Toprak
Kamp I
--------------------------------------------------------------------------------
15-19 Temmuz 2006 tarihleri arasında kulübümüzden Cemal Üstün ve Zeynep Başıbüyük´ünde içinde bulunduğu yedi kişilik Ağrı Dağı Zirve Çıkışını gerçekleştirdi.
--------------------------------------------------------------------------------
Arkadaşlar merhaba,
15-19 Temmuz 2006 tarihleri arasında yedi arkadaş olarak gerçekleştirdiğimiz ve GEDOSK'tan ben ve Zeynep Başıbüyük'ün katıldığı Ağrı Dağı zirve çıkışı ile ilgili izlenimlerimi size aktarmak istedim. Ekip arkadaşlarımı buradan bir kez daha kutlamak istiyorum.
Sağlıkla...
BİR ZİRVE ÖYKÜSÜ
15 Temmuz 2006 Cumartesi, 1.Gün:
Ali Cangül ve Zeynep Başıbüyük ile birlikte bindiğim uçak saat 07:20 de Sabiha Gökçen Havaalanından ayrıldı. Ankara aktarmalı uçuştan sonra 10:45’te Van’a ulaştık. İlk işimiz şehir merkezinde ufak birkaç tur atarak bu akşam kalabileceğimiz ekonomik bir otel bulup yer ayırtmak oldu. Daha sonra Van’ın 47 Km güneyinde kalan Akdamar adasına giden motorların kalktığı iskeleye doğru 40 dakikalık bir otomobil yolculuğu gerçekleştirdik. İskelenin yanında bir balık tesisinde sadece Van gölünde yaşayan bir tür olan “İnci Kefali “ karnımızı doyurduk. İskeleden adaya yolcu taşıyan motor ile yaklaşık 15 dakika Süren bir yolculukla Akdamar’a ulaştık. Adada bulunan ve hala restorasyonu süren tarihi Akdamar Kilisesi’ni ve çevresini yaklaşık iki saat süresince fotoğraflayıp geri döndük. Akdamar adasını ziyaretimiz bize büyük keyif verdi. Bu coğrafyaya yolu düşen herkesin görmesi gereken bir güzellik. Otelimize döndükten sonra akşam yemeğimizi yiyip dinlenmek için odalarımıza çekildik.
16 Temmuz 2006 Pazar, 2.Gün:
Sabah 07:00’de ki kahvaltımızın ardından otelden ayrıldık. Saat 08:45’te, Van’dan 180 Km. uzaktaki Doğubeyazıt olan minibüs yolculuğumuz başlamıştı. Güzergahımız üzerinde bulunan Muradiye ve Çaldıran ilçelerini, karayolundaki iki askeri kontrol noktasını geride bırakıp 2644 rakımlı Tendürek geçidini de aştıktan sonra Ağrı dağı bizi karşıladı. Yaklaşık iki saat süren yolculuğun sonunda Doğubeyazıt’a varıp, buradan tuttuğumuz bir taksi ile Gürbulak yolu üzerinde ki , geceyi geçireceğimiz, Simer otele ulaştık. Yedi kişilik ekibimizin Erzurum yönünden gelen diğer dört üyesi ile (Enis,Necmi, Cemil, Konur Alp) burada buluşup son eksiklerimizi temin etmek amacı ile tekrar Doğubeyazıt’a döndük. Eksiklerimizi giderdikten sonra bu coğrafyanın en önemli tarihi eserlerinden biri olan İshak Paşa Sarayı’nı ziyaret etmeyi de ihmal etmedik. Otele dönmeden önce son olarak İlçe Jandarma komutanlığına uğradık ve Ağrı Dağı’na çıkış izinlerimizi teyit ettirip çıkmadan önce son bir kere daha uğramamız gerektiği yönünde bilgi aldık. Ertesi gün başlayacağımız tırmanışta kullanacağımız ve otel tarafından temin edilen buz kramponu ve kazması gibi teknik malzemeleri de çantalarımıza yerleştirip, tırmanış sırasında tüketeceğimiz besinleri her öğün için yedişer kişilik poşetler içinde hazırladıktan sonra erken saatlerde dinlenmek için odalarımıza çekildik.
17 Temmuz 2006 Pazartesi, 3.Gün:
Gün 06:30 da oteldeki kahvaltı ile başladı. Kahvaltıdan sonra 07:30 da Enis, Cemil ve Ali İlçe Jandarma Komutanlığı ve ilçede bulunan Komando Birliğini ayrı ayrı ziyaret edip çıkış ekibi ile ilgili son bilgileri verdiler, onlarında acil durumlarda ulaşacağımız telefon numaralarını alarak otele döndüler. 09:30 da bir eşyalarımızı bir minibüse yükleyerek Simer Otel’den ayrıldık. Çevirme köyüne ulaştığımızda rakım 2000 Metrenin üzerindeydi. Eşyalarımızı bizi bekleyen katırlara yükleyerek saat 11:00 de hatırı sayılır bir eğimde 3200 kampına doğru yükselmeye başladık. 14:30 da ulaştığımız bu kamp yeri oldukça kalabalık ve değişik milletlerden dağcılarında olduğu renkli ve neşeli bir yerdi. Çadırlarımızı kurarak dinlenmeye çekildik ve dağdaki ilk gecemizi 3200 metrede yer alan kampta geçirdik
18 Temmuz 2006 Salı, 4.Gün:
Güne sabah 07:00 de ki kahvaltıyla başladık. Planımızda bugün 4200 metreye çıkıp tekrar 3200 metredeki kampa inerek aklimite olmak vardı. Fakat çıkışımızın güvenliğini arttırmak için zirveye giden rotayı bilen ve bir başka dağcıya rehberlik etmek için 3200 kampında olan daha önceden de tanıdığımız Hüseyin’in Çarşamba gecesi yapacağı çıkışa katılmak amacıyla çadırlarımızı toplayıp 4200 metredeki kamp yerine çıkmaya karar verdik. Tırmanışa başladığımızda saat 09:30 du. Oldukça dik bir rotada yaptığımız çıkışın ardından 11:30 civarında 4200 metredeki kamp yerine ulaştık. Bu noktadan görülen manzara belkide kazandığımız irtifadan dolayı daha da etkileyiciydi. Tekrar çadırlarımızı kurduk ve öğle yemeğimizi yedikten sonra çadırlarımıza girdik. Bu gece planladığımız zirve tırmanışı için iyice dinlenmeliydik.
19 Temmuz 2006 Çarşamba, 5.Gün:
Gece 01:00 de uyandık. Tırmanışta kullanacağımız ekipmanların son kontrollerini yapıp hızla bir şeyler atıştırdık. 02:15 te biri bayan yedi kişiden oluşan bir ekip olarak kafa lambalarımıza ihtiyaç duymayacağımız kadar kuvvetli bir ayışığının altında zirve tırmaşına başladık. Ekibimizin performansına güvensek de yeterince aklimite olmadığımızı düşündüğümüzden yavaş ilerliyorduk. 5000 metreye kadar her 100 metrede bir, AKUT tarafından yapıldığını öğrendiğimiz, metal direkleri takip ettik . Bu süreçte her 100 metrede bir 5 dakika her 300 metrede birde 15 dakika mola vermeye çalıştık. 5000 metredeki üstü tamamen karla kaplı buzul başlangıcında buz kramponlarımızı takıp tipinin, rüzgarın ve soğuğun kendisini fazlasıyla hissettirdiği bir ortamda tırmanışımıza devam ettik. 08:10’da hayallerimizi süsleyen, uğrunda zorlu doğa koşulları ile mücadele ettiğimiz, 5137 metre ile yaşadığımız coğrafyanın en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’nın zirvesindeydik. Bunu tüm ekip olarak başardığımız için mutluyduk fakat zirvedeki olumsuz hava koşulları o noktada daha fazla kalmamıza müsaade etmedi. Zirvedeki zorlu iklim şartları çıkış için harcadığımız eforla birleştiğinde bizde sevincimizi yaşayacak kadar bile güç bırakmamıştı. Eşyalarımızın rüzgarın şiddeti ile uçup gitmemesi için ayrı bir çaba göstermemiz gerekiyordu. Hızlıca birkaç kare fotoğraf çekip 4200 kampına doğru inişe başladık. 09:00 civarında 5000 metredeki buzulu geçip kramponlarımızı çıkardık. Sürekli alçalmamıza rağmen vücudumuz sanki tırmanıyormuşçasına yorgunluk belirtileri gösteriyordu. Saat 11:30 da 4200 kampına ulaştık. Bir süre dinlendikten sonra çadırlarımızı toplayıp 3200 kampına doğru inişe devam ettik. Planımızda 3200 kampında bir gece konaklamak olmasına rağmen iniş sırasındaki yorgunluğumuzu dikkate alıp , çadırları bir kere daha kurup toplamamak için, direkt otele dönmeye karar verdik. Yaklaşık iki saat süren bir inişten sonra 3200 kamp yerindeydik. Biraz dinlendikten sonra 16:30 da bizi otele götürecek aracın beklediği noktaya doğru yürümeye devam ettik. Üç saat sonra 19:30 da araca ulaştık.
Bugün durduğumuz süreler hariç 14 saatlik bir yürüyüşün ardından tam kadro olarak etkinliği başarı ile tamamladığımız için çok mutluyduk. Planladığımız süreden iki gün önce tırmanışı bitirmiştik. Geceyi otelde geçirip dinlendik. Sabah kahvaltısından sonra vedalaşıp, Necmi, Cemil ve Konur Alp’i Erzuruma yolcu ettik. Otelden ayrıldıktan sonra ekibin geri kalanı olarak Komando birliğine inişimizle ilgili bilgi verip ilk önce Doğubeyazıt’a döndük sonra minibüsle Van’a yola çıktık. Buradan Zeynep ve Enis uçakla Ali ve ben de otobüsle yaşadığımız şehirlere doğru hareket ederek faaliyeti noktaladık.
Dolu dolu geçen beş günün sonunda; zor şartlar altında da olsa mücadele ederek hedefini gerçekleştirmiş biri olmanın verdiği özgüven ve mutlulukla evime gülümseyerek döndüm. Beraber beş güzel gün geçirdiğim ekip arkadaşlarıma her şey için teşekkür ediyorum.
Rapor : Cemal Üstün
GEDOSK
Gebze Doğa Sporları Kulübü Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi
15-19 Temmuz 2006 tarihleri arasında kulübümüzden Cemal Üstün ve Zeynep Başıbüyük´ünde içinde bulunduğu yedi kişilik Ağrı Dağı Zirve Çıkışını gerçekleştirdi.
--------------------------------------------------------------------------------
Arkadaşlar merhaba,
15-19 Temmuz 2006 tarihleri arasında yedi arkadaş olarak gerçekleştirdiğimiz ve GEDOSK'tan ben ve Zeynep Başıbüyük'ün katıldığı Ağrı Dağı zirve çıkışı ile ilgili izlenimlerimi size aktarmak istedim. Ekip arkadaşlarımı buradan bir kez daha kutlamak istiyorum.
Sağlıkla...
BİR ZİRVE ÖYKÜSÜ
15 Temmuz 2006 Cumartesi, 1.Gün:
Ali Cangül ve Zeynep Başıbüyük ile birlikte bindiğim uçak saat 07:20 de Sabiha Gökçen Havaalanından ayrıldı. Ankara aktarmalı uçuştan sonra 10:45’te Van’a ulaştık. İlk işimiz şehir merkezinde ufak birkaç tur atarak bu akşam kalabileceğimiz ekonomik bir otel bulup yer ayırtmak oldu. Daha sonra Van’ın 47 Km güneyinde kalan Akdamar adasına giden motorların kalktığı iskeleye doğru 40 dakikalık bir otomobil yolculuğu gerçekleştirdik. İskelenin yanında bir balık tesisinde sadece Van gölünde yaşayan bir tür olan “İnci Kefali “ karnımızı doyurduk. İskeleden adaya yolcu taşıyan motor ile yaklaşık 15 dakika Süren bir yolculukla Akdamar’a ulaştık. Adada bulunan ve hala restorasyonu süren tarihi Akdamar Kilisesi’ni ve çevresini yaklaşık iki saat süresince fotoğraflayıp geri döndük. Akdamar adasını ziyaretimiz bize büyük keyif verdi. Bu coğrafyaya yolu düşen herkesin görmesi gereken bir güzellik. Otelimize döndükten sonra akşam yemeğimizi yiyip dinlenmek için odalarımıza çekildik.
16 Temmuz 2006 Pazar, 2.Gün:
Sabah 07:00’de ki kahvaltımızın ardından otelden ayrıldık. Saat 08:45’te, Van’dan 180 Km. uzaktaki Doğubeyazıt olan minibüs yolculuğumuz başlamıştı. Güzergahımız üzerinde bulunan Muradiye ve Çaldıran ilçelerini, karayolundaki iki askeri kontrol noktasını geride bırakıp 2644 rakımlı Tendürek geçidini de aştıktan sonra Ağrı dağı bizi karşıladı. Yaklaşık iki saat süren yolculuğun sonunda Doğubeyazıt’a varıp, buradan tuttuğumuz bir taksi ile Gürbulak yolu üzerinde ki , geceyi geçireceğimiz, Simer otele ulaştık. Yedi kişilik ekibimizin Erzurum yönünden gelen diğer dört üyesi ile (Enis,Necmi, Cemil, Konur Alp) burada buluşup son eksiklerimizi temin etmek amacı ile tekrar Doğubeyazıt’a döndük. Eksiklerimizi giderdikten sonra bu coğrafyanın en önemli tarihi eserlerinden biri olan İshak Paşa Sarayı’nı ziyaret etmeyi de ihmal etmedik. Otele dönmeden önce son olarak İlçe Jandarma komutanlığına uğradık ve Ağrı Dağı’na çıkış izinlerimizi teyit ettirip çıkmadan önce son bir kere daha uğramamız gerektiği yönünde bilgi aldık. Ertesi gün başlayacağımız tırmanışta kullanacağımız ve otel tarafından temin edilen buz kramponu ve kazması gibi teknik malzemeleri de çantalarımıza yerleştirip, tırmanış sırasında tüketeceğimiz besinleri her öğün için yedişer kişilik poşetler içinde hazırladıktan sonra erken saatlerde dinlenmek için odalarımıza çekildik.
17 Temmuz 2006 Pazartesi, 3.Gün:
Gün 06:30 da oteldeki kahvaltı ile başladı. Kahvaltıdan sonra 07:30 da Enis, Cemil ve Ali İlçe Jandarma Komutanlığı ve ilçede bulunan Komando Birliğini ayrı ayrı ziyaret edip çıkış ekibi ile ilgili son bilgileri verdiler, onlarında acil durumlarda ulaşacağımız telefon numaralarını alarak otele döndüler. 09:30 da bir eşyalarımızı bir minibüse yükleyerek Simer Otel’den ayrıldık. Çevirme köyüne ulaştığımızda rakım 2000 Metrenin üzerindeydi. Eşyalarımızı bizi bekleyen katırlara yükleyerek saat 11:00 de hatırı sayılır bir eğimde 3200 kampına doğru yükselmeye başladık. 14:30 da ulaştığımız bu kamp yeri oldukça kalabalık ve değişik milletlerden dağcılarında olduğu renkli ve neşeli bir yerdi. Çadırlarımızı kurarak dinlenmeye çekildik ve dağdaki ilk gecemizi 3200 metrede yer alan kampta geçirdik
18 Temmuz 2006 Salı, 4.Gün:
Güne sabah 07:00 de ki kahvaltıyla başladık. Planımızda bugün 4200 metreye çıkıp tekrar 3200 metredeki kampa inerek aklimite olmak vardı. Fakat çıkışımızın güvenliğini arttırmak için zirveye giden rotayı bilen ve bir başka dağcıya rehberlik etmek için 3200 kampında olan daha önceden de tanıdığımız Hüseyin’in Çarşamba gecesi yapacağı çıkışa katılmak amacıyla çadırlarımızı toplayıp 4200 metredeki kamp yerine çıkmaya karar verdik. Tırmanışa başladığımızda saat 09:30 du. Oldukça dik bir rotada yaptığımız çıkışın ardından 11:30 civarında 4200 metredeki kamp yerine ulaştık. Bu noktadan görülen manzara belkide kazandığımız irtifadan dolayı daha da etkileyiciydi. Tekrar çadırlarımızı kurduk ve öğle yemeğimizi yedikten sonra çadırlarımıza girdik. Bu gece planladığımız zirve tırmanışı için iyice dinlenmeliydik.
19 Temmuz 2006 Çarşamba, 5.Gün:
Gece 01:00 de uyandık. Tırmanışta kullanacağımız ekipmanların son kontrollerini yapıp hızla bir şeyler atıştırdık. 02:15 te biri bayan yedi kişiden oluşan bir ekip olarak kafa lambalarımıza ihtiyaç duymayacağımız kadar kuvvetli bir ayışığının altında zirve tırmaşına başladık. Ekibimizin performansına güvensek de yeterince aklimite olmadığımızı düşündüğümüzden yavaş ilerliyorduk. 5000 metreye kadar her 100 metrede bir, AKUT tarafından yapıldığını öğrendiğimiz, metal direkleri takip ettik . Bu süreçte her 100 metrede bir 5 dakika her 300 metrede birde 15 dakika mola vermeye çalıştık. 5000 metredeki üstü tamamen karla kaplı buzul başlangıcında buz kramponlarımızı takıp tipinin, rüzgarın ve soğuğun kendisini fazlasıyla hissettirdiği bir ortamda tırmanışımıza devam ettik. 08:10’da hayallerimizi süsleyen, uğrunda zorlu doğa koşulları ile mücadele ettiğimiz, 5137 metre ile yaşadığımız coğrafyanın en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’nın zirvesindeydik. Bunu tüm ekip olarak başardığımız için mutluyduk fakat zirvedeki olumsuz hava koşulları o noktada daha fazla kalmamıza müsaade etmedi. Zirvedeki zorlu iklim şartları çıkış için harcadığımız eforla birleştiğinde bizde sevincimizi yaşayacak kadar bile güç bırakmamıştı. Eşyalarımızın rüzgarın şiddeti ile uçup gitmemesi için ayrı bir çaba göstermemiz gerekiyordu. Hızlıca birkaç kare fotoğraf çekip 4200 kampına doğru inişe başladık. 09:00 civarında 5000 metredeki buzulu geçip kramponlarımızı çıkardık. Sürekli alçalmamıza rağmen vücudumuz sanki tırmanıyormuşçasına yorgunluk belirtileri gösteriyordu. Saat 11:30 da 4200 kampına ulaştık. Bir süre dinlendikten sonra çadırlarımızı toplayıp 3200 kampına doğru inişe devam ettik. Planımızda 3200 kampında bir gece konaklamak olmasına rağmen iniş sırasındaki yorgunluğumuzu dikkate alıp , çadırları bir kere daha kurup toplamamak için, direkt otele dönmeye karar verdik. Yaklaşık iki saat süren bir inişten sonra 3200 kamp yerindeydik. Biraz dinlendikten sonra 16:30 da bizi otele götürecek aracın beklediği noktaya doğru yürümeye devam ettik. Üç saat sonra 19:30 da araca ulaştık.
Bugün durduğumuz süreler hariç 14 saatlik bir yürüyüşün ardından tam kadro olarak etkinliği başarı ile tamamladığımız için çok mutluyduk. Planladığımız süreden iki gün önce tırmanışı bitirmiştik. Geceyi otelde geçirip dinlendik. Sabah kahvaltısından sonra vedalaşıp, Necmi, Cemil ve Konur Alp’i Erzuruma yolcu ettik. Otelden ayrıldıktan sonra ekibin geri kalanı olarak Komando birliğine inişimizle ilgili bilgi verip ilk önce Doğubeyazıt’a döndük sonra minibüsle Van’a yola çıktık. Buradan Zeynep ve Enis uçakla Ali ve ben de otobüsle yaşadığımız şehirlere doğru hareket ederek faaliyeti noktaladık.
Dolu dolu geçen beş günün sonunda; zor şartlar altında da olsa mücadele ederek hedefini gerçekleştirmiş biri olmanın verdiği özgüven ve mutlulukla evime gülümseyerek döndüm. Beraber beş güzel gün geçirdiğim ekip arkadaşlarıma her şey için teşekkür ediyorum.
Rapor : Cemal Üstün
GEDOSK
Gebze Doğa Sporları Kulübü Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi