N.N.B Bebek...

İzmir'li 17 aylık N.N.B bebeğin başına gelen üzücü olayı hepimiz biliyoruz. Bunu burada tekrar gündeme getirmek değil amacım...
Bugün Milliyet gazetesini okurken Sayın Can Dündar'ın onunla ilgili yazmış olduğu "Bu utanç hepimizin" adlı yazısındaki bir paragrafta anlattığı gerçek tokat gibi çarptı yüzüme.
Aynen aktarıyorum.

"Kuru pastalı günlerde olaya lanet okurken günde 1 saatini bir yuvada yetim kulağına ninni söylemeye, bir öksüzün başını okşamaya ayırmayan, sokağa düşmüş kadınlara barınak, kundaksız çocuklara kucak, işsiz yığınlara umut kapısı açamamışken bu naçarlığın sonuçları karşısında afallayan, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik üçgenine dayalı sosyal devlet harcanırken kılını kıpırdatmayan, televizyonda eğitimi gömüp teşhiri alkışlayan koca bir suçlular ordusuyuz."

Ve diyorum ki...
Gezenbilir ailesi olarak uygun bir tarihte bir çocuk yuvasını ziyarete gidelim. Vaktimizi onlarla geçirelim. Hatta bunu belirli periyotlarla tekrarlayalım. Ülkemizde sevgiye, ilgiye muhtaç o kadar fazla sayıda bebek ve çocuk var ki...En azından biz, onlar için küçük de olsa bir adım atalım.
Ben bulunduğum semtteki çocuk yuvasıyla konuşacağım. Kurallarını öğrenmek adına...
Aramızda bu ziyarete katılmak isteyenler var mı arkadaşlar?

Ynt: N.N.B Bebek...

Çok iyi fikir..Bizde geçen yıl Bursa'daki çocuk esirgeme kurumunun müdürü ile görüşüp belli aralıklarla çocukları sinemeya ve tiyatroya götürmüştük. Birşey almayı istedik ama oyuncak almanıza gerek yok, her gelen oyuncak alıyor dedi. Sadece iç çamaşırına çok ihtiyaç duyduklarını söylemişlerdi. Beyin fırtınası yapıp çocukları mutlu edecek iyi fikirler bulabiliriz. Çocuklar için dağ yürüyüşü düzenlemiştik ama o zaman henüz resmi bir kuruluş, dernek olmadığımızdan izin alamamıştık, bizde Başka bir resmi kuruluş ile görüşüp onlar üzerinden götürmüştük. Daha sonra bunu geleneksel hale getirdik, geçen sene ve bu sene bazı okullar ile görüşüp yoksul öğrenci ve başarıları öğrenciler içinde piknik ve dağ yürüyüşü düzenledik.

Ynt: N.N.B Bebek...

Ne güzel yapmışsınız İnsan manevi anlamda huzur buluyor değil mi? Bizim tanıdıklar da kıyafet götürmüşlerdi. Kabul etmemişler. "Onların herşeyi var. Siz sadece gelip ilgilenin." demişler.
Pazartesi yuvayla konuşacağım. Gene de birşeye ihtiyaçları olup olmadığını sorarım.

Ynt: N.N.B Bebek...

Genel olarak toplumdaki çocuk ve yaşlılara yapılan muamele herşeyin ispatı. Artık eskisi gibi değiliz. Gitgide daha da vahşi bir toplum oluyoruz. Halbuki bizi birbirimize bağlayan değerler, değil yaşlı ve çocukları sokağa atmak onlara karşı herhangi bir kötü muameleyi dahi yasaklamıştır.

Ynt: N.N.B Bebek...

bugün bahçelievler şeyh zayed çocuk yuvasından bir yetkiliyle telefonda görüştüm. talep çok fazla olduğundan gelen ziyaretçilerin çocukların bulunduğu bölüme girmelerine izin veremiyorlarmış. haklılar tabi... gidildiğinde eğer yukarıda çocuklar varsa onlarla görüşülebilirmiş. sadece gönüllü olarak çalışmak isteyen olursa belirli evrakları temin etmesi koşuluyla gönüllü ablalık, annelik yapabilirmiş. tabi belirli periyotlarla devam ettirmek koşuluyla...
ama bu bana göre çok ciddiyet gerektiren bir sorumluluk... sırf ego tatmini için birkaç kez gidip, sonradan çeşitli bahaneler öne sürerek size bağlanan, yolunuzu gözleyen minik yürekleri ortada bırakmak...
gene de müsait bir günde gidip yüzyüze görüşüp, o minikler için yapılabilecek başka şeyler olup olmadığını öğreneceğim. mesela izin verirlerse ayfer'lerin yaptığı gibi onları doğayla başbaşa olabilecekleri bir geziye götürebiliriz diye düşünüyorum.

Ynt: N.N.B Bebek...

Bursalı' Alıntı:

Çok iyi fikir..Bizde geçen yıl Bursa'daki çocuk esirgeme kurumunun müdürü ile görüşüp belli aralıklarla çocukları sinemeya ve tiyatroya götürmüştük. Birşey almayı istedik ama oyuncak almanıza gerek yok, her gelen oyuncak alıyor dedi. Sadece iç çamaşırına çok ihtiyaç duyduklarını söylemişlerdi. Beyin fırtınası yapıp onların en cok neye ihtiyaç duyduklarını öğrenip ona göre bir seyler alıp. Çocuklar için dağ yürüyüşü düzenlemiştik ama o zaman henüz resmi bir kuruluş, dernek olmadığımızdan izin alamamıştık, bizde Başka bir resmi kuruluş ile görüşüp onlar üzerinden götürmüştük. Daha sonra bunu geleneksel hale getirdik, geçen sene ve bu sene bazı okullar ile görüşüp yoksul öğrenci ve başarıları öğrenciler içinde piknik ve dağ yürüyüşü düzenledik.

Genişletmek için tıkla ...

en azından şimdilik en cok neye ihtiyaç duyuyorlarsa o konu ile ilgili bir çalışma yapalım..bunu herkez kendı şehrinde yapmasında fayda var dıye dusunuyorum

Ynt: N.N.B Bebek...

tavsiyem; eğer en azından haftada bir kez olsun gidemeyecekseniz en başından vazgeçin...

Ynt: N.N.B Bebek...

sedat bey'e katılıyorum.
bu, bence çok ama çok büyük bir sorumluluk.
böyle bir sorumluluğun altına girmeden önce en ince noktasına kadar düşünmek, iyice ölçüp biçmek gerekli.

Ynt: N.N.B Bebek...

bir arkadaşım anlattı.
amcası bir zamanlar istanbul dışında bir ilde yuva müdürüymüş. yengesi 3 çocuğuna rağmen, yuva ziyareti sırasında bacaklarına sarılan bir miniğe kıyamamış ve gönüllü annesi olmuş. ilk zamanlar herşey çok iyiymiş. ziyaretler, gidip gelmeler...her iki tarafta mutluymuş.aradan zaman geçmiş. yengesi kendi çocuklarının sorumluluğuyla birleşince miniğe yeterince zaman ayıramamaya başlamış. minik ise artık hep onlarla yaşamak istiyormuş. sonunda her iki tarafı da yıkan manevi bir sarsıntıyla ayrılmak zorunda kalmışlar
bunu da dinledikten sonra...
haklısınız...
bazen iyi niyet tek başına yeterli olmayabiliyor. sonradan üzülmemek ve daha önemlisi üzmemek adına geleceği görerek mantıklı adımlar atmak en doğrusu...

Ynt: N.N.B Bebek...

biz çember.net olarak aralıkta ist. 1 yuvaya gidicez...

muhtemelen aralığın ilk haftası...


daha önceki etlinliklerimizden 100.00 YTL var topladığımız...

vcd player ve çizgi film alıcaz... mısır patlatıp çocuklarla seyredicez...

arkadaş barkovizyon getiricek...


vcd player ve filmler yuvaya kalıcak...


katılmak isterseniz size de bilgi veririm..

Ynt: N.N.B Bebek...

sanırım kurallar yuvadan yuvaya değişiyor.
siz hangi yuvaya gideceksiniz?
ben gelmek isterim.
hatta gitmeden önce yapabileceğim birşey varsa lütfen yazın.

Ynt: N.N.B Bebek...

yuva seçimi ile Ceco ilgileniyordu... (iftarda vardı... kızıl saçlı)

2 yuva vardı...

çocuk sayısı fazla olmasın ki daha iyi ilgilenelim istedik... malesef sayı çoğalınca işler karışıyor

bi de yuva müdürü çok önemli... bazı müdürler çok aksilik çıkartıyorlar... sanki yardıma değil çalmaya gidiyosun...



kasım sonu aralık gibi netleşir...


en önemli sorunumuz barkovizyondu... ama bir arkadaş ayarladı...



hediye oyuncak vs olduğu zaman eşit sayıda ve şekilde olması gerekiyor... o da çocuklar arası sorun yaratıyor...


en güzel hediye dedikleri gibi onlarla vakit geçirmek...

zaten daha sonra bi prgram yapıp 2 şer kişi halinde her ay devamlı gitmeyi planlıyoruz...



bilgi veririm

Ynt: N.N.B Bebek...

Nihayet bugün muradıma erdim. Ve Bahçelievler Şeyh Zayed Çocuk Yuvasını ziyarete gittik. 0-6 yaş grubu çocuklar orada kalıyorlardı. Bayramdan önce yetkililerle yaptığım görüşmede en fazla çocuk bezi ve ıslak mendile ihtiyaç duyduklarını öğrenmiştim. Bunları alarak yuvaya doğru yola çıktık. Açıkçası çok heyecanlıydım. Kapıda kimliklerimizi alarak bize ziyaretçi kartı verdiler. Bağışlarımızı makbuz karşılığı teslim aldılar ve teşekkür ettiler. Çocukların ziyaretçilerden beklenti içine girmemeleri için götürülenlerin onlara birebir verilmesini doğru bulmuyorlar ve bence de bu çok güzel bir uygulama... Ardından minikleri ziyaret edebilmemiz için form doldurdular. Bayram kalabalığı nedeniyle ziyaret süremizin sadece 15 dakika olduğunu öğrenince biraz burulmakla beraber "kurallar uymak içindir..." diye düşünüp anın tadını çıkarmaya karar verdik. Ben çocukların o binada olduğunu düşünmüştüm. Ama bize tarif edilen yere doğru yola çıktığımızda onlarca güzel, bakımlı ve rengarenk binayla karşılaştık. Ağaçlarla dolu yoldan ve yağmurdan dolayı mis gibi kokan bir hava eşliğinde ziyaret etmemiz için izin verilen eve doğru ilerlemeye başladık. Belirli aralıklarla bulunan güleryüzlü güvenlik görevlileri bize yardımcı oldular. Nihayet evimize gelmiştik. Kapıdaki bir minik kollarını açarak bana doğru gelmeye çalışıyordu. Bakıcısı " Çıkma kızım dışarı." dedi. Ben de ona "Bekle ben geliyorum." diye seslendim. Daha ayakkabılarımı çıkarmadan boynuma atlamıştı bile... Sanki ben onu, o beni yıllardır tanıyorduk. Bundan sonrası bir rüya gibiydi. Kollarını açıp kucağıma gelmek isteyen birbirinden güzel ve bakımlı çocuğu görünce kendimi kaybettim. Açıkçası kötü şartlarda olduklarını düşünerek ve ağlamaya hazır gittiğim yuvada o güzel varlıkların yaşam koşullarının kalitesi görünce içim büyük bir mutlulukla doldu. Sadece ana- baba kucağının özlemi içindeydiler. Sevilmek istiyorlardı. Daha şimdiden bir kızım ve sarışın dünya tatlısı bir oğlum olmuştu bile Beni kapıda karşılayan kızım, ziyaret boyunca kucağımdan hiç inmedi. Oğlumu itti. Kucağıma gelmesini istemedi. Ama ben onu "Bak burada ikinize de yer var." deyip öpünce anlaştık Yerdeki büyük yastıklara oturduk. Bir başka şeker kız bakmam için kitap getirdi. Onu da öpüp kitabı aldım.Ama kızım kitapla değil kendisiyle ilgilenmemi istiyordu Kızım da oğlum da bana sıkı sıkı sarılmışlardı. Ben de onlara...Öylece dakikalarca oturduk. Onları öptüm, kokladım, yanaklarını sevdim. Derken görevli gelip ziyaret süresinin bittiğini haber verdi. Hiç istemeyerek de olsa kalktık. Gittiğimiz için delikanlılardan biri kızdı ve bizi itti Ona tekrar geleceğimizi söyledik. Çocuk işte... Bakıcısının verdiği bir oyuncak onu anında başka bir aleme daldırmıştı bile... Orası bambaşka bir dünya... Ben hafta sonları ziyaretlerimi sürdüreceğim. Sevgimize gerçekten ihtiyaç duyan o minik varlıklara her fırsat bulduğumda gideceğim ve bu gece içimde büyük bir huzurla uyuyacağım.

Ynt: N.N.B Bebek...

O çocuk yuvasında gerçekten çok iyi çalışan ve işlerini çok iyi yapan insanlar var. Mavi Misket adında da bir mail grupları var.Zaman-mekan problemim yüzünden onlarla sadece mail aracılığı ile iletişime geçebiliyordum. Ama yaptıkları işleri okuyunca gerçekten onlarla kendi adıma gurur duyuyordum.
Kimsesiz bir çocuğun kanından canından olmayan bir yabancıya nasıl sarıldığına ben de şahit olmuştum zamanında ve ben gözyaşlarımı tutamamıştım.
Umarım bu ziyaretleriniz daim olur.

Ynt: N.N.B Bebek...

Bugün tekrar gittik. Bu kez sayımız artarak... Erkek egemenliğinin olduğu (18 erkek - 4 kız) bir evi ziyaret ettik. Kızlar pek hamarattı. Uykudan yeni kalktıkları için önce saçları tarandı. Cici tokalarla süslendi. Ve sonra istedikleri ıslak mendillerle dolapları temizlediler Erkekler ise birbirleriyle oyuncak kavgası yapıyorlardı. Kısa bir su içme molasından sonra oyuncak tartışması devam etti. Bir delikanlı küsüp kendini yere attı. Yanına gittim. Gıdıkladım. Hiç yüz vermedi. Ben de yere yatıp ona küstüğümü söyledim Bir müddet yüzünü sakladı, sonra gülerek ellerini uzattı. Kucağıma geldi... Keşke büyükler de çocuklar kadar temiz kalpli ve bağışlayıcı olabilselerdi... Dünya herkesin mutluluk içinde yaşadığı bir yer haline gelirdi o zaman... Savaşlar olmazdı, ölümler olmazdı... Neyse ki tartışma herkese birbirinin aynısı oyuncakların dağıtılmasıyla tatlıya bağlandı
Bu kez 45 dakika yanlarında kaldık miniklerin...Ayrılma vakti geldiğinde kapıda bizi uğurlayan küçüğe " Gene geleceğiz. Tamam mı?" dedik. "Tamam" dedi Sanırım aralarına kabul edilmiştik...

Ynt: N.N.B Bebek...

Arkadaşlar,
Bizim yuva ziyeretlerimiz hala sürüyor. Bugün de gittik. İlk ziyaret ettiğimiz grubu ziyaret etmek istedim. Kırmadılar. İzin verdiler. Kızımı ve oğlumu tekrar görmenin mutluluğunu yaşadım. Kızım bu kez bana daha da sıkı sarılarak başkasının kucağıma gelmesine engel oldu ve benim ona ait olduğumu "Benim...benim..." diyerek tescil etti Tabi o birara oyuna daldığında oğlumu da doyasıya sevdim Günün hoş bir olayını sizlerle paylaşmak istiyorum. Dünya şekeri bir oğlan yanıma yaklaştı. Kollarını açtı ve kucağıma gelmek istedi. Ben de aldım. Ne düşündü bilmiyorum ama "Ben erkeğim. Ona göre..." demesin mi "Biliyorum" dedim. Sanırım anlaşmış olacağız ki " O zaman peşimden gel." dedi ve beni masasını göstermeye götürdü
Bayan ziyaretçi sayısı erkeklere oranla bir hayli fazla olduğu için çocukların bilhassa "baba" modeline ihtiyaçları var... Bu konuda yardımlarınızı rica ediyorum. Sayın Vitaesmorte özellikle sizin bilginize...