Sukuşu
Moderatör
- Mesajlar
- 536
- Tepkime Puanı
- 4
Yeri: Kuzgun Mağarası, Aladağlar'da, Kemikli Vadisi'nin ortasında uzanan bir kayalık tepenin zirvesine yakın konumdaki küçük bir çıkıntıda yer almaktadır.
Yapısal Özellikleri ve Oluşumu: Kuzgun Mağarası ana galeride 1400 m derinliğe kadar, ana koldan -480 m'de ayrılan Veterok kolunda ise -600 m derinliğe kadar araştırılmıştır. Her iki galeride de birkaç yan kol araştırılmadan bırakılmıştır. Kuzgun Mağarası'nın ana galerisi, -480 m'den başlayarak, vadinin buzul eksenine paralel, doğu-kuzeydoğu ve doğu-güneydoğu yönlerinde zikzaklar yaparak genellikle doğuya doğru ilerlemektedir. Mağara, en az üç oluşum dönemini içeren, karmaşık bir yapıya sahiptir: 1. Buzulöncesi vadoz basması mağarası, dikey çukurlar ve bacaları izleyen meyilli menderesler ile karakteristik bir Alp tipi mağaradır. Yeryüzü kabuğunun aniden kabarmasıyla oluşan dağlardaki Alp tipi mağaralar için ayırıcı nitelikte olan, çukur-rampa morfolojik birleşimleri, mağarada açıkça saptanmaktadır. -120, -140 m'nin altındaki derinliklerdeki buzulöncesi bacalar çağdaş erimenin açık işaretlerini gösterir. Giriş, bu döneme ait dikey bir çukurdur, kayalık bir tepenin zirvesinde buzul aşındırması ile kesilmiştir. Mağara, -480 ila -550 m'lik menderesli aralıkta birkaç bölüme ayrılır. Ana kolun genel gidişi, birkaç hafif meyilli aralık ile birlikte oldukça diktir. Bu "katlar"ın oluşumu, evrimsel olmaktan çok, yapısaldır. 2. Antik (Geç Miyosen?) aşınma, çeşitli çağlara ait iri damlataş oluşumları içeren, dik eğimli büyük odalar ile temsil edilmektedir. Bu türe ait büyük oyuk silsileleri, vadoz baca sistemleri ile -130 m'de kesilmektedir. "Fransız Öpücüğü" olarak adlandırılan bu silsilelerin -140 m'lik dikey uzanımı vardır. -300 ile -330 m arasında uzanan bir oda da muhtemelen bu cinstendir. 3. Tahmini hidrotermal aşınım, -150 ila -170 m derinlikte bulunan, nisbeten büyük boyutlu odalar ve çeşitli derinliklerde görülen vadoz bacaları ile kesilen, kesitleri birkaç desimetreden, birkaç metreye değişen, görünüşte izole ceplerle temsil edilmektedir. Oldukça düzgün bir tavan morfolojisi ve erime yüzeylerinde rastlanan koyu kızıl-kahve ince kalsit tabakaları da, bu tarz mağara oluşumunun en tipik belirtileridir. Hidrotermal aşınımlar, büyük bir olasılıkla, galeri ve şaftların üst kısımları gibi birçok yerde vadoz sistem tarafından tetiklenmiş olmalıdır. Bazı galerilerde, zeminde bulunan kristalize kabuk parçaları da bu durumun delili olarak kabul edilebilir.
Araştırma Tarihçesi: Mağara, -180 m derinliğe kadar kolay erişim sağlamakta ise de, buradan sonrasında karşılaşılan dar menderesler araştırmayı engellemektedir. 2003 yılı etkinliğinde iki haftalık bir çalışma ile bu geçitler temizlenmiş ve çalışmanın son iki gününde büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. Son günde ise -400 m'ye ulaşılmıştır. Mağaranın derinleyen bölümünde boyutları daha genişlemektedir. Birkaç yan kol ise keşfedilmeden bırakılmıştır. Mağaradaki güçlü hava akımı ve büyük bir inişle devam etmesi, Aladağlar'ın büyük mağara sistemlerinden birinin açılmış olduğuna işaret etmiştir. Temmuz 2004 tarihinde ise, 20 günlük bir çalışma sonunda -400 m'den, -1400 m'ye inilmiş ve MTA Salonu'nun sonundaki galeri patlatılarak genişletilmeye çalışılırken çökmüştür. Kuzgun Mağarası, Ağustos 2004'de Türk ve Bulgar mağaracılar tarafından -1377 m'den -1429 m'ye ilerlenmiş olan Toroslar'ın batısındaki Evren Günay Mehmet Ali Özel Düdeni'nden sonra, Türkiye'nin ikinci en derin mağarası olmuştur. Derinlik: -1400 m (1000 m'lik bölümü 2004 çalışmalarında araştırılmıştır). Uzunluk: 3187 m (2075 m'lik bölümü 2004 çalışmalarında araştırılmıştır).
Bulgular: Mağaranın -400 m'den yukarı kısımları farklı renklerde ve farklı dönemler ait sarkıt ve dikitler ile damlataş oluşumları, ekzantrik sarkıtlar ve kristaller gibi büyük miktarda ikincil oluşumlar içermektedir. Bazıları hala tam olarak anlaşılamamış oluşumlardan, mineral ve farklı çökeltilerden alınan örneklerin incelenmesi, bölgedeki karst evrimi ve gelişimi ile ilgili bilgiler verebilecektir.
Yapısal Özellikleri ve Oluşumu: Kuzgun Mağarası ana galeride 1400 m derinliğe kadar, ana koldan -480 m'de ayrılan Veterok kolunda ise -600 m derinliğe kadar araştırılmıştır. Her iki galeride de birkaç yan kol araştırılmadan bırakılmıştır. Kuzgun Mağarası'nın ana galerisi, -480 m'den başlayarak, vadinin buzul eksenine paralel, doğu-kuzeydoğu ve doğu-güneydoğu yönlerinde zikzaklar yaparak genellikle doğuya doğru ilerlemektedir. Mağara, en az üç oluşum dönemini içeren, karmaşık bir yapıya sahiptir: 1. Buzulöncesi vadoz basması mağarası, dikey çukurlar ve bacaları izleyen meyilli menderesler ile karakteristik bir Alp tipi mağaradır. Yeryüzü kabuğunun aniden kabarmasıyla oluşan dağlardaki Alp tipi mağaralar için ayırıcı nitelikte olan, çukur-rampa morfolojik birleşimleri, mağarada açıkça saptanmaktadır. -120, -140 m'nin altındaki derinliklerdeki buzulöncesi bacalar çağdaş erimenin açık işaretlerini gösterir. Giriş, bu döneme ait dikey bir çukurdur, kayalık bir tepenin zirvesinde buzul aşındırması ile kesilmiştir. Mağara, -480 ila -550 m'lik menderesli aralıkta birkaç bölüme ayrılır. Ana kolun genel gidişi, birkaç hafif meyilli aralık ile birlikte oldukça diktir. Bu "katlar"ın oluşumu, evrimsel olmaktan çok, yapısaldır. 2. Antik (Geç Miyosen?) aşınma, çeşitli çağlara ait iri damlataş oluşumları içeren, dik eğimli büyük odalar ile temsil edilmektedir. Bu türe ait büyük oyuk silsileleri, vadoz baca sistemleri ile -130 m'de kesilmektedir. "Fransız Öpücüğü" olarak adlandırılan bu silsilelerin -140 m'lik dikey uzanımı vardır. -300 ile -330 m arasında uzanan bir oda da muhtemelen bu cinstendir. 3. Tahmini hidrotermal aşınım, -150 ila -170 m derinlikte bulunan, nisbeten büyük boyutlu odalar ve çeşitli derinliklerde görülen vadoz bacaları ile kesilen, kesitleri birkaç desimetreden, birkaç metreye değişen, görünüşte izole ceplerle temsil edilmektedir. Oldukça düzgün bir tavan morfolojisi ve erime yüzeylerinde rastlanan koyu kızıl-kahve ince kalsit tabakaları da, bu tarz mağara oluşumunun en tipik belirtileridir. Hidrotermal aşınımlar, büyük bir olasılıkla, galeri ve şaftların üst kısımları gibi birçok yerde vadoz sistem tarafından tetiklenmiş olmalıdır. Bazı galerilerde, zeminde bulunan kristalize kabuk parçaları da bu durumun delili olarak kabul edilebilir.
Araştırma Tarihçesi: Mağara, -180 m derinliğe kadar kolay erişim sağlamakta ise de, buradan sonrasında karşılaşılan dar menderesler araştırmayı engellemektedir. 2003 yılı etkinliğinde iki haftalık bir çalışma ile bu geçitler temizlenmiş ve çalışmanın son iki gününde büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. Son günde ise -400 m'ye ulaşılmıştır. Mağaranın derinleyen bölümünde boyutları daha genişlemektedir. Birkaç yan kol ise keşfedilmeden bırakılmıştır. Mağaradaki güçlü hava akımı ve büyük bir inişle devam etmesi, Aladağlar'ın büyük mağara sistemlerinden birinin açılmış olduğuna işaret etmiştir. Temmuz 2004 tarihinde ise, 20 günlük bir çalışma sonunda -400 m'den, -1400 m'ye inilmiş ve MTA Salonu'nun sonundaki galeri patlatılarak genişletilmeye çalışılırken çökmüştür. Kuzgun Mağarası, Ağustos 2004'de Türk ve Bulgar mağaracılar tarafından -1377 m'den -1429 m'ye ilerlenmiş olan Toroslar'ın batısındaki Evren Günay Mehmet Ali Özel Düdeni'nden sonra, Türkiye'nin ikinci en derin mağarası olmuştur. Derinlik: -1400 m (1000 m'lik bölümü 2004 çalışmalarında araştırılmıştır). Uzunluk: 3187 m (2075 m'lik bölümü 2004 çalışmalarında araştırılmıştır).
Bulgular: Mağaranın -400 m'den yukarı kısımları farklı renklerde ve farklı dönemler ait sarkıt ve dikitler ile damlataş oluşumları, ekzantrik sarkıtlar ve kristaller gibi büyük miktarda ikincil oluşumlar içermektedir. Bazıları hala tam olarak anlaşılamamış oluşumlardan, mineral ve farklı çökeltilerden alınan örneklerin incelenmesi, bölgedeki karst evrimi ve gelişimi ile ilgili bilgiler verebilecektir.

