penguen
Zirve
- Mesajlar
- 1,599
- Tepkime Puanı
- 11
Beşiktaş'taki "Ihlamur Kasrı ve Bahçesi" terkedildiği izlenimini veren durumdan hızla kurtarılarak 29 Kasım 1985'te ziyarete açılmış ve başta çevre halkı ve okulları olmak üzere tüm eğitim kuruluşları için yeniden düzenlenmiştir.
Bugün, çevresinin gürültü ve karmaşasından kendini yüksek duvarlarla koruyan Ihlamur Kasrı çok eskilerden bu yana Ihlamur Mesiresi adıyla anılan bir dinlenme alanının içinde kurulmuş iki yapıdan oluşur. Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı adlı üç bölümden meydana gelen bu dinlenme alanının, Sultan III. Ahmet döneminde (1703-1730) bir "hasbahçe"ye dönüştürüldüğü, I. Abdülhamit (1774-1789) ve III. Selim (1789-1807) dönemlerindeki düzenlemelerden sonra XIX.'ncu yüzyılın ilk yarısında Sultan Abdülmecit'in de ilgisini çektiği bilinmektedir. Sultan burada bulunan sade bir bağ evine sık sık gelerek dinlenir, bazı konuklarını, bu arada ünlü Fransız şairi Lamartine'i burada kabul ederek görüşürdü. Daha sonra da bu sade ve küçük kasrın yerine 1849-1855 yılları arasında, bugün bulunanları yaptırdı. Yapılardan biri Merasim Köşkü (törenler için düşünülmüş ve kullanılmıştır.) öbürüyse Maiyet Köşkü (Sultanın maiyeti, kimi zaman da haremi için kullanılmıştır) adlarıyla anılmış, ikisine birden de Ihlamur Kasrı (ya da kasırları) adı verilmiştir.
Maiyet Kasrı olarak tanınan, diğerine göre daha küçük boyutdaki yapıysa, dış süsleme açısından daha yalın olmakla birlikte benzer anlayıştadır. Bu yapının iç süslemeleri de oldukça yalın biçimde ele alınmıştır.
Sultan Abdülmecit'in genç yaşta ölümünden sonra, Sultan Abdülaziz, ağabeyinin sevdiği bu yapılara ve çevreye fazla olmamakla birlikte ilgi gösterir, meraklı olduğu horoz ve koç döğüşleriyle, güreşlerin bazılarını bu bahçede yaptırırdı. Sonraları V. Mehmet Reşat, sık sık buraya gelip dinlenmiş, onun zamanında İstanbul'u ziyaret eden konuklardan Bulgar ve Sırp Kralları 1910'da burada ağırlanmıştır.
Bugün onarılan Merasim Köşkü müze-saray olarak düzenlenmiş, Maiyet Köşkü ise eksikleri tamamlanarak oturma-dinlenme, bahçeyi seyretme yeri olarak tasarlanmıştır. Bahçede bulunan ve bugün lojman olarak kullanılan yapı ise, kısa bir süre sonra yeniden ele alınarak, çocukların ve gençlerin resim, heykel, müzik çalışmaları yapabilecekleri atölyelere ve sergi salonlarına dönüştürülecektir. Ayrıca bahçedeki büyük havuz dışında diğer iki havuz ve çevresi, değişik yaş dilimlerindeki çocukların tarih, tabiat ilişkisini kurmalarını sağlayacak biçimde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu amaçla bugüne kadar toplanan tarihi taş malzeme açık havada sergilenmekte, bunlara Milli Saraylar'da sürdürülen diğer etkinlikler katılmaktadır. Bunlardan birisi de 6-10 yaş arası çocuklar için açılan, gittikçe yaygınlaşan Resim Kursları'dır. Bunu diğer sanat dallarındaki Merasim Kasrı'nın zengin görünümlü salonundan bir köşe kurslar izleyecektir.