Pardonda, Can' ın gallopeer aslanlar gibi maşallah. Hiç bi önemli sorun yoktu... Yosunlar yüzünden ön soldaki tozluğun perçinleri kopmuş lastiğe sürtüyordu. Tozluğu söktüm o kadar....
Yazını okuyanda "büyük iş yapmış zevzek geveze alfonse, kedi oldu fare tutmuş cüzzamlı alfonse" der Zerrin...
olsun, hoşuma gitti bi işe yaramış olmak ve senin bunu paylaşman, teşekkür ederim...
_____________________________________________________________
Bide bilmeyenlere tecrübe olsun diye yazayım... İlerideki çamur gölüne Can hızlı dalınca mtr kompartmanına su girmiş, araç aksırıp tıksırıyordu
, biraz zor çalışıyordu...
Distribitör kapağına giren buji ve bobin kablolarını söküp, jacklarına ve kapaktaki deliklerin içine biraz WD40 sıktım. Tık marşta çalışıp düzeldi makine...
Zaten Canın o 17 no.' lu kapının ordaki çamur deryası yokuşu
( ben adını "junior babaanne yokuşu" koydum, istanbul' dan bilinir "babaanne" yokuşu
)
çıkamamasınıda motordaki bu güç kaybına veriyorum. Bide hubslar kilitli değilmiş
...
Bence motordaki sorunu o yokuştan önce çözseydik can orayı ön hubs' lar unlock' ken bile 2 çeker çıkardı... Galloper' ıda tanıyım diye accık kullandım. Zaten sevgili Canı' da hep seyrediyoruz gezilerde, vaalahi galloper güzel makine, pajeroyu aratmaz ( Güzel kalpli bi dostumun pajerosunuda kullanmıştım accıcık tabiki tanıyım diye :-* ordan yani :-* )
Can' ın tek ihtiyacı nazar boncuğu ve şans.... ;D
Koca yürekli adam Can..
Selamlar...
Sevgiler...