ADANA
Pegasus’un Cumartesi sabah 6:10 uçağı ile eşim ile birlikte Adana’ya gittik. Adana’ya ilk gidişimdi. Saat 7:30’da Adana havalimanındaydık. Adana havalimanı gördüğüm kadarıyla Türkiye’de şehir merkezine en yakın iki havalimanından biri diyebiliriz (bir diğeri de Diyarbakır). Havalimanından ufak bir yürüyüş ile şehir merkezine giden minibüslere binebilirsiniz. 5 dk’da merkeze geliyorsunuz. Yürüyüş ile 15 – 20 dakikada ulaşabilirsiniz.
Çantaları doğruca otele bırakıp kahvaltı yaptıktan sonra şehri gezmeye başladık. Büyük saat, Adana sokakları, Taşköprü, Adana Merkez Cami ve Merkez Parkı turu yaptık yürüyerek. Aslında araba kiralayacaktım fakat sadece merkezi gezeceğim için ve havaalanının merkeze çok yakın olmasından ötürü bu fikirden vazgeçtim. İyiki de vazgeçmişim. Adana merkezi gezeceklere tavsiyem yürüyerek merkezi çok rahat gezebilirsiniz. Birçok yer şehir merkezinde zaten. Biraz uzak noktalara ise gelişmiş ve ucuz toplu taşıma ile çok rahat ulaşabilirsiniz.
büyük saat
[attachment=2]
taş köprü - hilton
[attachment=3]
taşköprü - sabancı merkez cami
[attachment=4]
Gitmeden bayağı araştırmıştım. Nerede ne yiyebiliriz diye. Kahvaltıyı o kadar sıkı yapmıştık ki otelde, açıkcası öğlen çok acıkmadık. Öğlen yemeyişimiz iyi de oldu aslında. Kendimizi akşamki kebapçıya hazırlamış olduk çünkü. Kebap yeri olarak ünlü Kebapçı Mesut’u tercih ettik. Yerinin web sitesinde Atatürk Caddesi’nde olduğu belirtilmesine rağmen, oradaki şubesi kapatılmış. Sora sora Bağdat bulunur misali telefon numarasından yeni yerlerini öğrendim. Şu an, Kocavezir Pazarcılar caddesinde yer alıyor. Zaten Sürmeli Otelin önüne gelip “Kebapçı Mesut nerede?” diye sorarsanız hemen gösterirler. Mekan olarak lüks bir yer değil fakat bir çok ünlüyü ağırlamış. Duvarlarda resimleri yer alıyor. Kebabın lezzetine gelince hayatımda yediğim en güzel kebap diyebilirim. 2,5 porsiyon yedim. Gerçekten methedilecek kadar varmış. Fiyat olarak da İstanbul şartlarına göre gayet makul: İki kişi tıka basa yedik ve yaklaşık 40 TL para ödedik.
kebapçı mesut
[attachment=5]
İkinci günümüzde (Pazar) sabah kahvaltısı için, Seyhan Baraj Gölü manzaralı Park Zirve Zaimoğlu’nda açık büfe kahvaltısına gittik. Burası Hürriyet’in Türkiye’deki en iyi on kahvaltı mekanı arasında sekizinci sırada yer alıyor. Gerçekten manzara ve kahvaltısı olarak bunu hak ediyor diyebilirim. Şehir merkezinden TOPEL 1 numaralı minibüse binerseniz 150 – 200 mt mesafede bırakıyor. Dediğim gibi ulaşım hiç zor değil. Üstelik İstanbul’a göre ulaşım fiyatları da gayet uygun. 1 kişi 1,25 TL.
Akşam yemeği içinde Mersin Göksel Tantuni’nin Adana Şubesine gittik. Hayatımda yediğim en mükemmel et tantuni diyebilirim. Lokum gibi yağsız bir et. Mükemmel bir masa: Yeşillikler, turp, turşu, salata tabakları, ayran, vs. Bir dürümle doymuyorsunuz zaten. Fiyat olarak da dürümü 4-5 TL arasında idi. Gitmek isteyenler burayı kesinlikle es geçmesin derim.
Adana’ya gidip de Şalgam içilmezse olmazdı. Sokak aralarında bir sürü şalgam satan yerler var. Adana insanı gerçekten şalgamı seviyor. İnsanlar gelip ayaküstü bir-iki bardak şalgam içip yoluna devam ediyor. Biz de bir şalgamcı bulup denedik. Gerçekten içilecek kadar lezzetli idi. 75 kuruş bardağı. Üstelik gayet kocaman bir bardak.
[attachment=1]
Aynen şalgam gibi yol üzerinde bir sürü tatlıcı var. İnsanlar yine yolda yürürken gelip bir iki tatlı yiyip yoluna devam ediyor. Tatlıları da gayet lezzetli ve ucuz idi. Halka tatlı tanesi 25 kuruştan satılıyor.
Bir hafta sonu gezisi de böyle bitti. Akşam 21:45 uçağına yetişmek için Adana havaalnına gidiyoruz. Uçağımız rötarsız idi ve tam vaktinde İstanbul’umuza kavuşuyoruz.
İlk gezi yazımdı. Eksik, atladığım bir konu olabilir. Kafanıza takılan bir konu olursa hiç çekinmeden sorabilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Siz de hafta sonunuzu Adana için ayırıp bir değişiklik yapabilirsiniz.
Pegasus’un Cumartesi sabah 6:10 uçağı ile eşim ile birlikte Adana’ya gittik. Adana’ya ilk gidişimdi. Saat 7:30’da Adana havalimanındaydık. Adana havalimanı gördüğüm kadarıyla Türkiye’de şehir merkezine en yakın iki havalimanından biri diyebiliriz (bir diğeri de Diyarbakır). Havalimanından ufak bir yürüyüş ile şehir merkezine giden minibüslere binebilirsiniz. 5 dk’da merkeze geliyorsunuz. Yürüyüş ile 15 – 20 dakikada ulaşabilirsiniz.
Çantaları doğruca otele bırakıp kahvaltı yaptıktan sonra şehri gezmeye başladık. Büyük saat, Adana sokakları, Taşköprü, Adana Merkez Cami ve Merkez Parkı turu yaptık yürüyerek. Aslında araba kiralayacaktım fakat sadece merkezi gezeceğim için ve havaalanının merkeze çok yakın olmasından ötürü bu fikirden vazgeçtim. İyiki de vazgeçmişim. Adana merkezi gezeceklere tavsiyem yürüyerek merkezi çok rahat gezebilirsiniz. Birçok yer şehir merkezinde zaten. Biraz uzak noktalara ise gelişmiş ve ucuz toplu taşıma ile çok rahat ulaşabilirsiniz.
büyük saat
[attachment=2]
taş köprü - hilton
[attachment=3]
taşköprü - sabancı merkez cami
[attachment=4]
Gitmeden bayağı araştırmıştım. Nerede ne yiyebiliriz diye. Kahvaltıyı o kadar sıkı yapmıştık ki otelde, açıkcası öğlen çok acıkmadık. Öğlen yemeyişimiz iyi de oldu aslında. Kendimizi akşamki kebapçıya hazırlamış olduk çünkü. Kebap yeri olarak ünlü Kebapçı Mesut’u tercih ettik. Yerinin web sitesinde Atatürk Caddesi’nde olduğu belirtilmesine rağmen, oradaki şubesi kapatılmış. Sora sora Bağdat bulunur misali telefon numarasından yeni yerlerini öğrendim. Şu an, Kocavezir Pazarcılar caddesinde yer alıyor. Zaten Sürmeli Otelin önüne gelip “Kebapçı Mesut nerede?” diye sorarsanız hemen gösterirler. Mekan olarak lüks bir yer değil fakat bir çok ünlüyü ağırlamış. Duvarlarda resimleri yer alıyor. Kebabın lezzetine gelince hayatımda yediğim en güzel kebap diyebilirim. 2,5 porsiyon yedim. Gerçekten methedilecek kadar varmış. Fiyat olarak da İstanbul şartlarına göre gayet makul: İki kişi tıka basa yedik ve yaklaşık 40 TL para ödedik.
kebapçı mesut
[attachment=5]
İkinci günümüzde (Pazar) sabah kahvaltısı için, Seyhan Baraj Gölü manzaralı Park Zirve Zaimoğlu’nda açık büfe kahvaltısına gittik. Burası Hürriyet’in Türkiye’deki en iyi on kahvaltı mekanı arasında sekizinci sırada yer alıyor. Gerçekten manzara ve kahvaltısı olarak bunu hak ediyor diyebilirim. Şehir merkezinden TOPEL 1 numaralı minibüse binerseniz 150 – 200 mt mesafede bırakıyor. Dediğim gibi ulaşım hiç zor değil. Üstelik İstanbul’a göre ulaşım fiyatları da gayet uygun. 1 kişi 1,25 TL.
Akşam yemeği içinde Mersin Göksel Tantuni’nin Adana Şubesine gittik. Hayatımda yediğim en mükemmel et tantuni diyebilirim. Lokum gibi yağsız bir et. Mükemmel bir masa: Yeşillikler, turp, turşu, salata tabakları, ayran, vs. Bir dürümle doymuyorsunuz zaten. Fiyat olarak da dürümü 4-5 TL arasında idi. Gitmek isteyenler burayı kesinlikle es geçmesin derim.
Adana’ya gidip de Şalgam içilmezse olmazdı. Sokak aralarında bir sürü şalgam satan yerler var. Adana insanı gerçekten şalgamı seviyor. İnsanlar gelip ayaküstü bir-iki bardak şalgam içip yoluna devam ediyor. Biz de bir şalgamcı bulup denedik. Gerçekten içilecek kadar lezzetli idi. 75 kuruş bardağı. Üstelik gayet kocaman bir bardak.
[attachment=1]
Aynen şalgam gibi yol üzerinde bir sürü tatlıcı var. İnsanlar yine yolda yürürken gelip bir iki tatlı yiyip yoluna devam ediyor. Tatlıları da gayet lezzetli ve ucuz idi. Halka tatlı tanesi 25 kuruştan satılıyor.
Bir hafta sonu gezisi de böyle bitti. Akşam 21:45 uçağına yetişmek için Adana havaalnına gidiyoruz. Uçağımız rötarsız idi ve tam vaktinde İstanbul’umuza kavuşuyoruz.
İlk gezi yazımdı. Eksik, atladığım bir konu olabilir. Kafanıza takılan bir konu olursa hiç çekinmeden sorabilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Siz de hafta sonunuzu Adana için ayırıp bir değişiklik yapabilirsiniz.