmamış değil mi?
Ne yapalım o kaybetti.
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Katkılarınız için çok teşekkür ederim. Ben de Fas hakkında o kadar çok şey okudum ki hepsini kafamda toparlamakta sıkıntı yaşıyorum. Bazılarını da unutabiliyorum. Bir de aklıma takıldı ne iş yapıyorsunuz da hem zaman bakımından hem maddi bakımdan bu kadar rahat gezebiliyorsunuz. İş için mi geziyorsunuz yoksa tamamen kendi imkanlarınızla mı? Hani bu kadar gezilen daha iyi bir işse ben de değerlendireyim.
Katkılarınız için çok teşekkür ederim. Ben de Fas hakkında o kadar çok şey okudum ki hepsini kafamda toparlamakta sıkıntı yaşıyorum. Bazılarını da unutabiliyorum. Bir de aklıma takıldı ne iş yapıyorsunuz da hem zaman bakımından hem maddi bakımdan bu kadar rahat gezebiliyorsunuz. İş için mi geziyorsunuz yoksa tamamen kendi imkanlarınızla mı? Hani bu kadar gezilen daha iyi bir işse ben de değerlendireyim.
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
gezmek isteyince insan tüm sorunları bir şekilde aşabiliyor...ufacık çocuğunuzun 5 ülke görmesi bunun en büyük işareti...
mil ile uçtuğunuzu yazmışsınız...THY'nin % 25 indirim kampanyasını değerlendirin...3 kişi yerine 4 kişi gidebilirsiniz...çocuklarla seyahat çok maliyetlidir...lakin dönüp geriye baktığınızda çocuklarınıza harika şeyler bıraktığınızı görmek de ödediğiniz bedelin karşılığını fazlasıyla verir...
gezmeyi seven insanın değerlendirme gücü inanılmaz artar...doğru bildiği yanlışları öğrenir...düşünmeye başlar vs vs...
Kazablanka'daki camide kızları ile erkerkelerin buluştuklarını görünce vay be demiştim yoz olan bizlermişiz...çoğu şeyi görmeden ahkam kesecek kadar da cahilmişim dedim kendi kendime...ya da japonya'yı ya da tayland'ı gördükten sonra önemli olanın inanç olduğunu neye inandığınızın aslında çok da birşey ifade etmediğini anladım...geziler sadece görsel şeyler vermiyor...o yüzden de ben asla fotoğraf çekemiyoum çünkü keşfettiğim şey genelde bir duygu oluyor...
ileride bir gün evlenirsem ve çocuklarım olursa onlar için yapacağım ilk şey olabildiği kadar yer görmelerini sağlamak olacak...gezen insan okur, müzik dinler, hayal kurar...bunları yapabilen bir insanın da aslında en büyük ödül olan yaşamın hakkını vermemesi imkansızdır...
gezmek isteyince insan tüm sorunları bir şekilde aşabiliyor...ufacık çocuğunuzun 5 ülke görmesi bunun en büyük işareti...
mil ile uçtuğunuzu yazmışsınız...THY'nin % 25 indirim kampanyasını değerlendirin...3 kişi yerine 4 kişi gidebilirsiniz...çocuklarla seyahat çok maliyetlidir...lakin dönüp geriye baktığınızda çocuklarınıza harika şeyler bıraktığınızı görmek de ödediğiniz bedelin karşılığını fazlasıyla verir...
gezmeyi seven insanın değerlendirme gücü inanılmaz artar...doğru bildiği yanlışları öğrenir...düşünmeye başlar vs vs...
Kazablanka'daki camide kızları ile erkerkelerin buluştuklarını görünce vay be demiştim yoz olan bizlermişiz...çoğu şeyi görmeden ahkam kesecek kadar da cahilmişim dedim kendi kendime...ya da japonya'yı ya da tayland'ı gördükten sonra önemli olanın inanç olduğunu neye inandığınızın aslında çok da birşey ifade etmediğini anladım...geziler sadece görsel şeyler vermiyor...o yüzden de ben asla fotoğraf çekemiyoum çünkü keşfettiğim şey genelde bir duygu oluyor...
ileride bir gün evlenirsem ve çocuklarım olursa onlar için yapacağım ilk şey olabildiği kadar yer görmelerini sağlamak olacak...gezen insan okur, müzik dinler, hayal kurar...bunları yapabilen bir insanın da aslında en büyük ödül olan yaşamın hakkını vermemesi imkansızdır...
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
ben turizmle ilgileniyorum...seyahat acentam var...bilirsiniz türkiye'deki seyahat acentalığı daha çok katalog acentalığı şeklinde..seyahat danışmanlığı kavramı yok denecek kadar az....iyi olarak bilinen bir kaç tanesi de aslında diğerleri çok daha kötü olduğundan kötünün iyii...yoksa onların da bu işten anladığı yok...gezmeyen bir turizmci ciğer satan kedidir bana göre...önce kendisinin gezmesi, bilmesi ve sevmesi lazım ki sonra anlatabilsin, pazarlayabilsin ve insanlara farklı ufuklar açabilsin...
gezme kısmına gelince...ekonomik ve zaman olarak sistem açıklarını yakalıyorum...işin sırrı burada...mesela uzakdoğuya gitmek bir gün dönmek bir gün zannedilir halbuki siz o yolculuğu gece yapıyorsunuz ve buradan çıkıp oraya vardığınızda günün önemli bir kısmını yaşayabiliyorsunuz...oradan döndüğünüzde ise burada daha gün bile ağırmamış oluyor...yani geceleri yolculuk yaparak ne otel parası ödüyorsunuz avrupa gibi ne de günden kaybediyorsunuz...tabii bunun için önce yapabileceğine inanması lazım bir insanın...ya büyük bir dertle geziyor ya da birinin sizi peşine takması lazım...yoksa çok zor...ben depresyondan kendimi gezmeye vermiştim şimdi o tadı asla bırakamıyorum...şimdi de keyiften geziyorum...
% 25 mil indirimi, 2. bilet 1 € ya da 1 mil kampanyaları, gibi bir sürü kampanya var...THY bu hafta Los angeles'a 1000 liraya gidip geliyo vergiler dahil...şimdi gel de gitme... : :
ben turizmle ilgileniyorum...seyahat acentam var...bilirsiniz türkiye'deki seyahat acentalığı daha çok katalog acentalığı şeklinde..seyahat danışmanlığı kavramı yok denecek kadar az....iyi olarak bilinen bir kaç tanesi de aslında diğerleri çok daha kötü olduğundan kötünün iyii...yoksa onların da bu işten anladığı yok...gezmeyen bir turizmci ciğer satan kedidir bana göre...önce kendisinin gezmesi, bilmesi ve sevmesi lazım ki sonra anlatabilsin, pazarlayabilsin ve insanlara farklı ufuklar açabilsin...
gezme kısmına gelince...ekonomik ve zaman olarak sistem açıklarını yakalıyorum...işin sırrı burada...mesela uzakdoğuya gitmek bir gün dönmek bir gün zannedilir halbuki siz o yolculuğu gece yapıyorsunuz ve buradan çıkıp oraya vardığınızda günün önemli bir kısmını yaşayabiliyorsunuz...oradan döndüğünüzde ise burada daha gün bile ağırmamış oluyor...yani geceleri yolculuk yaparak ne otel parası ödüyorsunuz avrupa gibi ne de günden kaybediyorsunuz...tabii bunun için önce yapabileceğine inanması lazım bir insanın...ya büyük bir dertle geziyor ya da birinin sizi peşine takması lazım...yoksa çok zor...ben depresyondan kendimi gezmeye vermiştim şimdi o tadı asla bırakamıyorum...şimdi de keyiften geziyorum...
% 25 mil indirimi, 2. bilet 1 € ya da 1 mil kampanyaları, gibi bir sürü kampanya var...THY bu hafta Los angeles'a 1000 liraya gidip geliyo vergiler dahil...şimdi gel de gitme... :
:
NedimAkkav
Kamp II
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Tebrikler. sadece kendiniz için değilde Gezenbilir üyeleri içinde gezmiş ve o anları yaşamış, bunlarıda fotoğraflara dökmüşsünüz. Fotoğraf çekmek için verdiğiniz rüşvet ve bahşişleri aramızda toplayıp size takdim edelim isterseniz.
Tebrikler. sadece kendiniz için değilde Gezenbilir üyeleri içinde gezmiş ve o anları yaşamış, bunlarıda fotoğraflara dökmüşsünüz. Fotoğraf çekmek için verdiğiniz rüşvet ve bahşişleri aramızda toplayıp size takdim edelim isterseniz.
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Nedim Bey cidden son zamanda fotoğrafların büyük kısmını site için çekiyorum. Eskiden de çok fotoğraf çekerdim ama mekanın önünde hep kendimizin, çocukların olduğu hatıra fotoğrafları çekerdim. Artık gezi fotoğrafları çekmeye çalışıyorum. İnşallah ilerde daha iyi bir makina ile belki bir kurs alarak daha bilinçli fotoğraflar çekmek istiyorum.Teknolojiden de anlamadığım için şimdilik sadecededeklanşöre basıyorum. Ne çıkarsa bahtımıza. Ya da fotoğrafların üzerinde oynamalar yapabilmeyi de istiyorum.
Bahşiş konusuna gelince vallaha fena olmaz. Para vermek neyse de dilini anlamadığın biri ile pazarlık yapmak insanı sinir ediyor.Allahtan ufak miktarları kabul ediyorlar. Yoksa boynunuzda makina gören para istiyor.
Nedim Bey cidden son zamanda fotoğrafların büyük kısmını site için çekiyorum. Eskiden de çok fotoğraf çekerdim ama mekanın önünde hep kendimizin, çocukların olduğu hatıra fotoğrafları çekerdim. Artık gezi fotoğrafları çekmeye çalışıyorum. İnşallah ilerde daha iyi bir makina ile belki bir kurs alarak daha bilinçli fotoğraflar çekmek istiyorum.Teknolojiden de anlamadığım için şimdilik sadecededeklanşöre basıyorum. Ne çıkarsa bahtımıza.
Ya da fotoğrafların üzerinde oynamalar yapabilmeyi de istiyorum.Bahşiş konusuna gelince vallaha fena olmaz.
Para vermek neyse de dilini anlamadığın biri ile pazarlık yapmak insanı sinir ediyor.Allahtan ufak miktarları kabul ediyorlar. Yoksa boynunuzda makina gören para istiyor.
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
Marakeşte meydan çevresinde hiç büyük market bulamadık. Bakkallar ise 50 yıl öncesinden kalmış gibiydi.
Marakeşte meydan çevresinde hiç büyük market bulamadık. Bakkallar ise 50 yıl öncesinden kalmış gibiydi.
edebiyatçı
Zirve
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)
İlk foto berber ikincisi ise kozmetik.
İlk foto berber ikincisi ise kozmetik.
BENZER KONULAR
GEZENBİLİR TV
GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN
Forum istatistikleri
SON KONULAR
-
Opel Corsa C 1.3 Cdti̇ Ile Römork Çekme Fikri?
- Başlatan KorayG
- Cevaplar: 2
-
Tekne Nasıl Kiralanır, Teknede Nasıl Organizasyonlar Yapılır ?
- Başlatan kutadgu13
- Cevaplar: 0
-
-
-
-
Güney Karavan Midi Modelinin Ağırlığı Kaç Kg'dır?
- Başlatan yugun
- Cevaplar: 2
-
Game Of Thrones'de Kalesi Karakterini Oynayan Sarışın Güzel Kimdir?
- Başlatan yugun
- Cevaplar: 1
-
Filtre Kahve Demlendirmenin Püf Noktaları Nelerdir?
- Başlatan yugun
- Cevaplar: 2
-
He-man Çizgi Filminde, He Man'ın Bindiği Hayvanın Adı Nedir?
- Başlatan yugun
- Cevaplar: 3
-
İstediğim Gibi Birisi Olabilir Miyim?
- Başlatan yugun
- Cevaplar: 2
POPÜLER KONU ETİKETLERİ
4x4
ankara
antalya
araç
çadır
camper
ceki demiri
çekme karavan
cenk mirat pekcanattı
cherokee
cj5
çok
daha
defender
defender 110
dodge
doğa
fotoğraf
freelander
gezenbilir
gezi
grand cherokee
için
izmir
jeep
kamp
kamp alanı
kampçılık
kamping
karavan
land rover
lastik
motokaravan
nissan
off road
offroad
olarak
orçun usta
outdoor
ruhsat
satılık
servis
seyahat
suzuki
suzuki çakır oto
toyota
trekking
vitara
yardım
yedek parça