Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 218
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 68,945
Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

"Dresden de ki diğer önemli bir kilise ise Hofkirche. Saksonya’nın en büyük katolik kilisesi olan Hofkirche, 1738-1751 yılları arasında inşa edilmiş. Tabii savaşdaki bombardımandan burası da nasibini almış. Doğu Almanya döneminde yeniden restore edildikten bir süre sonra da katedral olmuş. Saksonya kralı Güçlü August Polonya kralı olmak için katolik olmuş. Bu kilise oğlu tarafından yaptırılmış. Güçlü August’un kalbi bu kilisede, naaşı ise Polonya-Varşova da gömülüymüş."







 


Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Duvardaki tablolarda binanın savaş sırasındaki hali ve sonrasında restorasyan aşamaları fotoğraflanmış.









 





Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Avrupa'da en sevdiğim şeylerden biri de sokak şanatçıları ve performansçıları. Ortama renk katıyor.









 







Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Avrupanın balkonu olarak da adlandırılan (Brühlsche Terrasse) terastan Elbe Nehrinin ve Dresden`in doyumsuz manzarası da görülmeye değer.



 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Dresten de Cami gibi gözüken bir tütün fabrikası var.

"Uzaktan; kubbeli, minareli bu yapıyı görenler Dresden’de bir cami olduğunu zannediyor. Hâlbuki bu 10 katlı, kubbeli bina günümüzde otel, lokanta ve büro olarak kullanılmaktadır. Dresdenlilerin ‘’Yenidce Tütün Cami’’ diye adlandırdıkları bu binanın ilginç bir öyküsü var.

20.yüzyılın başlarında iş adamı Hugo Zietz sahibi olduğu ‘’Salem Aleiküm’’ markalı sigaraların tütününü o zamanlar Osmanlı toprağı olan bugün Yunanistan Makedonya sınırında bulunan Yenice/İskeçe bölgesinden almaktadır. Zietz Dresden’de tren istasyonuna yakın yerdeki arsasına Salem Aleiküm sigaralarını imal edecek ve aynı zamanda markanın reklamı da olacak bir fabrika binasını tasarlamak üzere mimar Martin Hammitsch’i görevlendirir. Binanın yapımı 1907-1909 yılları arasında gerçekleştirilir.

Mimar Hammitsch, binanın tasarımında Hayri Bey isimli bir Memluk Sultanının türbesini model olarak alır. İçerden aydınlatılabilen camdan kubbe ve minare şeklinde fabrika bacaları, kısaca cami şeklindeki fabrika binası Zietz’in hoşuna gider. Barok yapı kültürünün yaygın olduğu Dresden’de, bu yapı tasarımı resmi kurumlar ve halk tarafından yadırgansa da, bütün engellemelere rağmen tamamlanır.

Yenidze tütünleri ve Salem Aleiküm sigaraları bina sayesinde şöhret kazanır. Mimar Hamitsch bu tasarımı yüzünden Nazi döneminde Mimarlar odasından atılır. Savaşta büyük kısmı hasar gören bina 1966 yılında tamir edilir. 1997 yılından itibaren otel, lokanta ve büro amaçlı olarak kullanılmaya başlanır.
Yenidze sigara fabrikası 1899 yılında açılırken Osmanlı Devletinden sigara uzmanları ister. Osmanlı Hükümeti Tütün İdaresinden 7 uzmanını buraya gönderir. 1907 yılında bu fabrikada Filibe’den gelen 470 Türk eğitim alır. Böylece Yenidze Almanya’ya gelen ilk Türk işçilerinin çalıştığı yer olarak kayıtlara geçer

Bu fabrikada üretilen sigara Türkiye’de Yenice adıyla tanınmakta idi. Merhum Adnan Menderes’in tiryakisi olduğu Yenice sigarası günümüzde imal edilmemektedir. Türkiye’de hafızalardan silinmiştir. Yenidze fabrikasının en şöhretli markası olan “Salem Aleiküm”u da Türk tiryakiler “Salem” olarak bilirler."

 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Albertinum isimli bu bina önceleri cephanelikken şimdilerde bir modern sanatlar müzesi. Biz içine girmedik. İç mekanı gösteren iki fotoğrafı internetten aldım.





 


Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Dresten'den son foto. Prag'a gitmeden önce aşağıdaki fotoğrafı internetten görünce Dresten'e de gitme kararı aldım.

 



Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Bir sabah Tren ile Kutna Hora'ya gittik. Tur kişi başı 45 euro istedi. Biz dört kişi 45 euro harcamadık.Yol bir saat sürüyor.
Prag Tren istasyonu şehir merkezinde. O kadar büyük bir bina ki içinde koca bir alışveriş merkezi var. Bilet alma ve binme işini halledene kadar biraz zorlandık.Tren bileti açık bilet şeklindeymiş. Gün içinde karşılıklı birkaç sefer var. İstediğiniz saatte gidiş dönüş yapabiliyorsunuz.Bu yüzden koltuk nomarası da yok. Giderken sorun olmadı ama dönüşte tren tıklım tıklımdı.Oturacak yer bulamadık.Öyle yorulmuştuk ki yerlere oturduk artık.