Türkiye’yi Avrupa ülkelerinden ayıran özel durumlar var:
1.Türkiye’nin yarısı hazineye ait. Yani Almanya, Hollanda ve Belçika’nın toplam büyüklüğü kadar devletin elinde kamping yapacak yeterince
arazisi var.
2. Türkiye’nin üç tarafı denizlerle kaplı. Ülke içinde kamping yapmaya uygun çok sayıda nehir, göl yayla gibi yerler var.
3.Ülke de şehire göç nedeniyle boşalmış köyler var. Burada tutunmaya çalışan köylülere kampçılar bir gelir kaynağı olabilir. Almanya ve Fransa’da bunun çok güzel örnekleri var. Çocuklarım küçükken her iki ülkedeki bu tür kampinglerde kaldım.
4.Türk insanı kampçılığa çok istekli.
Eksik olan toplumda kampçılığın önemini kavramış ve kampçılığın nasıl olacağını bilen yöneticiler.
Sadece bu satırlar değerlendirilip gereği yapıldığında, cari açığın arttığı ülkemizde ülke gelirine büyük katkı sağlar. Bunu akıllı bir tarım politikası ile desteklediğimizde ise bizi kimse tutamaz.
Memleketimizde adı duyulmamış ama resimlerine imrenerek baktığımız çoğu Avrupa ülkesinden daha güzel köylerimiz, dağlarımız, ovalarımız var.
O kadar güzel yerler var ki izlediğim videolardan not aldığım kamp atacak yerlerin sayısı sayfalar dolusu. Kimisinde günlerce kalmak istiyor insan.
Zaten yazın batıya kavimler göçünü de bir türlü anlamış değilim.
Hele elektriği, suyu, mutfağı, lavabosu, wc'si, tuvaleti olan bir araç neden ille de kampinge sığınmak ister (güvenlik endişesi hariç) hiç anlamıyorum. Memlekette her yer senin, dağlarda, yaylalarda günlerce çadırla kamp atanlar varken neden deniz kenarında bir kampinge sığınma ihtiyacı duyuyorsun ki?
Yine de çoğunun karavanına güvenmediğini veya ilk deneyimleri olduğunu düşünüyorum.
Bu da fırsattan istifade mantar gibi çoğalan, otopark gibi, elektrik ve sudan başka bir şey sunmayan kampinglerin fiyat arttırmasına sebep oluyor.
Ben yetkili olsam kampinglerin taşıması gereken şartları belirten bir kanun çıkarırım. Otel gibi yıldız sistemi veya benzer bir sistem getiririm. 1 yıldızdan beş yıldıza kadar. Belirli bir metrekareden aşağı olmamalı, bir muhitte belirli sayıda olmalı. Sürekli denetlenmeli ki memleketimizde en eksik olan konu denetim.
Memleketin doğusundan batısına birçok yerini, ilçe sınırları dışında kalan her yeri sit veya tabiat parkı ilan eder çivi bile çaktırmam. Karavanlı yerli-yabancı turistlerin manzaralı yerlerde konaklamaları için yol kenarlarına geniş alanlar bırakırım ki bir yabancının paylaştığı fotoğraf turizm bakanlığının yaptığı milyonlarca liralık reklamdan daha çok fayda sağlıyor.
Umarım bu güzel alanları, yaylaları, köyleri, dere-göl kenarlarını devlet korumaya alır, kendi güvenliğini sağlayarak vatandaşın huzur içerisinde kamp yapmasını sağlar.
Bunun da bir getirisi olduğunu düşünüp rant için birilerine kiralayıp fahiş fiyatlarla vatandaşın hizmetine sunulmasına izin vermez.