Ynt: Bayramda Bartın - Güzelcehisar Sahilinde Kamp (9-12 Eylül 2010)
Biz de döndük. Hem de Cumartesi gecesi döndük oy kullanacağız diye. Bir işe de yaramadı ya neyse.
Güzel kamp oldu. Balıkçılık dışında bir etkinlik yapmadım. Dinlendiğimi hissettim. 2. gün fırtına bizi biraz hırpaladı ama olsun. Karadeniz bu, o kadar olacak.
Resimleri sonra yükleyeceğim.
Kampa gelenlere, gelemeyenlere, herkese çok selam.
Ynt: Bayramda Bartın - Güzelcehisar Sahilinde Kamp (9-12 Eylül 2010)
Kamp alanımız kavak ağaçlarının gölgesinde plajın hemen gerisindeydi. Bora, kampın sahibi aynı zamanda Zonguldak tenis kulübünün kortlarını işletiyor. Tuvaleti, duşu ve elektriği olan basit ve sakin bir yer.
Ynt: Bayramda Bartın - Güzelcehisar Sahilinde Kamp (9-12 Eylül 2010)
Gece Murat'ın getirdiği barbun ağını atmak için botla açıldık. İlk gece 2 defa ağ attık 2 kg civarında barbun, dil balığı tuttuk. Bir de en az yüz tane çağanoz (küçük yengeç). Çağanozları temizlemek 3 saat sürdü.
Sonra plajda Zerrinlerin yaktığı kamp ateşine dahil olduk.
Ynt: Bayramda Bartın - Güzelcehisar Sahilinde Kamp (9-12 Eylül 2010)
Hoşgeldiniz mesajlarının tamamına çok teşekkürler edşiyorum ben kendi adıma, hoşbulduk, gerçekten çok yorgun döndük..
Ellerine sağlık Efe Abi, devamını bekliyoruz ..
Muratlar çarşamba yani arife günü kamptaydılar, kamp alanı olarak Bozköy'ü belirlemiştik ancak mülki idare amiri kamp izni vermediği için yeniden Güzelcehisar'a kamp atmaya karar verdik ve ilk önce Muratlar kamp alanına yerleştiler, gece geç saatlerde Efe Abiler ulaştılar kamp alanına, sonra biz 4 araç Ankara'dan katıldık, onlara katılana kadar yolda çeşitli fotoğraflar çektim ayrıca Çaycuma'ya ulaştığımızda Türker arkadaşımız bizi evlerinde ağırladılar, şimdi ben fotoğraflara başlıyorum
Ynt: Bayramda Bartın - Güzelcehisar Sahilinde Kamp (9-12 Eylül 2010)
Türker'lerin evi Çaycuma ilçesi Kayıkçı köyünde, çok şirin ve gelişmiş bir köy ayrıca Türkiye'de sadece bu köyde çöp toplama aracı olduğunu öğreniyoruz, giderlerini köy halkı aidat ödeyerek karşılıyorlar.
Bizi çok güzel ağırladıkları için Türker'in başta annesi Gönül Hanıma, halası Şükran Hanıma, babası Tuncer Beye, amcası Tunay Bey ve kuzenlerine çok çok teşekkürler ediyorum.
Ağaçlardan meyveler yedik, dalından incir, elma yemek çok keyifliydi, dut ve kiraz da varmış ama mevsimi geçtiği için yiyemedik ama seneye davet edildik