Erciyes Dağı Tırmanış Raporu (ANADOSK)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan erthem Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 8,125

erthem

Moderatör
Mesajlar
2,379
Tepkime Puanı
16
Yer
Ordu
Tarih : 18 - 19.05.2006

Yer : Erciyes - Kayseri

Rota : Şeytan Deresi

Ekip Lideri :
Hüseyin DÖNMEZOĞLU

Katılanlar : Hüseyin DÖNMEZOĞLU, Arno TAŞCIOĞLU, Gülay YURT, Kemal ZURNACI, Arkın APAK, Bahar KOYUNCU, Erdem SOUKSU, Kazım ÖZTÜRK, Dilek APAYDIN, İsmet BOZKURT, Özer ÇAKIR, SEZAİ ÖZGEN

Rapor : 18 mayıs günü Eskişehir’den bir grup öğlen trenle diğer grup da akşam otobüsle hareket etti. 19 Mayıs sabah 08:00 gibi otobüsle giden grup olarak trenle giden grupla tırmanışa başlayacağımız Develi minibüslerinin kalktığı yerde buluştuk. Pastanede yapılan kahvaltının ardından minibüse binerek oteller bölgesine vardık.



Ben(Arkın), Erdem ve Hüseyin, dağ evine kaydımızı yaptırdık ve jandarmanın yolunu tuttuk. Bu sırada çıkacağımız rotayı kararlaştırmaya çalışıyorduk. TDF’nin çığ riski görerek Sırt rotasından tırmanış yapması bizi Sırt rotasına götürse de Marmara Üniversitesi'nden arkadaşların yukarıda olduğunu ve Şeytan rotasından çıktıklarını öğrenince kısa bir telefon görüşmesinden sonra karar almıştık. Rotamız Şeytan Deresi.



Arkadaşlarımızla kısa bir konuşmanın ardından telesiyejle pazarlık edip 16 YTL’lik fiyatı 7 YTL’ye düşürerek 2600 m'ye kadar telesiyej kullanmaya karar verdik.



Saat 11:00 civarında dağ evinden hareket edip 11:30 civarında 2600 m’den ana kampımız olacak 3200 m’ye yükselmeye başladık.



Kamp yükünün ağırlığı ve arada sırada batak kara girmemizle beraber saat 13:30 civarı 3150 m’de uygun bir kamp yeri bulup kampımızı kurduk.



Kampın kurulmasından hemen sonra yeni dönem arkadaşlara, Hüseyin ve ben krampon eğitimi vererek saat 16:15’te yemek için kamp yerine döndük. Bu sırada kamptaki arkadaşlar boş durmamış ve nefis kokan makarnaları hazırlamışlardı. Yemeğin ardından kısa bir durum değerlendirmesi yapıldı ve zirveye gidecek ekibi belirlemek için arkadaşlarla tek tek konuşulup kısa bir sözlü ve uygulama sınavından geçirildi.



Saat 17:30’da artık herkes tulumlara girmiş ve yarınki tırmanış için uyumaya çalışıyordu. Kalkış saati gece 01:30. Ama Esdit’ten arkadaşımız Sezai alt ekip olarak kalacağını söyleyip saat 20:00’ye kadar hepimizin termoslarını sıcak suyla doldurmuştu.

Gece 01:30’da kalkan ekipten hiç kimse zirveye kimlerin gideceğini bilmiyordu. Arkadaşlara kendini kötü hisseden ve gelemeyecek durumda olan var mı diye soruldu. Bunun üstüne KAZIM, BAHAR VE İSMET gelemeyeceklerini söylediler. Erdem, Hüseyin ve ben bir durum değerlendirmesi yapıp DİLEK ve GÜLAY’ın bu tırmanışa hazır olmadıklarına karar verdik. Artık zirve ekibi belliydi. ARNO, ÖZER, HÜSEYİN, ERDEM ve ben (ARKIN).

Zirve ekibi olarak ufak atıştırmalardan sonra saat 3:00’te harekete geçtik. 45 dk gibi bir sürede şeytan deresine gelmiştik. Ekibin temposu hepimizi memnun ediyordu. Ne olup bittiğini anlamadan saat 06:30 civarında küçük zirveden Kayseri'yi seyretmeye başlamıştık.



20 Mayıs sabahı küçük zirveye varan ilk ekip bizdik ama arkamızdan kalabalık bir ekibin geldiğini telsizden Sezai haber vermişti. Hiç beklemeden büyük zirveye geçmeye karar verdik içimizde oluşan boşluk hissine rağmen artık büyük zirvedeydik ama yalnız değildik. Atlas ekibi fotoğraf yakalamak için 3900 m’ye kamp atmıştı. Hüseyin hiç beklemeden kaya bloğunu da çıkmak için harekete geçti. Bu sırada ben de pek iyi değildim; başım dönüyor ve midem bulanıyordu. Galiba AKUT geliyorum diyordu.





Erdem ve Hüseyin kaya bloğunu çıkıp yanımıza geldiler. Bu sırada parmaklarımızı hissetmiyorduk fakat amacımıza ulaşmıştık. ATATÜRK’ün 125. doğum günü şerefine 1 dk’lık saygı duruşundan hemen sonra aşağıya hareket ettik.



Aşağıya kayarak indiğimizden saat daha 9:00 olmadan kamp yerine varmıştık. Kampta biraz eğlenip yemek yedikten sonra toplanıp 14:00 civarında dağ evine varmıştık. Döndüğümüzü hem jandarmaya hem de dağ evine bildirdikten sonra arkamızda kocaman bir dağı tekrar gelmek umuduyla bırakıp evimize dönüyorduk...



Yazan : Arkın Apak
 

Etiketler
Nefis fotoğraflar ve keyifli bir anlatım, zevkle okudum...

Kalemine denklaşörüne sağlık