Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

[Solana]

Japonya gezimiz http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=17564.new#new linkinden, kaldigi yerden devam ediyor

Kanazawa’dan Limited Express ile 2 satte Kyoto’ya geldik…

Buyuk ve modern yapili bir istasyona indik... Sehirin tarihi dokusuna ters dustugu icin Kyoto halki, 11 yil once insa edilen bu ultra modern tren istasyonundan pek memnun olmamis…

Otelimiz ‘Westin Myako’ 1.sinif bir otel... Otelin ozel shutlle’i ucretsiz bizi tren istasyonundan alip otele getirdi… Buyuk odali ve 5 yildizli, her turlu konfor var... 2 ay oncesinden bir promosyon yakalamis rezervasyonu o zaman yapmistik… 3 gece fiyatina 4 gun konaklama.. Oda fiyati 130 dolara geldi...

KYOTO

Kyoto, Japonya’ya 1000 yil baskentlik yapmis bir iparatorluk merkezi... Japon kulturunun, bugunki hayat tarzinin dogdugu, Japon sanatinin sekillendigi ve en hasmetli orneklerinin yaratildigi sehir...
Modernlesmeden nasibini almissa da, eski mahalleleri, 2000 budist ve sinto tapinaklari, dar sokaklari ve carsilari ile tarihi Japon kenti ozelligini de kaybetmemis. Amerikalilarin gururla (nasil bir gurursa bu) acikladiklarina gore sehrin bu ozelliklerinden dolayi buraya atom bombasi atmaktan son anda vazgecmisler (sanki bombayi Nagasaki’ye atmis olmak daha hafif bir insanlik sucuymus gibi )

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

Otelimiz Kyoto’nun dogusundaki ormanlik yamaclarin basladigi yerde... Hemen cikista, tarhi evler, agaclar arasinda kuzeye dogru yuruyoruz.. Hava sicakligi 25 derecelerde...

Ormanda hafif bir sonbahar kizilligi baslamis.. Sag tarafimizda, genis bahceleri, ulu agaclari olan tapnaklar var (tapinaklar sehri diyebiliriz)...

Japonlar, budizme ve kendi geleneksel inanislari Sinto’ya birlikte inaniyorlar... ikisi birbirini tamamlar nitelikte... Kati kaliplar, dogmalar yok... Tum inanisin temeli; doga ile uyumlu olmak ve hirs, kin, ofke, nefret gibi zaaflardan uzak durmak...

Filozoflar yolu denilen, yaninda berrak bir suyun aktigi, dar bir yoldan ilerliyoruz...

Ginkaku-ji tapinagi Kyoto’nun en cok ziyaret edilen yerlerden biri... 15. yy. Shogunlarindan Yosimasa tarafindan insa edilmis... Olumunden sonra bir Zen tapinagi haline getirilmis... Zen tapinaklarinin cevresinde “kuru” bahceler bulunuyor...

Burada acik renkli kum kullanilarak, yerlerde cok guzel geometrik sekiller olusturulmus... Ozellikle ay isigin yansitmasi icin bu sekilde yapiliyormus..
Tapinagin yamacinda zemini yer yer yosunlarla kapli bir orman basliyordu... buradan biraz tirmandik ve gunbatimina dogru Kyoto’yu kus bakisi izledik...

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

Mos Burger Japonya'nin yerel Burger zinciri... Bilinen burgerlerin disinda kendilerine ozgu burgerleri var... Burger ekmegi yerine geleneksel pirincleri arasinda izgara edilmis yilan baligi... Lezzetliydi Iki kisi, bu yedigimiz oglen yemegi (2 burger Menu) fiyati 12 dolar

Dunki gunesli sicak havadan sonra bugunun yagisli olacagini beklemiyorduk dogrusu... Otelimiz tedbirli... Kendi adi yazili semsiyeleri ucretsiz musterilerine veriyor (sehir icinde bazi magazalar da kendi markalari olan semsiyeleri ucretsiz dagitiyordu)..

Metro ile 5 durak sonra sehir muzesi de sayilan NIJO kalesi ve ayni zamanda saraya geldik... Kyoto’da 2 hatli metro bulunmakta... Japonya’da ulasim cok alternatfli ancak ucuz sayilmazlar... Otobus ve metrolarin en yakin mesafesi 2 dolardan basliyor... Biz atletik oldugumuzdan, tabanlarimiz sisinceye kadar bol bol yuruyoruz

NIJO Kale sarayini, 1603’te tum Japonya’ya hakim olmus ilk Shogun Tokugawa yaptirmis... Gucsuz duruma dusmus imparatorun 2 km ilerideki sarayindan daha buyuk ve gorkemli olmasi amaclanmis... 17 yy. Japon sanatinin tum ustalari duvarlari suslemis, resimler yapmislar... Bunlari korumak icin iceride hic elektrik kullanilmiyor ve pencereler kapali ve tabii fotograf cekmek de yasak...

Ayakkabilarimizi cikardik ve coraplarimizla tarihi ahsap zeminde ilerledik.. Her taraf gicir gicir tertemiz...

33 odali sarayin her odasinin degisik islevi var.. Shogunun kendine bagli Beyleri kabul ettigi odalar, uyudugu, dinlendigi odalar gibi… Bu saray cok fazla kullanilmadan Shogun Tokugawa Kyoto’yu, -kukla haline gelmis- imparatora birakarak merkezini Tokyo’ya (o zamanki adi Edo) tasimis.

Yagmura ragmen sehir ici, ara sokaklari gezdik... Cok fazla yuvarlak gozlu dolasiyor... Kyoto, anlasilan Japonya’nin birinci siradaki turizm merkezlerinden...

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

Yuruyerek Kamogawa nehrini gecip Gion mahallesine geliyoruz... Burasi gece hayatinin canli oldugu, ayni zamanda da bir Geysa mahallesi... Sokaklari dolastik ama geysalari ancak bir taksi icinde gorebildik...

Yemegimizi orjinal Japon isi bir restoranda yani bir otomatin yemek tuslarina basilip, para atilarak bilet alinan yerde yiyoruz... Yemek resimlerine bakarak karar veriyor, tuslara basiyor, biletimizi garson kiza veriyoruz... Yemeklerimiz 10 dakika icinde geliyor... Izgara balik guzel gorunuyordu ancak baligin ici temizlenmeden yani kanli ic organlariyla pisirilmis olmasi pek guzel olmadi... Bu insanlar denizden cikan herseyi, herseyiyle yiyorlar sanirim...

Devam edecek

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


Kyoto gunlerimiz devam ediyor...

Once metro sonra trene binip Kyoto’nun guney bolgesinde bir mahalle olan FUSHIMI-INARI'ye gidiyoruz...Sabahin sakinligi var.. Dar ve aydinlik sokaklarda magazalar, yemek yerleri acilmis ogle saatini bekliyorlar.
5 dakika yuruyusten sonra INARI SHRINE’a geliyoruz (Shrine ingilizce,turkce karsiligi saniyorum sunak ya da altar. Ben tapinak diyorum.)

Burada tapinaklar tek bir binadan olusmuyor. Genellikle ormanlik bir yamacta, agaclar arasinda degisik boyutta binalar, sunak yerleri var... Herhalde hepsi degisik tanrilar, inanclar icin...

Bolluk, bereket dilegim hep saglik, mutluluk, gezip gormek

Insanlar hala buraya gelip bolluk bereket diliyorlar. Oyleki, sirketlerin bile dilek dileme sekli var... Kirmiziya boyanmis binlerce, bir tur kapinin dizildigi bir yol var. Torii deniyor bu kapilara… Sirketler bu kapilara sahipleniyor ve 10 yilda bir boyatiyor, yeniliyor… Yenilenmemis, boyasi eskimis kapilar da vardi.. Herhalde bunlar batan sirketlere ait

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

Otelimizde 1 saat dinlendik ve gece Kyoto sokaklarini izlemeye ciktik... Tarihi GION mahallesi.. Geleneksel eglence merkezi, tiyatrolar burada... Ayrica GEISHA geleneginin surduruldugu nadir yerlerden biri ve en genisi (digeri Kanazawa’da) Iki katli ahsap evlerin, ki cogu lokanta, onlerinde kirmizi lambalari yaniyordu...

Hic beklenmedik bir anda 2 Geysa cikti karsimiza, daha sonra bir tane daha.. Zaten cevrede yuvarlak gozlu bircok turist, ellerinde fotograf makinesi ile ava cikmis gibiydiler

Geysa; kelime anlami ile sanatci anlamina geliyor... Zengin erkekleri eglendirmek uzere degisik sanatlarda egitilmis genc kizlar... Bunlar sarki soylemek, dans etmek sohbet etmek ve geleneksel muzik aleteri calmak... Geysalarin yasadigi ve calistigi evler var... Geysa olabilmek icin 5 yillik egitimden gecmek gerekiyor... Nerdeyse bir olimpiyat sporcusu gibi disiplinli calisiyorlar... Ikinci dunya savasi oncesinde 80.000 Geysa varken su anda sayilari ancak birkac bine ulasiyor... Bunlarin cogunluguda Kyoto’da.. Kyoto bu gelenegin merkezi...

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


NARA

Otelimizin ucretsiz hizmeti shuttle ile tren istasyonuna gelip buradan trenle Kyoto’nun 35 km guneyindeki ve Kyoto’dan onceki ilk baskent NARA’ya geliyoruz... Japon devletinin temelleri burada atilmis...Cin’den gelen budizm, ilk onemli merkez olarak Nara’da yesermis... 752 yilinda imparator Shomu tarafindan yaptirilan tapinak TODAI-JI burada....
Nara kucuk bir sehir..Imparatorluk merkezi Kyoto’ya gectikten sonra kendi halinde kalmis... Tapinaklari ile budizmin merkezi olmaya devam etmis..

Guzel dosenmis kaldirimlari olan ve suslu magazalarin siralandigi dar bir caddeden geciyoruz.... Caddenin sonunda genis bir park alani var... Onumuzde yapay havuzlar, solumuzda tapinaklar... 3 ve 5 katli iki Pagoda goruyoruz... Kofukiji Tapinagi 8. yy.dan kalma, buda heykelleri ile unlu bir tapinak... Etrafta turist kalabaligi var...

Yolumuza devam ettikce karsimiza yari ehli geyikler cikiyor. Bu civarda 1200 kadar boyle geyikler varmis... Bu geyikler Sinto tanrilarinin bir zamanlar habercisi olarak goruldugunden kutsal sayiliyorlarmis... Simdi ise, sadece cocuklara oyuncak.

TAISHA, 768 yilinda kurulmus Nara’nin en kutsal tapinagi... Orman icinde sagli sollu yosunlarla kapli tas fenerler bizi karsiliyor... Yilda iki kere bunlarin icinde kandiller yakiliyormus, tapinagin 1000 bronz feneri ile birlikte...
Tapinak bir cok binadan olusuyor... Hakim renk kirmizi. Bir cok ufak sunak yeri var... Insanlar bunlarin karsisina gecip dua ediyorlar, dilekte bulunup onlerindeki kutuya para atiyor, iki kere el cirpip egiliyorlar...

15 dakikalik bir yuruyusten sonra Japonlarin en onemli budist tapinaklarindan biri olan TODAI-JI’ye geliyoruz... Burada abartisiz binlerce turist var... Bir kismi da okul ogrencileri.

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

Tapinagin onundeki kucuk gol uzerindeki sahnede geleneksel Japon tiyatrosu “NOH” sergileniyor bugun... Biz de izlemek icin heyecanla, diger insanlar gibi bekledik...

Sanatcilar sahneye geldiler... Onde geleneksel kiyafetli bir kadin elinde yelpaze, arkada diz cokmus erkek sanatcilar... Bizim kulagimiza ilahi gibi gelen, derin ve boguk bir sesle soylenen bir gosteriye basladilar... Gosteri dediysem, sadece kadin sanatci agir agir hareket ediyor ve elindeki yelpazeyi yine agir agir saga sola, asagi yukari hareket ettiriyor... Efsaneden belki birseyler tasvir ediyor... Hic birsey anlamadik !!

Sonrasinda cikan iki kisi de, birinin elinde davul yine agir aksak ugultulu halde Japon ilahisi soyleyerek ve de arasira bir tokmak davuluna vurarak birseyler tasvir ettiler sanirim... Ben hala simdi bir hareket olacak hissi ile bekledim... Ama yok... Resmen “Ay, bayilazam” oldum.. Mutlaka cok derin icerikli, yuzyillardan suzulerek gelmis bir sanat…. Belki bir tragedya… Ama o kadar yavas hareket ve kulagima gelen ugultulu inlemeli nagme beni bayiltacakdi...

Todai-ji’nin ici ise tam anlamiyla ana-baba gunu idi... Pek ruhani bir hava kalmamisti, tur gruplari ile okul cocuklari arasinda... Yine de 15 metrelik Daibutsu (Buda heykeli) etkileyici idi..

Yorgun br sekilde Kyoto’ya otelimize donuyoruz...

Bugun Japon kulturunun 1200 yillik besigi, guzel ve canli sehir Kyoto’da son gunumuz.. Sehir merkezinde gezinip, hatiralik kucuk birseyler almak icin hediyelik magazalari dolasiyoruz...

Yarin guney batiya dogru hizli tren Shinkansen ile, OKAYAMA’da olacagiz... Gorusmek uzere

Devam edecek...

 

[Teejay]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

coooook keyifle okudum, agzina diline saglik
gosterileri anlatisina da cok guldum nerde bizim horonlar filan degil mi?
canim benim, insallah dileklerin tutar da gezip gormelerine (ve de bize de anlatmalarina) daha cooooooook devam edersin
seni cok seviyorum

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


Teejay'cim ilgine cook tesekkur ederim ) Ben de Japonya'dan sana, Skiathosa kucak dolusu sevgilerimi gonderiyorum ... Bekliyorum ne zaman oralari bu sitede anlatacaksin... Bari fotograflarini koy

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


OKAYAMA

Kyoto’dan 230 kilometrelik yolu hizli tren Shinkansen ile 1 saatte aliyor Okayama’ya geliyoruz… Hava, guneye indikce daha da isindi... 25 derecenin uzerinde...
Otelimiz OKAYAMA CENTRAL...Bu da bir business otel... Iki kisilik oda fiyati 9200 Yen (92 USD)... Odasi rahat, genis yatakli, her turlu konforumuz var...

Saat 16.00’da check-in yapildigi icin, cantalarimizi birakip, 3 saatlik zamanimizda once karnimizi doyuruyor sonra sehiri anlamaya dolasiyoruz... Otelimiz tren istasyonuna ve sehir merkezine yakin.. Yuruyerek sokak aralarinda ve carsi caddesinde geziyoruz.

Ertesi gun, trenle Okayama’nin 30 km kuzeyindeki kucuk bir köy olan, vadi ve orman icerisinde olan TAKAHASHI köyunu gezdik... Pazar gunu sessizligi icinde köyun dar sokaklarinda dolastik, kimsecikler yoktu… Dar alanarda cok pratik bir hayat kurulmus bu ulkede…

Trenle 20 dakikalik mesafedeki KURAKISHI’ye geliyoruz… Burasi daha canli ve kalabalikti… Akin akin insanlar geliyordu…

Istasyondan cikip ustu kapali bir caddede, sagli sollu dukanlar arasinda yururken ilerden davul sesleri ve sarki nakaratlari geldigini fark ettik… Dar yolda, tarihi kiyafetli insanlar, bir taht icinde bir davulcu tasiyarak ritmik bir sekilde bize dogru geliyorlardi… Onlerinde canavar maskeli garip, puskullu kiyafetli insanlar yuruyordu… Arkalarindan da insanlar yuruyor, kucuk sekerler dagitiyorlardi.. Once dini bir resmi gecit sandik…

Yurumeye devam edince tarihi bir mahalleye geldik… Kalabalik daha da artmisti… Tarihi evlerin icinde sanat eserleri satan bir cok magaza vardi… Kurashiki, demiryolu gelene kadar, yani 100 - 120 yil oncesine dek bir ticaret merkeziymis ve cok zenginmis… Bircok korunmus tarihi ahsap binasi var…

Yolda elimize tutusturulan brosurlerden, bugun burada sonbahar festivali oldugunu ogrendik.. Yolda daha bir cok gosteriye rastladik… Hepsinde tarihi kiyafetler giymis insanlar birseyler canlandiriyorlardi…Arasira biz de bu kalabaligin arasina karisyor soylenen nakarati bilmesek de tekrar edip, kapi gibi olusturulan tahtin altindan geciyorduk…

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


Trenle 15 dakika sonra Okayama’ya dönuyoruz… Tramvay ile 3 durak giderek bu sehrin en onemli gorulecek, gezlecek yeri olan KORAKU-EN Bakcesine geldik… Burasi 17. yy. sonrasinda zamanin hukumdari tarafindan kurulmus genis bir Japon Bahcesi… Japonya’nin en guzel 3 bahcesinden biri olarak kabul ediliyor...

Parkta Evlilik Hatirasi

Hava kararmasina yakin iceri girdik… Mis gibi tabiat kokusu karsiladi bizi.. Genis cimenlik, su yollari, göletler, adaciklar, bakimli agaclari ile gercekten ic ferahlatici bir yerdi… Agaclar arkasindan ise OKAYAMA-JO (Sehir kalesi) görunuyordu…

Japon Turna Kusu... Saglik ve uzun yasamin sembolu olarak kabul ediliyor... Soylari tukenmekte.

Cok yorulmus ama guzel ve dopdolu bir gun gecirmis bir sekilde otele dönduk…

 

[Teejay]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

Su parkin icinde cadir kurup bir sure yasayabilir miyim?

Skiathos'u bir gun anlatirim, usenmezsem Facebook'a bir suru foto koymustum, dileyen girip bakabilir:
http://www.facebook.com/photo.php?pid=859108&id=533538193#/album.php?aid=37895&id=533538193
http://www.facebook.com/photo.php?pid=859108&id=533538193#/album.php?aid=37903&id=533538193

Neyse konuyu saptirmayalim simdi
Japon sirketinde (NEC) calisirken japon arkadaslarimdan bu turna kuslarini origamiyle yapmasini ogrenmistim. Yapabilecegimiz en kucukluge kadar boy boy yapip iplige dizip duvara asiyorduk ugur getirsin diye

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


Bugunki gormek istedigimiz yer, trenle 19 dakikada geldigimiz KOJIMA… Burasi bir tasra kasabasi gorunumunde.. Aslinda buraya gelis nedenimiz manzara icindi… Dunyanin en uzun kopruler zincirini 135 m yukseklikteki bir tepeden gormek…

Kojima tren istasyonundan bindigimiz otobus bizi yarim saatte WASHU-ZAN tepesine getirdi… Burasi sessiz, agaclikli ve hemen yaninda baslayan kopruler ile guzel bir deniz manzarasi goren keyifli bir tepe… Ancak havanin puslu olmasi istedigimiz goruntuleri almamizi engellese de fotograflar cektik…

Bu fotograf bir isikli tabeladan

SETO-OHASHI Kopruleri 1988 yilinda tamamlanmis… HONSHU adasini SHIKOKU adasina baglayan ve 6 kopru, 4 viyadukten olusan bu yol 12,4 km uzunlukta ve iki katli… Ustte cok seritli otoyol, altta ise demiryolu…Shikoku adasi ile Honshu arasindaki deniz Japon ic denizi olarak nitelendiriliyor… Binlerce kucuk ada, korfezler, koylar, denize kadar inen ormanlari ile gercek bir doga cenneti… Dunyanin en guzel gun batimlari burada izlenebiliyor…

 

[Solana]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama


Japonya gunlerimizin sonuna gelmekteyiz… Yarin Hiroshima’ya gidecegiz… Aslinda Hiroshima bu gezimizde program dahilinde degildi… Bir dahaki Japonya gezimiz icinde olacakdi… Yaklasik 4 hafta suren programimizi erken tamamladigimizdan 1 gun artti.. 2 haftalik aldigimiz Japon Railway Pass kartimizda 1 gunumuz kaldigindan Hiroshimayi da gorelim diyoruz.. Okayama- Hiroshima arasi 200km... Hizli tren Shinkansen ile 40 dakika.. Bu nedenle gunubirlik gitmeye karar verdik…

Yarin aksam Hiroshima’yi da gordukten sonra yatakli trenle Tokyo’ya gidiyoruz…Artik Istanbul’a donme vakti… Ailemizi ve diger sevdiklerimizi ozlemis olarak dönuyoruz…

Yarindan sonra internet baglantisi bulabilirmiyim bilemiyorum… Hiroshimayi da artik Istanbul’a döndugumde siteye eklerim. Tabii “JetLag” durumumu atlattiktan sonra

Yeni bir gezide ya da bir gezenbilir toplantisinda gorusmek dilegi ile herkese sevgiler…

 

[Teejay]

Ynt: Japonya'dayım; Kyoto, Nara, Okayama

manzaralar muhtesem.........
havanin puslu olmasi bence daha isabetli olmus, resimler cok daha guzel, daha romantik gorunuyor