Bir Karavan Ille De Çok Gezmeli Mi?

Arkadaşlar,
Bir karavan sadece çok gezmesiyle iyi karavan demek değildir.
Bir karavan içinde okurken, yemek pişirirken, kahveni içerken, Radyonu dinlerken düpedüz durduğu yerde de karavandır. Bir karavanda yaşayan yaşam güzel yaşıyorsa o karavan güzel karavandır. Karavanları sadece gezip gezmediğine göre sınıflayan yaklaşımların gözden geçirilmesi gerekli bana kalırsa.
Ben hep iyi bir karavansever olmak için derslerime çalıştım. Halen karavanımda çok şeyler yaparım, hepsi aynı yerde yapılsa bile bunlar pekala birden çok aktivitelerdir. Yemek, kahve, uyku, radyo dinleme, TV, kitap okuma vs bir sürü durunca yapılan etkinlikler... Demek ki bir karavan ille de çok gezmek zorunda değil!...

yugun' Alıntı:

Arkadaşlar,
Bir karavan sadece çok gezmesiyle iyi karavan demek değildir.
Bir karavan içinde okurken, yemek pişirirken, kahveni içerken, Radyonu dinlerken düpedüz durduğu yerde de karavandır. Bir karavanda yaşayan yaşam güzel yaşıyorsa o karavan güzel karavandır. Karavanları sadece gezip gezmediğine göre sınıflayan yaklaşımların gözden geçirilmesi gerekli bana kalırsa.
Ben hep iyi bir karavansever olmak için derslerime çalıştım. Halen karavanımda çok şeyler yaparım, hepsi aynı yerde yapılsa bile bunlar pekala birden çok aktivitelerdir. Yemek, kahve, uyku, radyo dinleme, TV, kitap okuma vs bir sürü durunca yapılan etkinlikler... Demek ki bir karavan ille de çok gezmek zorunda değil!...

Genişletmek için tıkla ...

Saydığıniz seyleri az insan olan zor ulaşılan yerlerde de yapabilmek daha da güzel olmaz mı ?

ASUS_Z010D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

orgasmatron' Alıntı:

Saydığıniz seyleri az insan olan zor ulaşılan yerlerde de yapabilmek daha da güzel olmaz mı ?

ASUS_Z010D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Genişletmek için tıkla ...

Merhaba,
Zor ulaşılan yerler birinci planda hedefimde değildir. Ben karavanparkları ve kampları severim. Gittiğim yer kitap okumak için biraz sessiz olsa iyi olur. Ama fazlası değil. Fazla sakinlikten korkarım da. Yalnızlık hissi oluşur bende.

Hocam o meşhur soru var ya" Karavan amaç mı, araç mı?"
Bu sorunun cevabı, sizin sorunuzun da cevabı.

Aracın hakkını vermek gerek sanki -ekonominize göre-. Yazdıklarınızda da haklısınız.

Ben ortak kamp alanları pek anlamıyorum o kadar. Sözüm size değil yanlış anlamayın, x kampa gidip 3-4 ay çadırda kalmanın kamp ya da özgür yaşamla ilgisi yok bence. Bu yazdığınız etkinlikleri güzel ülkemizin her yerini dolaşarakta yapabilirsiniz. Yurt dışı da olur tabii : ). Ne kadar çok insan o kadar çok sıkıntı. Kampın güzelliği de burda değil mi zaten. Kalabalıktan kaçıp yazdığınız etkinikleri rahat rahat yapabilmek. Yalnız derken dağın başında güvenlik riski olan yerlerden bahsetmiyorum tabii ki.

Ben böyle düşünmüyorum. Herkesin özgürlük anlayışı farklıdır. Belki sabit bir kampta olan birisi için de saksıda çiçek yetiştirmek bir özgürlüktür. Kim kime kendi özgürlük anlayışını dayatabilir ki?

tabıkı cok gezmek deyıl hocam en cok neyden zevk alıyorsanız onlarla meskul olmak sızı dahada mutlu eder ısın ıcınde mutluluk varsa sorun yok demekdır Yucel bey..

bayar28' Alıntı:

tabıkı cok gezmek deyıl hocam en cok neyden zevk alıyorsanız onlarla meskul olmak sızı dahada mutlu eder ısın ıcınde mutluluk varsa sorun yok demekdır Yucel bey..

Genişletmek için tıkla ...

Mutlu oluyorum ama kendi istediğim kadar çok gezemiyorum ne yazık. Maddi imkanlarım beni sınırlıyor biraz. Ama epey şey yapıyorum karavanımla. Mesela benim karavanım her istediğimde gidip kalabileceğim bir kamp yerinde duruyor. İstediğim zaman istediğim kadar kalabiliyorum. Bu beni mutlu ediyor bir yandan.

Katılıyorum... Karavan sonuçta bir kaçış, izolasyon ve özgürlük yeri ise; sen karavanın içinde olduktan olsa, karavanın nerede olduğunun çok da önemi yok bence

ne ka ekmek o ka köfte, nakit ve vakit varsa gezmeli yoksa bulunduğu yerde kalmalı. karavan varlığıyla bile insanı mutlu eder...

.
Karavan içinde yaşanabilen bir taşıt. Ona asıl anlamını veren karavancı oluyor.
Hani Veysel’in “...o bendeki aşk olmasa” dediği gibi .

Sonuçta karavancı yollarda da mutlu olmalı kampta da.
Bence aslolan ayrım yapmadan yeter ki karavanı ile mutlu olsun. Yollarda olmak ve kamp yapmak, zaten ikisi de beraberce karavancılığın ayrılmaz amaçları değil miydi ?
Eskiden bir iki günden fazla bir yerde kalmıyorduk. Şimdileri sıklıkla bir iki hafta ayni yerde konaklıyoruz. İnanın bunun ne anlama geldiği hiç aklımıza gelmedi bile.



Yeter ki karavancı karavana yabancı kalmasın.
Bence yapılacaksa tek ölçüm bu olmalı..

* Komşularımdan biri sekiz metrelik karavanını senede üç haftadan fazla kullanmıyordu. Yaptığı yanlışı gördü. Onu satıp şimdi de bereket yedi metre olanını aldı.

* Arkadaşlarımızdan emekli bir çift, kredi ile karavan aldılar. Onlar da yedi senedir nedense senede üç dört hafta ile çalışanlardan fazla yollarda değiller. Duşlarını da fazla iş çıkardığı gerekçesiyle ancak bir iki kere kullanmışlar. Fakat elbise ve ayakkabı dolabı olarak çok kullanışlı diyorlar.

* Özgürlük gereksinimini öne sürerek aldıkları neredeyse 100,000€ luk tam donanımlı devasa karavanlarına, ancak kampinglerde yer bulabilenler, duş hatta tuvalet gereksinimlerini bile yine kampinglerde karşılıyorlar. Varsa kamping mutfağında yemek pişirip, bulaşığını orada yıkayanlarından bahsetmiyorum bile.

Sanırım Türkiye’den de verilecek örnekleri vardır ?
Ne bileyim, özgürlük amacıyla aldıkları karavanına silahsız binemiyen, yapacağı birkaç hafta tatili ucuza çıkarmak amacıyla dengesiz yatırıma kalkan, umutsuzca karavanına evini sağdırmaya çalışanlar gibi..
Umarım kimseyi gücendirmemişimdir ?
Nedense gerçeklerin hep incitici bir tarafı oluyor da...

Ben böyle durumlar için karavancının karavanı ile ayni yerde durmadığını, diğer bir deyişle ruhen içinde olmadığını düşünüyorum. Karavancı karavanının içinde olmadıkça da karavanın yollarda ya da kampta olmasını ayırmanın pek anlamı kalmıyor galiba ?..

Bakılacaksa, karavanda iyi ile kötüye öncelikle bu temel açıdan bakmak bence yanlış olmamalı ?
.

2017 Ramazan bayramı tatilinde Nesin Matematik Köyü bitişiğindeki Kayserkaya Dağ Evlerindeki kampta 3 gün çadır kampı yaptık. Küçük butik otel tarzı 10 kadar köy evi farklı farklı evler ve havuz vardı. Sadece konakladık. Atraksiyon sıfır. Çam ağaçlarıyla temiz havada ruhumuzu dinlendirdik. Yetti mi? Evet kesinlikle!

Yakıt o kadar pahalı ki...
Bazen uçabileceğini hayal eden bir tavuk gibi hissediyorum kendimi.
Bu yaz Ankara'dan Erdek'e gidip gelmek, (Yaklaşık 1000km)
Karavanla 600tl tuttu.
Bu çok ciddi bir maliyet.
Bunu bu yıl bir kez daha yapamam.
Malesef benim de maddi imkanlarım belli.
Bizim gibiler için öyle her yıl Akdeniz Ege turları falan çok lüks.
Ancak bir yere gidebilir olduk. (Buna da şükür tabii, o ayrı.)

yugun' Alıntı:

Bazen uçabileceğini hayal eden bir tavuk gibi hissediyorum kendimi.

Genişletmek için tıkla ...

.
Enfes..

Siz bir gerçeği gayet sevimli tanımlıyorsunuz.
Fakat bir de yüz binlerle masraf edip özgür olacağını umanlar var..
Onlarınki, bazen kendilerinin bile farkında olmadığı bir hayal olmalı ?
.