İlk daldığımda(Saros'ta... ;D) suyun soğukluğu beni biraz rahatsız etmişti. Ne oluyoruz yani dedim kendi kendime. Sonradan merakla etrafa bakınışım, renklerin kayboluşu ve sürekli dalış bilgisayarına bakıp, yetmez daha da derine gitme istiğimi hatırlıyorum.
Bir de asla unutamayacağım şey ise ilk dalışımda benim ciddiyetsiz dalış hocama 13m sualtında hava ibremin kırmızısını göstermemdir. Arkasındanda tüp hemen bitti. Allahtan panik yapmadım, hocanın yedek regülatörüyle geriye gitmiştik. Meğer bana bitmek üzere olan tüpü vermiş. Ben ilk dalışımda heyecandan nasıl bileyim ki ne kadar hava var. Hoca verdiyse tamamdır diye düşünmüştüm. Çıktıktan sonra hiç kızmadım, o da pişikinliğe verip özür bile dilememişti. Şimdi düşünüyorumda o bitik tüpü aslında kafasında parçalamak lazımmış yada başka bi şey...