Biraz da Gülelim

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan phobios Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1,106
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 195,843
Ynt: Biraz da Gülelim


Ekrem işten çıkmadan önce karısını evden arar;

-Tatlım , patron bir kaç arkadaşıy...la beraber komsu vilayetteki
büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor.
Bu hafta sonunu orada geçireceğiz.
Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat.

Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlarmısın?

Direk ofisten çıkacagız ve geçerken evden çantaları alırım. Ha, yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma.
Karısı biraz işkillenir.
Fakat kocasının istediklerini de yapar.
Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur
ama iyi gözükmektedir.

Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.

Ekrem: Ha, evet epey balık tuttuk. .
Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.
Karısı: Oltanın bulunduğu takım cantasına koymuştum.
 

Etiketler
Ynt: Biraz da Gülelim

Kadınlar Kamyoncu olursa kamyon arka yazıları nasıl olur?


‎*Gaz fren şanzuman, manikürsüz halim duman

*Sen batan güneş, ben yollarda kremşanti

*Miras değil sevgilim hediye etti güzelim

*Bir sana hastayım, diyete girdim yastayım

*Kulağıma takarım küpe, geçemez beni hiç bir züppe

*Torpidon da aseton yoksa güzelim, mühim değil ben mazotla da silerim

*Nazar etme ne olur evlen senin de olur

*Rujum biter yollar bitmez...

*Makyaj çantam yanımda, içindekileri dizerim..sakınbeni geçmeyin hepinizi çizerim ...

*Bir makyaj yapmaya doyamadım, bir de sana ...

*Saçlarımı savururum, güneş gibi kavururum..beni sollarsan eğer, arabanı uçururum...

*Yolların kurdu, ablanın fordu.

*Bu rampaların ustasıyım bonus card'ın hastasıyım...

*sen geç evlat abla yorgun

*Aragazı yapma beklemede kal Yola çıkmadan Rujunu yanına al

*kuaför'ün Ustasına Kamyonumun Markasına....

;D ;D ;D ;D ;D ;D
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Selam, benim adım Wanda .

- Selam, benimki de Slyvia, sen nasıl öldün?

- Donarak... öldüm.

- Ne kadar... korkunç.

- Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm.

- Peki sen nasıl öldün?

- Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş ü......stünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.

- Sonra ne oldu?

- Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını her yeri aradım fakat bulamadım. Ararken aşırı yorulmuşum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.

- Ah be güzelim bir de derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık....
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Adam, lüks erkek kuaföründe oturmuş bir yandan sakal traşı olurken, bir yandan da elleri manikürlenmektedir.
Manikürü yapan sarışın fıstık adamın ilgisini çekmekte gecikmez:
- Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne dersin? Kız gülümser:
- Özür dilerim ama ben evliyim.
- "Boşversene" der adam, "Seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve gelemeyeceğini söyle.."
- İsterseniz siz söyleyin, şu anda sizi tıraş ediyor...
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Haklı soyguncu

Adamın biri karanlık bir sokakta iyi giyimli başka bir adamın önünü kesip silahını doğrultmuş,
“Paranı ver!..” demiş.
“Bana bak!..” diye cevap vermiş iyi giyimli adam,
“Ben kimim biliyor musun?.. Ben milletvekiliyim” Adam
“O halde..” demiş tekrar silahını doğrultarak,
“Paramı ver
 



Ynt: Biraz da Gülelim

Alıntı...

Ben delikanlı iken Dünyayı değiştirmeyi istiyor ve bunun için çalışıyordum,
Sonra Otuzlu yaşlara kadar Ülkemi değiştirmeye çalıştım,
Onu da başaramayınca halkımı değiştirmeye karar verdim,
Kırklı yaşlardan sonra etrafımı ve mahallemi değiştirmeye kalktım.
Ama artık yaşlanmaya başlamıştım ve zor mücadelelere girecek gücüm kalmamıştı,
Sonunda bari ailemi değiştireyim dedim, onlarda artık kendileri olmuştu ve beni dinlemediler.
En nihayet anladım ki değişikliğe kendimden başlamam gerekiyormuş.

Kendimi değiştirebilirsem ailemi, ailem değişirse mahallem ve şehrim, onlar değişince ülkem, ülkeler değişirse de Dünya değişebilir. Yani Dünyadaki olaylar hakkında birilerini suçlarken, burada en doğru soru,
"bu konuda acaba ben ne yaptım."
 

Ynt: Biraz da Gülelim


Beğendim
 

Ynt: Biraz da Gülelim


Konuşma dilinde argodan hoşlanmasamda az önce gecenin yarıısında buna kıskıs çok güldüm ve kendimi manyak gibi hissettim
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Konuşma dilinde argodan hoşlanmasamda az önce gecenin yarısında buna kıskıs çok güldüm ve kendimi manyak gibi hissettim

Haklısınız ,biraz argo oldu ama konunun özünü bozmadan ancak bu kadar sansüre uğratabildim ,özür dilerim ,zarif iltifatınız için de teşekkür ediyorum .
 

Ynt: Biraz da Gülelim


Rica ederim,önemli değil...Sağlıcakla kalın...
 



Ynt: Biraz da Gülelim

DÜRÜSTLÜK

İşadamı, ofisinde geç saatlere kadar sekreteri ile ciddi ciddi çalışır. Geç olmuştur, günün yorgunluğuna ek olarak acıkmışlardır.

'Hadi çıkalım artık, gidip bir şeyler yeyip evlerimize gidelim' çıkarlar, bir lokantada iyi bir akşam yemeği yerler, biraz da alkol alırlar, sonra işadamı, sekreterini evine bırakır.

O ara, sekreter, nezaketen, bir kahve içmek isteyip istemediğini sorar.
İşadamı da neden olmasın diye düşünüp kabul eder. Kahveyi içki takip eder, içkiden sonra ruhlar ısınır ve birlikte olurlar.

İşadamı kalkar, evine gider. Sabah 04 civarıdır. Arabayı parkeder, cebinden bir tebeşir çıkartır, ceketine pantolonuna bir kaç çizik atar biraz tebeşir tozu serper ve içeri girer.

Karısı ayakta beklemektedir.
'Neredeydin ?' diye sorar.
İşadamı da ; Aysel'le geç saate kadar çalıştık, sonra yemeğe gittik, onu eve bıraktım yemekten sonra, ama beni kahve içmeğe çağırdı, kahveydi, sohbetti, içkiydi derken kendimizi yatakta bulduk, ancak toparlandım, geç kaldım, özür dilerim karıcım' der.

'Yalancııııı ! Yine bütün gece o zibidi arkadaşlarınla bilardo oynayıp bira içtin di mi ! sen adam olmayacaksın ruhun serseri !'

Alınacak Ders:

DAİMA DOĞRUYU SÖYLEYİN,
NASIL OLSA KARŞINIZDAKİ
İNANMAK İSTEDİĞİNE İNANIR.
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Reha Muhtar'ın kulakları çınlasın

Mahkemelerdeki yaşanmış dialoglar:

SORU : Doğum tarihiniz nedir?
CEVAP : 15 Temmuz
SORU : Hangi yıl?
CEVAP : Her yıl

SORU : Hastalığınız hafızanızı etkiliyor mu?
CEVAP : Evet
SORU : Peki ne şekilde etkiliyor?
CEVAP : Olayları unutuyorum.
SORU : Bize unuttuğunuz bir şeyi örnek olarak verebilir misiniz?


SORU : Sizinle yaşayan oğlunuz kaç yaşında?
CEVAP : Ya 38 ya da 35 Hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
SORU : Ne kadardır sizinle yaşıyor?
CEVAP : 45 yıldır...

SORU : Kocanız uyandığı zaman, size söylediği ilk şey neydi?
CEVAP : Bana ''Neredeyim ben, Canan?'' dedi.
SORU : Peki bu niçin canınızı sıktı?
CEVAP : Çünkü benim adım Suzan...

SORU : Korna çaldınız mı?
CEVAP : Kazadan sonra mı?
SORU : Kazadan önce.
CEVAP : Tabii; 10 yıl boyunca...

SORU : Kadının üç çocuğu vardı değil mi?
CEVAP : Evet.
SORU : Kaçı erkekti?
CEVAP : Hiçbiri.
SORU : Hiç kız çocuğu var mıydı?

SORU : Merdivenlerin bodrum katına indiğini söylediniz.
CEVAP : Evet.
SORU : Aynı merdivenler yukarı çıkıyor muydu?

SORU : İlk evliliğiniz nasıl sona erdi?
CEVAP : Ölümle.
SORU : Ölen kimdi?

SORU : Saldırganı tarif eder misiniz?
CEVAP : Orta boyluydu, sakalı vardı.
SORU : Kadın mıydı, erkek miydi?

SORU : Vücudu incelediğiniz zamanı hatırlıyor musunuz?
CEVAP : Otopsi 18.30 da başladı.
SORU : Adam ölüydü değil mi?
CEVAP : Yok, masada oturmuş, neden üzerinde otopsi yaptığımı merak ediyordu!
 

Ynt: Biraz da Gülelim

Birgün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere da...ha önceden belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış.. Önce Amerikan'ı odaya almışlar ve sormuşlar, "Karın mı, devletin mi??"
"Devletim" demiş Amerikan hiç düşünmeden..
"İyi" demişler.. "O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür"
Amerikan silahı almış.. Sonra birden durmuş ve "Yapamayacağım" demiş..
Fransız'ı almışlar odaya, "Karın mı, devletin mi??"
"Devletim" demiş..
"İyi" demişler.. "Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür.."
Fransız silahı almış, kapıya gitmiş.. Sonra birden durmuş "Yapamayacağım" demiş..
Temel'i çağırmışlar.. "Karın mı, devletin mi?"
Temel hemen yanıtlamış, "Devletim"
"Al şu silahı, yan odadaki karını vur"
Temel silahı almış, yan odaya geçmiş.. Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..
Temel odadan çıkınca sormuşlar "Ne oldu?"
Temel yanıtlamış, "Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı.. Ben de karıyı camdan attım.."
 

Ynt: Biraz da Gülelim

1950'li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye'ye.. Kay...seri'de bir kısım imar çalışmalarına rehberlik edeceklermiş.. Türkiye'de o zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet ve eleman yokmuş..
Türk mühendisler eşeği yokuşa sürüyor, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış.. Bunu gören Amerikalı mühendis pratiği kavrayamamış ve sormuş,
- Ne yapıyorlar böyle?
Türk mühendis cevap vermiş,
- Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.
- Anlayamadım?
- Eşek rampayı en uygun yoldan çıkar, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz..
Amerikalı katılarak gülmeye başlamış.. Yatışınca da sormuş,
- Peki eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
Türk mühendis bozuntuya vermeden cevap vermiş,
- Amerika'dan mühendis getirtiyoruz..
 




Ynt: Biraz da Gülelim

kayseri abi ...adamlar mühendis çalıştırmıyorki.....