Karavanla Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Slovenya, İtalya, İsviçre, Fransa, Lihtenştayn, Avusturya, Çekya, Polonya, Slovakya, Romanya

20 Temmuz 2025



Dun aksam Strazburg’tan yorgun döndük. Galiba artık yeterince ahsap cizgili ve renkli evler ile kilise gorduk. Rotada degisiklik dusunuyoruz. Aklimiz Isvicre’de kaldi. Keske en sona biraksaydik.



Dun kaldigimiz yerde sabaha karsi bagirma ve korna sesleri duyduk. Pencereyi hafif aralayinca sentetik biseyler almis olmasi muhtemel iki kisi gordum. Olmayan insanlarla konusuyorlardi. Bagirip arabanin kornasina basiyorlardi. Kimseye bir zararlari olmadi. Kopegini gezdirmeye cikan birkac kisiden biseyler istediler. Hayir cevabini alinca kibarca tesekkur edip uzaklastilar. Fransizlarin kafalari guzelken bile bir nezaketleri var Ben bu dilde kavga edilemeyecegini dusunuyorum.



Uzun uzun cesitli rotalar uzerinde dusundukten sonra simdilik Almanya’ya Heidelberg’e gitmeye karar verdik



Neyse 20 Temmuz gununu Selestat’ta karavan temizligi, Laundry vs. isleriyle gecirdik. Aksam da bahsedilmesi pek hos olmayan diger karavansal isleri halledebilmek icin bir ucretli karavan parkina girdik. Fransa’nin ve buyuk ihtimalle Almanya’nin da en iyi yanlarindan birisi her yerde karavanlar icin ozellikle yapilmis karavan parklari ve servis alanlarina her yerde denk gelebilmekti. Selestat’ta ogleden sonra cok kisa bir tur attik.
Selestat’ta cok Turk var. Market’te karsilastigimiz bir aile ile Turkce konusunca sanki Sivas’ta karsilasmisiz da konusmusuz gibi hic sasirmadi. Copu dokerken kosedeki kahvenin onunde konusan abilere hangi copu hangi kutuya atacagimi sordum. Ayakustu muhabbet ettik. Niye Selestat’a gezmeye geldigimi sordular

21 Temmuz 2025

Selestat karavan park alanindan ayrilis ve Heidelberg yolculugu.

Sabah degil oglen ayrilirken bir Fransiz karavanciyla biraz sohbet ettik. Gelip plakayi sordu. Turkiye deyince 1987 yilinda yaptigi Turkiye ziyaretini anlatti. Amcamiz, Istanbul, Ankara, Iskenderun’u gezmis. Kahramanmarasta hastalanmis hastaneye yatmis. Bu arada bir Fransizin Kahramanmaras telaffuzunu anlamayi basardigim icin kendimle gurur duydum Anlayana kadar Ankara’dan Iskenderun’a kadar butun il ve ilceleri saydim. Ama Kahramanmaras’mis. Amcamiz kalmenmerek diye telaffuz ediyordu Fransiz amca ve teyzeye Turkiye’den getirdigimiz lokumlardan ikram edip yola ciktik.

Heidelberg yolu iki uc saat surdu. Ama sansimiza hava yagmurlu. Gezmek icin yarini bekleyecegiz. Almanya’ya girince arabaya dizel yakit almayi basardim. Fransa’da alamamistim. Ya dizel yoktu ya da dizele dizel demiyorlardi.

Heidelberg

Yağmur durdu ve Heidelberg'i gezmeye başladık. Hem tarihi hem de doğası güzel bir şehir. Şehrin orta yerinde bir otopark bulduk ve kaldık. Gittiğimiz her yerde eğer mümkün ise gezilecek yerlere yürüme mesafesinde konaklama alanları bulup yürüyerek geziyoruz. Mümkün değilse otobüsü tercih ediyoruz.

Heidelberg

22 Temmuz 2025
Heidelberg ve Würzburg
Sabah birkaç saat daha Heidelberg'i dolaştıktan sonra Würzburg'a doğru yola çıktık. Würzburg meşhur romantik yolun en kuzeydeki şehri. Biz güneye inmeyi düşünmüyoruz. Buradan sonra wertheim'deki outlet center'a uğrayıp sonra Frankfurt'a geçmek istiyoruz.
Hem Würzburg hem de Heidelberg bize birer üniversite şehri gibi göründü.

Würzburg

23 Temmuz 2025
Würzburg'ta yine şehre çok yakın bir otoparkta kalıp her yeri yürüyerek gezmiştik. Otoparka 24 saat için 6 euro ücret ödedik. Servis (gri, siyah su işleri ve temiz su doldurma) konusunu halledecek çok yer olduğu için otoparklarda kalma imkanımız oluyor.

Würzburg'ta öğlen civarı Wertheim'e geçtik. Wertheim Village isimli outlet center'ı gezdik. Tax Free konusu karayoluyla sanırım biraz sıkıntı. Bunu birkaç gün sonra Almanya'dan çıkarken anlayacağız.

Outlet centerdan şehir (ya da köy) merkezine yakın bir ücretli Karavan parkına geçtik. Burada kalacağız. Park 5 euro, servis var. 80 lt su 1 euro.

Akşam aracı bırakıp Wertheim'in içine doğru yürüdük. Çok şirin bir yermiş. Bonus oldu.

Wertheim

Evler oyuncak gibi sanki, Harika...

24.07.2025

Wertheim’den oglene dogru Frankfurt’a gectik. Nedendir bilmiyorum Frankfurt’a begenmeyecegimiz önyargisiyla gidiyorduk. Yolda defalarca gurbetçilerle selamlastik. Korna caliyorlardi. Turk plakasi gorduklerine sasiriyorlardi.

Bu arada biz simdiye kadar budapeste disinda hic Turk plakali karavan gormedik. Sadece Budapeste’deyken Avrupa Turunu tamamlayip donuse gecmis bir abimizle karsilasmistik.

Frankfurt’ta sehre yakin uygun konaklayacagimiz yer bulmak zor olmustu. Low emission zone disinda kalmak zorunda oldugumuzdan epeyce uzak bir yerde evlerin arasinda bir otoparkta araci biraktik. Gunluk bilet alip tramvay ile sehir merkezine gittik. Kotu bir sehir diyemem ama önyargimiz da bize gore haksiz degilmis. Sehir merkezinde gorulecek yerlerden bir ikisini gorup Luksemburg’a gecmeye karar verdik.

Luksemburg yakin degil. Aksama kalacagiz ama yollar guvenli gorunuyor. Kalacagimiz yeri daha once belirlemistik. Hedefe dogru yola ciktik. Tabi low emission zone tuzagina dusmeden gidebilecek sekilde navigasyonu ayarlayarak.

Frankfurttan resimler

Avrupa kentlerinin fotoğraflarına bakarken, Yeni ve yüksek binaların farklı yerde olduklarını eski tip mimari olan yerlerde hiç düzeni bozmadıklarını görüyorum. Bence bu çok iyi.