Dağlarkızı'nın Güncesi (Erciyes)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan dağlarkızı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 6
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,009

dağlarkızı

''bayangezer''
Mesajlar
288
Tepkime Puanı
2
Yer
Ankara
Web
www.meralpekcan.com
Erken kalkan yol alırmış derler...Bu söz bizim Erciyes faaliyetini özetleyen cinsten olmuş .. Tam anlamıyla vur kaç tarzı bi tırmanış oldu...Şimdiden söyleyim yazacak o kadar çok şey var ki;yeter artık be dağlarkızı demek yok...

Geçtiğimiz hafta pazartesiden itibaren bi koşturmaca ile başladı..Dağa gideceğim kesinleşince-evden izin çıkınca- beni bir heyecan aldıki sormayın gitsin.. Haftanın çabuk geçmesinin bir nedenide çok yoğun çalışmam olmuştu..İşler uzadıkça uzadı ve ben gece 3:00'da eve ancak gelebiliyordum...tabi fazla çalışmamızda sabah aynı saatte işe gitmemize engel olamamıştı... Cuma günü ise farklı bi heyecan vardı bende...3(üç) saatlik uykuyla olmama rağmen sabah hiç olmadığım kadar dinç hissediyordum kendimi..Bunun nedenini ise akşam Kayseri'ye gidecek olmama bağlayabiliriz.. Kayseri'ye zorunlu nedenlerden dolayı tren ile ulaşıcaktım..İşten iki saat erken ayrıldım.. Arada o kadar çok şey oldu ki inan yazmayı benim kalbim kaldırmıyor ama özetleyecek olursak; bitmeyen bir trafik,18:00'da kalakacak olan bir tren ve yarı hazırlanmış bir çanta.. Baktım olacak gibi değil hemen annemi arayıp çantamı hazırlamasını istedim...tabi telefonda neleri nereye koyması gerektiğini söylüyor sorasında ise teyidini alıyordum...(Eyy gidi ben dağa gidecem ve annem benim çantamı hazırlayacak ..işte bunu rüyamda görsem inanmazdım )..nese öle ya da böle bi şekilde hazırlandım..Eve geldiğimde 10 dk içinde çıkmam gerekiyordu..Hemen işte giydiğim kıyafetlerimi çıkarıp beni özüme döndüren şeyleri giydim..Annemlede kısa bi veda merasimi gerçekleştirip evden çıktım.. aşağıya indiğimde;annem balkona çıkmış bana el sallıyor ve kaç bin kez söylediğini hatırlamadığım kendine dikkat et oralarda sözünü tekrarlıyordu... Koşturmaca bitti mi?? ne yazık ki hayır...Trenin kalkmasına 25 dk vardı ..Koşa koşa metroya geldim..Ulus'ta indim ve taksiye atladığım gibi soluğu tren garında aldım...Adımımı atmamla trenin gelmesi bir oldu..Geç kalma işini halletmiştik ama;dahada büyük bir sorunum vardı...Ben otobüs,uçak,normal trende(normal diyorum çünkü benim ki pek bi anormaldi) bayram nedeni ile yer bulamamış ve iş yerinden bi arkadaşın aracılığıyla doğu ekspresi numarasız vagonda yer bulmuştum... (numarasız vagon demek= resmiyette bi yerin yok aslında yer boşalırsa oturuyormuşsun bende bunu orada öğrendim...)Ben 22 yıllık ahir ömrümde ilk kez trene bindiğim için; insanların birbirini ezerek yer bulmaya çalışmalarını izlemekle ayakta kalacağımı çoktan anlamıştım... Vagon görevlisi acemi olduğumu anlayıp -daha doğrusu halime acıyıp- en iyisi ben size yardımcı olayım dedi.. Daha sonra yolcular arasında bir bey'le konuşup onun yerine beni aldı..

Bilmiyorum ama bu tren olayı ya çok garip ya da bütün gariplikler bana denk geldi...Zaten vagona ilk bindiğimde müthiş bir hayal kırıklığına uğramıştım..İnanılmaz derecede havasız ve pis bi ortamdı.. oturalacak yerleri katmıyorum bile.. Bu kadar şeyin üstüne bide yemek olayı vardı..İnsanlar iftarı mecburen trende yapacaklardı(tabi bende ama aramızda küçük(!) bi fark vardı..) yemekle birliktede zaten havasız olan vagonu bilumum çeşit yemek ve soğan kokusu kapladı..Ben ise;soğuk sandviç gibi bişe almıştım..Ne bileyim ben insanların bu kadar düşünceli(!) olduklarını..Bilseydim şöyle en bi kokulusundan kebab falan yaptırırdım.. Nese ya aslında böle bi yolculuk iyi oldu..Kim bilir ne hikayeler vardır burada diye düşünürken yanıma pat diye bi bayan oturdu..Güler yüzlü sıcakkanlı birine benziyordu..Eşi ve iki çocuğuda bi kaç sıra öndelerdi..Benden sadece 5(beş) yaş büyük olmasına rağmen;7 ve 4 yaşında iki oğlu vardı...Sorasında nereye gittiğimi sordu..Kısa ve kestirme cevaplarla Kayseri'ye gittiğimi,Erciyes'e tırmanacağımızı söyledim.. Bi süre sustu..O esnada aklından neler geçirdi kimbilir diye düşündüm kendi kendime...derken anlatmaya başladı..(aslında yolculuk esnasında birileri ile merhaba ve hoşçakalın dışında konuşmayı pek sevmem ama bu sefer ki farklı olmuştu işte..) 15 yaşında kendisinden 10 yaş büyük amcasının oğlu ile evlendirilmiş..(sölemedi ama;anlatıklarından zorla evlendirildiği sonucuna vardım ben...) Oysa ki O hep okumak farklı memleketlere gitmek istermiş..Arada bir yığın şey daha anlattı..Ne denilebilirdi ki böle bir durumda..Hiç tanımadığım bir insan hayatını bir saatte özetleyivermişti...üzülmüştüm tabi ama;kimsenin özeline yorum yapma yetisini kendimde bulamadığım için sadece dinledim.. Son sözü ise; sen çok şanslısın oldu..İneceği zamanda Allah'a emanet ol dağkızı dedi...Benim yolum daha uzundu ve saatler ilerledikçe bu yolculuk dahada dayanılmaz bir hal alıyordu.. Bi ara o kadar darlandım ki; Ben ne yapıyorum ? dedim kendi kendime...Evet bi gariplik vardı..bu soruyu her dağa gittiğimde sorardım ama bu sefer pek bi erken sormuştum kendime... Gece 02:30 gibi Kayseri garındaydım.. garın misafirhanesinde yer ayırtmıştım..ne yalan söyleyim trenin o halinide görünce acayip vasat bi yer bekliyordum ..oysa ki;beklediğimin aksine çok çok güzel ve temiz bir yerdi..O kadar yorulmuştum ki bizim uşaklara ve eve Kayseri'ye sağ salim vardığımı haber verip hemen Zzzz Zzzz moduna geçtim...

Sabah partnerim Emrah'ın telefonu ile uyandım...20 dakikaya kadar hazır olmamı gelip gardan beni alacağını söledi...Bi hışımla kalkıp dağ kıyafetlerimi giyip aşağıya indim..Sorasında ise şükür be kardeş kavuşturana diyip ekibin yanına gittik... işte O an süperdi... inanılmaz mutlu olmuştum..iğrenç geçen yolculuğuda çoktan unutmuştum..o anı yazamam gerçekten...Daha sonra okul otobüsü ile dağ evine geldik fazla kıyafetlerimizi buraya bıraktıktan sonra son hazırlıklarımızı yapıp çantaları sırtlanıp vurduk dağa...Heyt be dağlarkızı işte yine sevdiğine geldin dedim..dedim ama; sırt çantam birazcıkkkk(!) ağır gelmişti..Tırmanmaya ilk başladığımızda nefesimi bir türlü açamıyordum.Sanki havayı belli yerden sonra içime çekemiyordum..Böle bişe çok normaldi aslında beş aydır dağa gitmemiştim ve antremanın A'sı yoktu bende..(tabi Erciyes'e gideceğim belli olduktan sonra bi pazar yaptığım göstermelik antremanı saymazsak...) Ekibin tek kız üyeside bendim...Buda bi sorun sayılabilirdi aslında..Nedeni ise;erkeklerin kondisyonları ve fiziksel dayanıklılıkları biz bayanlara oranla hayli fazla..Böle olmasıda lazım çünkü;erkeklerde kas doku gelişirken biz bayanlarda yağ doku gelişiyordu... Bu baş edemeyeceğim tarzda bişe değildi..yükseldikçe hafiften hafiften başım ağrımaya,midem bulanmaya başlamıştı..Ekibimizden Yılmaz'ın durumu pek iyi değildi..Cihad'la birlikte arkadan yavaş yavaş çıkıyordu..Ekip üç'e bölünmüştü..bi grup biraz önde ben ortada yılmaz arkada devam ediyorduk yolumuza..Bu şekilde tırmanmayı seviyordum aslında..yalnız ama huzurlu...O anda kafamdan neler neler geçiyor..Bi ara mola verdiğimiz yerde Murat (evet evet fotoabi.. D) ve Emrah kamp yerine bakmaya gittiler..bizde o ara Yılmaz'a sıcak bişeler içirdik..Derken kamp yerine geldik..Çadırlarımızı kurduk..Ben bu kadar kar olacağını tahmin etmemiştim.. hemen yemek işine koyuldum.Partnerlerimden birisi oruçtu..Emrah'ın ise midesi bulanıyordu.. onuda hemen tuluma soktum.. Bendeki sersemlik hala devam ediyordu ama önemsemiyordum nedense..(önemsemem gerektiğini anlamam geç olmayacaktı) O kadar özlemişim ki çadır ortamını.. insan kar suyu içmeyi bile özler mi ben özlemişim işte..keyifli bi yemekten sonra ise;bol kahkahalı çadır muhabbeti başladı..Emrah'ın avrupa yakası repliklerini uzun süre unutamam heralde...daha sonra yan çadırdan bize buyrun daveti aldık..aldık ama kim tulumdan çıkacak,kim ayakkabılarını giyecekte Hulisi'lerin çadıra gidecekti...Gerçi onlarla olan geyik muhabbetinide o kadar çok özlemiştimki biraz söylenerekte olsa çıktım çadırdan..Arsızlığımla onların çadırda rahat bi yer bulduktan sonra ara verdiğimiz kahkahalarımıza devam ettik..ah Murat ah senin yüzünden bi daha fındıklı kahve içmeme kararı aldım.. sora misafirperver(!) çadır sahipleri yalancıktan esnemeye başladı ama yer mi dağlarkızı... Saatime baktığımda 20:30 faladı ..gece 3:00'da yola çıkacaktık ve dinlenmemiz şarttı..Sewgili arkadaşlarımıza iyi geceler dileyip çadırıma geçicektim ki istifra etmeye başladı.. :ıykkk: başımdaki ağrıda iyice artmıştı..hemen bir ağrı kesici alıp tulumuma girdim..Bir anda fazla yükseldiğimiz için vücudumun bu tarz reaksiyonlar vermesi normaldi ama beni daha kötüsü olması korkutuyordu..Dağcılıkta buna aklimitizasyon deniliyor..(aklimitize olamama= yükseldikçe vücudun buna uyum gösteremeyip başağrısı,kusma,iştahsızlık,uykusuzluk gibi reaksiyonlar vermesi.)

Gece saat 02:00 gibi kalktık..ben hiç uyuyamamıştım ve canım hiç bişe yemek içmek istemiyordu..biraz zorlayarakta olsa bi parça peynir ekmek yiyip sıcak bişeler içtikten sonra çadırdan çıktım.Hava baya bi soğuktu ama beni soğuktan ziyade midemin bulantısı ve baş ağrım deli ediyordu..Gecenin karanlığında kafa lambasıyla ağır ağır ilerlemeye başladık..Ben yükseldikçe istifra ediyordum ama devam edemeyecek kadar kötü hissetmiyordum o anda kendimi..Tempomu tutturmaya çalışıyor ve iki adım bir nefes şeklinde ilerliyordum..bi ara dinlenme ihtiyacı hissettim ve sıramdan çıkıp bi süre bekledim...Ben önde Hulusi arkada devam ettik bi süre...İyice kötüleşmiştim..artık iki adımda bir istifra ediyordum...Hulusi hemen Murat'la telsiz irtibatına geçip kötüleştiğimi haber verdi..Onlarda 500 m kadar yukarımızda bana yer hazırlıyorlardı ama benim oraya kadar çıkacak gücüm yoktu..Hemen yanıma geldiler ve beni önce tuluma sorada bivak torbasına soktular..moralman çökmüş hissediyordum kendimi bunun yanında devam edemeyeceğimi bilmek canımı dahada çok acıtıyordu..Arkadaşlarımın yardım çabalarını gördükçe diğer klublerden ne kadar farklı olduğumuzu bi kez daha anladım..Eeee tabi KTÜDAKS ruhu bu tuz ruhuna benzemezdi...Böle bi durumda devam etmem olanaksızdı hatta düzelmem için bi an önce aşağıya inmeliydim. Murat Sercan'ı yanıma bıraktı..(o esnada böle bişeye gerek yok Murat demek geldi içimden ama...)Bu beni dahada çok üzdü..Arkadaşım benim yüzümden zirveye bu kadar yaklaşmışken çıkamayacaktı..Gerçi yapacak hiç bişe yoktu lider Murat'tı ve bizde liderin her türlü kararı tartışmaya kapalıydı...Telsizin birini bize bırakıp ekip tırmanmaya devam etti..Durumumda pek bi değişiklik olmayınca Murat'a telsizle inişe geçtiğimizi haber verip onunda teyidini aldıktan sonra hızla inmeye başladım..Başımın ağrısı sürekli yere bakmam nedeni ile iyice artmıştı..dengemde bozulmuştu artık...Geçtiğimiz bazı yerler çok tehlikeli ve dikkat gereketiriyordu.Ben ise bi türlü konsantre olamıyordum..İşte o an Sercan'ın yanımda olmasının ne kadar doğru bi karar olduğunu anladım..Kendimi hiç düşünce moduna alıp bastığım yerlere dikkat ederk ilerlemeye devam ettim..Kampa geldiğimizide telsizle haber verdim ve hemen tuluma girdim..Evet kampa gelmiştim ama sevdiğime kavuşamamıştım..ne diim başka bahara artık.. ( Bi süre sonra telsizden arkadaşlarımın zirvede olduklarını öğrendim.Buruk bi sevinç vardı bende..Kafamı çadırdan çıkarıp öylece bakakaldım Erciyes'e..Kendimi daha iyi hissedince Sercan'la bizim çocuklara yemek falan yapalım dedik..Zaten Sercan'nada çok ayıp olmuştu..çadırda tek kelime etmemiştim çocukla..Moralim sıfırın altına inmişti..dedim ya hiç böle hayal etmemiştim bu tırmanışı..Kendime güvenim sarsıldı bi anda...Sora karar verdim gelen çocuklara hiç bişe belli etmeyecektim..Onlarıda negatif elektrik vermeye hakkım yoktu çünkü..(benim somurtkan halimde hiç çekilmezdi zaten..)Bi süre sonra ekip geldi..Ona buna laf atıp,onunla bununla uğraştıktan sonra kampı topladık ve inişe geçtik...Benim çantam ağır olduğu için Hulusi ile çantaları değiştik.(çok pis ajitasyon yaparak-->dudaklar önde +gözler yerde çantamı ona kastım..Gerçi O her şekilde alırdı benim çantamı buna eminim.)Dağ evinde üzerimizi değiştirdikten sonra Kayseri otogarına doğru yola çıktık..Bilet işini hallettikten sonra(ben 21:00'da Ankara'ya uşaklar Trabzon'a gidecekti) yemek yiyelim dedik ama koca(!) Kayseri'de yemek yiyecek yer bulamadık...İsmi lazım değil başharfi Murat olan rehberimiz sayesindede zorunlu bir kayseri turu yaptık.. :gıcık: Zar zor yemek yiyip terminale geri döndük..Orada geçen çok keyifli(!) bi o kadarda yararlı(!) sohbetin arkasından arkadaşlarımla tek tek vedalaşıp otobüse bindim.Koltuğa oturduğum anda faaliyetle ilgili hiç bişe düşünmeyecem demiştim ama ilk 15 dk sonra böle bişe mümkünsüz oldu.Neden ,niye,niçin soruları ile boğuştum uzun süre.. Aşti'ye geldiğimde saat 02:30 falandı..İhtiyacım olan tek şey duş ve uykuydu..malum ertesi gün bayramdı ve bayram kahvaltısına kalkmamak olmazdı...Bir faaliyeti daha böle noktalamış olduk...Bir daha kim bilir ne zaman giderim diye düşündüm..Bu kadar şeyin sonunda Erciyes'e söleyeceğim tek bişe olabilir ;Nese sevdiğim sen hep oradasın ve bu sefer izin vermedin belki ama;başka bi baharda ben yine gelicem sana...

DAĞLARKIZI
20 EKİM 2006

Dipnot: yeni bi rekor mu kırdım ne??Valla her geçen gün çene konusunda ciddi ilerleme kaydediyorum..ama bende suç yok baştan çok yazacağımı sölemiştim.. :süttençıkmaakkaşıkolandağlarkızı:
 

Etiketler
Ynt: Dağlarkızı'nın Güncesi (Erciyes)

Güzel Bir Faaliyet Olmuş, Ayrıca Raporun İçin Ellerine Sağlık
 

Ynt: Dağlarkızı'nın Güncesi (Erciyes)

Nasil yani bu yazi kopyala yapistir degil mi :eek:
Gercekten bu siteye girdigimden beri cok ilginc insanlarla karsilastim. Yanlis anlasilmasin bundan da son derce memnunun. Yoo YOO check this out
 

Ynt: Dağlarkızı'nın Güncesi (Erciyes)

rapor çok güzel olmuş üşenmedim okudum sonuna kadar merak etme doğru bir karar almışsın sağlığın herzaman daha önemli:smiley: bir sonrakine kesin yaparsın ama bak bir daha gitmeden sıkı bir antreman yap:smiley:
 




Ynt: Dağlarkızı'nın Güncesi (Erciyes)

Ah ah bilmemki erkekler olmasa napıcaksınız.. :D Tebrikler..
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,247
Mesajlar
1,529,718
Kayıtlı Üye Sayımız
166,890
Kaydolan Son Üyemiz
sudeninnotlari

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst