yucesan
YOLLARIN TENGRİLERİ
Doğa güzellikleriyle tarihsel zenginliklerin birbiriyle kucaklaştığı İskenderun, Türkiye'nin eşsiz tatil beldelerinden birisidir. Kent; Amanos dağları ile Akdeniz'in mavi suları arasında bir ovada yer alır. Kent; M.Ö. 333 yılında İssos kenti yakınlarında Pers Kralı III. Darius'u mağlup eden Büyük İskender tarafından kurulmuş ve onun zaferinden sonra da Alexandretta olarak adlandırılmıştır.
Antik dönemlerde Myriandus diye bilinen ve Fenikelilere ait bir kentin kalıntıları burada mevcuttu. Kent; sırasıyla Selevkosların, Romalıların, Bizanslıların, Arapların ve nihayet Osmanlıların egemenliğine girmiştir. Kent; bugün Türkiye'nin en önemli sanat, eğitim, kültür, spor, turizm, endüstri ve ticaret merkezlerinden birisidir.
Kentte her yıl 5-9 Temmuz tarihleri arasında İskenderun Belediyesi tarafından Uluslararası Turizm ve Kültür Festivali düzenlenmektedir. Katedral, Ortodoks ve Karasun Manuk Kiliseleri şehirdeki en önemli kiliseler arasında sayılır.
Deniz kıyısı yakınındaki heybetli Atatürk anıtı şehir merkezinde sözü edilmeye değer başka bir sanat eseridir. Hem Suriye, hem de Adana istikametinden İskenderun'a gelen karayolu oldukça iyidir. Kentin ulaşım konusunda hiç bir problemi bulunmamaktadır. Kentte ayrıca bir demiryolu istasyonu da bulunmaktadır. Adana Şakir Paşa İskenderun'a en yakın hava limanıdır. 130 km. uzaklıkta olup bir saatlik karayolu ile erişilebilir. Karaağaç halk plajı İskederun'a en yakın plajdır.
Arsuz'a giderken İskenderun'dan 27 km. uzaklıkta yeralan Gülcihan, başka bir sahil köyüdür. Köyde iyi nitelikli oteller, pansiyonlar ve lokantalar bulunmaktadır. Helenistik dönemde Rosus olarak bilinen Arsuz; altın renkli kumsallarıyla, otelleri, pansiyonları, motelleri ve lokantalarıyla bölgenin en popüler tatil beldelerinden birisidir.
Bu güzel tatil beldesine gelecek olan yerli ve yabancı turistler unutulmaz bir tatil geçirmek için istedikleri birçok şeyi burada bulabileceklerdir. Arsuz şehir merkezinde 1778 yılında yapılmış olan Maryo Hanna Kilisesi, Gözcüler beldesinden sonra Hacıahmetli köyü yakınındaki Meryem Ana Havuzu, Konacık'taki Helenistik dönemden kalan sütunlu limanın kalıntıları, Bizans döneminden kalan bir şapele ait taban mozayiği ile Roma dönemlerinden kalan lahitler çevrede ziyaret edilebilecek en önemli yerler arasındadır.
Adana güzergahında İskenderun'dan 22 km. uzaklıkta antik Baias kenti diye bilinen bugünkü Payas'a gelen yol; ziyaretçilere Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Payas kalesi ve Cin Kulesi gibi yapıtları ziyaret etme fırsatını vermektedir. Hamam, kervansaray, medrese, cami ve bedesten gibi eşsiz yapılar grubunu ihtiva eden Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi Mimar Sinan mimarisinin güzel bir örneğidir. 16. yüzyıla tarihlenmektedir. Külliyenin karşısındaki Payas kalesi çok iyi korunmuş bir kaledir. Esasen Haçlılar tarafından yapılmış ve daha sonra da Osmanlılar tarafından restore edilmiştir.
Külliye ile deniz kıyısı arasında yer alan Cin Kulesi Cenevizliler ya da Haçlılar tarafından yapılmış bir gözetleme kulesidir. Daha ileride İssos harabeleri mevcuttur. Kalıntıların görüldüğü yer; aslında M.Ö. 333 yılında Büyük İskender'in Pers Kralı III. Darius'u mağlup ettiği bir Pers kentiydi. Burada su kemeri, su deposu ve tapınak kalıntıları görülebilir.
Antakya'ya giderken Sarımazı'da anayoldan 12 km. içeride Güzelyayla dağ sayfiyesi yer almaktadır. Köy daha önceleri Soğukoluk olarak biliniyordu. Çam ormanları içerisinde pitoresk bir konumu olan köy tatil yapıcılarına birçok güzellikler sunmaktadır.
Köydeki Katolik kilisesi ziyaret edilebilir. 1549 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa edilen bir cami, bir hamam ve bir de kervansaray Belen'de görülecek önemli yerlerdir. Belen geçidini geçtikten sonra sağa doğru yönelen dönemeç ziyaretçileri Bakras Kalesine götürecektir. Kale İskenderun'dan 31 km. uzaklıktadır.
Bu Bilgiler http://www.iskenderun.bel.tr Adresinden Alıntıdır.
Antik dönemlerde Myriandus diye bilinen ve Fenikelilere ait bir kentin kalıntıları burada mevcuttu. Kent; sırasıyla Selevkosların, Romalıların, Bizanslıların, Arapların ve nihayet Osmanlıların egemenliğine girmiştir. Kent; bugün Türkiye'nin en önemli sanat, eğitim, kültür, spor, turizm, endüstri ve ticaret merkezlerinden birisidir.
Kentte her yıl 5-9 Temmuz tarihleri arasında İskenderun Belediyesi tarafından Uluslararası Turizm ve Kültür Festivali düzenlenmektedir. Katedral, Ortodoks ve Karasun Manuk Kiliseleri şehirdeki en önemli kiliseler arasında sayılır.
Deniz kıyısı yakınındaki heybetli Atatürk anıtı şehir merkezinde sözü edilmeye değer başka bir sanat eseridir. Hem Suriye, hem de Adana istikametinden İskenderun'a gelen karayolu oldukça iyidir. Kentin ulaşım konusunda hiç bir problemi bulunmamaktadır. Kentte ayrıca bir demiryolu istasyonu da bulunmaktadır. Adana Şakir Paşa İskenderun'a en yakın hava limanıdır. 130 km. uzaklıkta olup bir saatlik karayolu ile erişilebilir. Karaağaç halk plajı İskederun'a en yakın plajdır.
Arsuz'a giderken İskenderun'dan 27 km. uzaklıkta yeralan Gülcihan, başka bir sahil köyüdür. Köyde iyi nitelikli oteller, pansiyonlar ve lokantalar bulunmaktadır. Helenistik dönemde Rosus olarak bilinen Arsuz; altın renkli kumsallarıyla, otelleri, pansiyonları, motelleri ve lokantalarıyla bölgenin en popüler tatil beldelerinden birisidir.
Bu güzel tatil beldesine gelecek olan yerli ve yabancı turistler unutulmaz bir tatil geçirmek için istedikleri birçok şeyi burada bulabileceklerdir. Arsuz şehir merkezinde 1778 yılında yapılmış olan Maryo Hanna Kilisesi, Gözcüler beldesinden sonra Hacıahmetli köyü yakınındaki Meryem Ana Havuzu, Konacık'taki Helenistik dönemden kalan sütunlu limanın kalıntıları, Bizans döneminden kalan bir şapele ait taban mozayiği ile Roma dönemlerinden kalan lahitler çevrede ziyaret edilebilecek en önemli yerler arasındadır.
Adana güzergahında İskenderun'dan 22 km. uzaklıkta antik Baias kenti diye bilinen bugünkü Payas'a gelen yol; ziyaretçilere Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Payas kalesi ve Cin Kulesi gibi yapıtları ziyaret etme fırsatını vermektedir. Hamam, kervansaray, medrese, cami ve bedesten gibi eşsiz yapılar grubunu ihtiva eden Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi Mimar Sinan mimarisinin güzel bir örneğidir. 16. yüzyıla tarihlenmektedir. Külliyenin karşısındaki Payas kalesi çok iyi korunmuş bir kaledir. Esasen Haçlılar tarafından yapılmış ve daha sonra da Osmanlılar tarafından restore edilmiştir.
Külliye ile deniz kıyısı arasında yer alan Cin Kulesi Cenevizliler ya da Haçlılar tarafından yapılmış bir gözetleme kulesidir. Daha ileride İssos harabeleri mevcuttur. Kalıntıların görüldüğü yer; aslında M.Ö. 333 yılında Büyük İskender'in Pers Kralı III. Darius'u mağlup ettiği bir Pers kentiydi. Burada su kemeri, su deposu ve tapınak kalıntıları görülebilir.
Antakya'ya giderken Sarımazı'da anayoldan 12 km. içeride Güzelyayla dağ sayfiyesi yer almaktadır. Köy daha önceleri Soğukoluk olarak biliniyordu. Çam ormanları içerisinde pitoresk bir konumu olan köy tatil yapıcılarına birçok güzellikler sunmaktadır.
Köydeki Katolik kilisesi ziyaret edilebilir. 1549 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa edilen bir cami, bir hamam ve bir de kervansaray Belen'de görülecek önemli yerlerdir. Belen geçidini geçtikten sonra sağa doğru yönelen dönemeç ziyaretçileri Bakras Kalesine götürecektir. Kale İskenderun'dan 31 km. uzaklıktadır.
Bu Bilgiler http://www.iskenderun.bel.tr Adresinden Alıntıdır.