Merhaba;
Ben Yusuf zeytinci.Emekli öğretmenim ve Manisa-Akhisar'da yaşıyorum.Foruma yakın zamanda üye oldum.Bunun için forumun varlığından beni haberdar eden dostum ve meslektaşım Cavid Sezen'e(gezmen) teşekkür etmek isterim.
Geçtiğimiz yıl 29 ekimi Cavid Bey'le ve eşlerimizle birlikte İzmir-Tire'de kutlamıştık.Bu yıl da ben ve eşim 28 ekimde Karaburun Yarımadası'nı dolaşma amacıyla sabah erken yola düştük.Cavid Bey yarımadayı dolaşmak için 2 gün yetmez diyerek bu kez bizi yalnız bıraktı.Tabii onun gibi gezmenin ilmini yapmış birine itiraz edemedim.Her neyse İzmir'de kısa bir kahvaltı molasından sonra Çeşme otoyoluna giriş ve 50 km sonra Karaburun sapağından otoyoldan çıktım.[attachment=1]
20 km lik dar ve virajlı bir yoldan sonra Balıklıova'ya ulaştık.Buradan yolda açlık bastırmak için tereyağlı un kurabiyemizi aldık.Sonra yarımadanın batı tarafına(Gerence Körfezi)geçmek için kıyıdan içeri saptık 10 km kadar sonra batı kıyıya ulaştık.Bu arada yolun bundan sonra da hep dar ve virajlı olduğunu belirtmeliyim.Ama manzaranın güzelliği bunu mesele yapmaya izin vermiyor[attachment=1]Bu harika koy gibi birçok güzellik yol boyu bizi karşılıyor.Ancak ne yazık ki Gerence Körfezi adeta balık çiftliklerinin istilasına uğramış.Burada ki yazlıklarda konuştuğumuz kişiler,çiftliklerin çoğunda orkinos beslendiğini ve çok iri olan bu hayvanların büyük boyutta kirliliğe neden olduğunu belirttiler.[attachment=1]Yolda karşılaştığımız bu muhteşem meşe "ben buraların sahibiyim"der gibiydi.Karareis köyünü ve buradaki yazlıkları arkada bıraktıktan sonra yol kıyıdan ayrılıyor ve yükseliyor.Yukarıdan Sakız Ada'sı güneş altında parıldıyor.Hava harika,arabanın camlarını açtık,ege rüzgarını ciğerlerimze dolduruyoruz.[attachment=1]Balıklıova'dan sonra 35.km de Küçükbahçe Köyü'nü görüyoruz.Burada biraz kalacak ve dinleneceğiz.Bakalım bizi neler bekliyor.
Ben Yusuf zeytinci.Emekli öğretmenim ve Manisa-Akhisar'da yaşıyorum.Foruma yakın zamanda üye oldum.Bunun için forumun varlığından beni haberdar eden dostum ve meslektaşım Cavid Sezen'e(gezmen) teşekkür etmek isterim.
Geçtiğimiz yıl 29 ekimi Cavid Bey'le ve eşlerimizle birlikte İzmir-Tire'de kutlamıştık.Bu yıl da ben ve eşim 28 ekimde Karaburun Yarımadası'nı dolaşma amacıyla sabah erken yola düştük.Cavid Bey yarımadayı dolaşmak için 2 gün yetmez diyerek bu kez bizi yalnız bıraktı.Tabii onun gibi gezmenin ilmini yapmış birine itiraz edemedim.Her neyse İzmir'de kısa bir kahvaltı molasından sonra Çeşme otoyoluna giriş ve 50 km sonra Karaburun sapağından otoyoldan çıktım.[attachment=1]
20 km lik dar ve virajlı bir yoldan sonra Balıklıova'ya ulaştık.Buradan yolda açlık bastırmak için tereyağlı un kurabiyemizi aldık.Sonra yarımadanın batı tarafına(Gerence Körfezi)geçmek için kıyıdan içeri saptık 10 km kadar sonra batı kıyıya ulaştık.Bu arada yolun bundan sonra da hep dar ve virajlı olduğunu belirtmeliyim.Ama manzaranın güzelliği bunu mesele yapmaya izin vermiyor[attachment=1]Bu harika koy gibi birçok güzellik yol boyu bizi karşılıyor.Ancak ne yazık ki Gerence Körfezi adeta balık çiftliklerinin istilasına uğramış.Burada ki yazlıklarda konuştuğumuz kişiler,çiftliklerin çoğunda orkinos beslendiğini ve çok iri olan bu hayvanların büyük boyutta kirliliğe neden olduğunu belirttiler.[attachment=1]Yolda karşılaştığımız bu muhteşem meşe "ben buraların sahibiyim"der gibiydi.Karareis köyünü ve buradaki yazlıkları arkada bıraktıktan sonra yol kıyıdan ayrılıyor ve yükseliyor.Yukarıdan Sakız Ada'sı güneş altında parıldıyor.Hava harika,arabanın camlarını açtık,ege rüzgarını ciğerlerimze dolduruyoruz.[attachment=1]Balıklıova'dan sonra 35.km de Küçükbahçe Köyü'nü görüyoruz.Burada biraz kalacak ve dinleneceğiz.Bakalım bizi neler bekliyor.

