Oğlum Batu'nun açtığı konuda gerek sn." akdeniz'in ", gerekse sn. " evliya çelebinin " adıma yönelik mesajlarını okuduğumda cevaplamamayı saygısızlık olarak gördüğüm için şu satırlar elzem oldu.
Mesaj sırasına göre ilk önce sn. " akdeniz'e " hitaben...
Avrupa'nın bir nehir kıvrımında, kaldırımından, birkaç asırlık lokantasının tabelasına kadar estetik ve yerleşik ruh sunan köye yürüme mesafesindeki bir karavan parkta iki kadeh şarap eşliğinde buluşabilmek hayalim, karavan dünyamda cazibesini koruyan bir sahnedir henüz.
Ne, dingin suda akıp giden sessiz nehir gemilerini, ne yakındaki yeşilliklerin ardında yükselen karlı tepeleri, ne tuğlayla çimenin uyumunu unutmuşluğum ya da vazgeçmişliğim var.
Kim bilir, belki birlikte, bir günün akşamı olabilmek vardır sohbetin derinliğinde ...
Sn " evliya çelebi'ye " hitaben...
Selamınız rüşvet bile olsa makbulümdür. Hele " ülkem zamanının " bu günlerinde değerine paha biçilmez.
" Ben " inden kurtulup " kendini " keşfetmeye ve kalıcı kılmaya çalışan bir garibin " moda " gibi bir gelip geçicilikle hiç işi olmamıştır yahu.
Küskünlük ise, " ben " in zavallı gururundan, " ben " ine gem, " kendiliğin " onurundan diye düşünür, " hiç " lik yolunda idrakten fakir.
O kadar da değil, anladım elbet inceliğinizi ve iltifatınızı, ammaaa ve lâkin, şu birkaç satır bile sıkmıştır kimi insanları.
Uzun lafın kısası...
Böyleyken, böyle...
Mesaj sırasına göre ilk önce sn. " akdeniz'e " hitaben...
Avrupa'nın bir nehir kıvrımında, kaldırımından, birkaç asırlık lokantasının tabelasına kadar estetik ve yerleşik ruh sunan köye yürüme mesafesindeki bir karavan parkta iki kadeh şarap eşliğinde buluşabilmek hayalim, karavan dünyamda cazibesini koruyan bir sahnedir henüz.
Ne, dingin suda akıp giden sessiz nehir gemilerini, ne yakındaki yeşilliklerin ardında yükselen karlı tepeleri, ne tuğlayla çimenin uyumunu unutmuşluğum ya da vazgeçmişliğim var.
Kim bilir, belki birlikte, bir günün akşamı olabilmek vardır sohbetin derinliğinde ...
Sn " evliya çelebi'ye " hitaben...
Selamınız rüşvet bile olsa makbulümdür. Hele " ülkem zamanının " bu günlerinde değerine paha biçilmez.
" Ben " inden kurtulup " kendini " keşfetmeye ve kalıcı kılmaya çalışan bir garibin " moda " gibi bir gelip geçicilikle hiç işi olmamıştır yahu.
Küskünlük ise, " ben " in zavallı gururundan, " ben " ine gem, " kendiliğin " onurundan diye düşünür, " hiç " lik yolunda idrakten fakir.
O kadar da değil, anladım elbet inceliğinizi ve iltifatınızı, ammaaa ve lâkin, şu birkaç satır bile sıkmıştır kimi insanları.
Uzun lafın kısası...
Böyleyken, böyle...