Kampın yolunu tutuyoruz.Çocukları son son göle sokacağız.Yarın Venedik'e doğru yolculuğumuz var.Bugün günlerden perşembe.Pazar günü Venedik'ten İğomenitsa feribotuna binip Yunanistan'a geri dönüyoruz.Ancak tatil henüz bitmedi hala bir haftalık süremiz var.Venedik'te iki gün kalacağız.İkinci günü yani cumartesi Venedik'te daha önce iki defa merkezdeki turistik yerleri gezdiğimizden bu sefer sizlerle beraber Murano ve Burano adalarını
ve kısmende tekrar şehrin bilinen yerlerini yol üstünde olduğundan kısaca gezeceğiz.
Kampa geri döndükten sonra çocukları son son göle sokuyorum.Yarın Venedik yolculuğu var erken kalkacağımız için geçe kalmadan yatıyoruz.Saat on iki gibi büyük bir gürültü ile kalkıyoruz.Gündüz güneşli olan hava akşam üstü biraz bozmuş idi.Ancak yağmur ve fırtına olmadığı için tenteyi toplama ihtiyacı hissetmedim.Gece geç saatte çıkan fırtınayı ise günün yorgunluğu ile derin uyuduğumuzdan farketmedik.Bizim tente paraşüt gibi şişip ayak bağlantılarınıda koparıp karavanın üstüne çıktı.Bizde gürültü ile uyandık.Birde ne görelim yer gök birleşmiş.Aynısını geçen sene Garda gölünde yaşamıştık.Dışarı çıkıp yağmur ve fırtına altında Ebru ile beraber tenteyi topladık tabiki sırılsıklam olduk.
Sabah kalktığımızda etrafımızdaki üç karavanında tentelerinin parçalandığını gördük.Ancak sanki akşam kıyamet kopmamış gibi hava günlük güneşlik idi.
Ebru kamp ödemesini günlük 87 İsviçre frankından yapıyor.Bende bu arada karavanı arabaya bağlayıp resepsiyonun önüne gidiyorum.
Venedik'e yaklaşık 350 km yolumuz var Tahminen saat beş gibihttp://www.campingrialto.com/en/about_us/ varmayı umuyoruz.
Tahmin ettiğimiz gibi sorunsuz bir yolculuktan sonra saat beş gibi Rialto kampig'e varıyoruz.Tam kapıdan giriş yapacağız alan dar olduğundan karavanı sokarken zorlanıyorum.Ebru arabadan inip bana sağ sol komut veriyor.Ancak hem yol yorgunluğu hemde bozulan tentede kalan aklım hanım sol dese ben sağa kayıyorum bir anda ortam elektrikleniyor tam Ebru ile laf dalaşına gireceğiz benim açık pencereden bir kafa uzanıyor:
Abi merhaba yardım edelim mi ?
Bu lafı atan Necati bey ve arkadaşı motor ile avrupa turuna çıkmış iki Akçakocalı öğretmen.Onların yardımı ile
Karavanı yerleştiriyoruz.Necati beylerde bizim hemen yanımıza motorları çekip çadırlarını kuruyorlar.
Hemen muhabbet başlıyor.Çay içermisiniz teklifine teklifsiz evet diyorlar.Ben çayı hazırlar iken Ebru da akşam yemeğini hazırlıyor.Tarhana çorbasını da içince bizim motorcu arkadaşlar kendine geliyor.Akşam geç saatlere kadar muhabbet ediyoruz.
Yarın gezeceğimiz Murano,Burano adaları gezimizi Ebru anlatacak.Bana kısa süre müsade...Bende bu arada
gezimizin pdf formatlarını hazırlamaya devam edeyim ki gezi sonuna kadar yetişmiş olsun.Sayfayı Ebru'ya teslim ediyor takip eden herkese iyi geceler diliyorum.....
Fatih abi Avrupa'da en çok gördüğüm çekme karavan markası Hobby oldu.İnşallah diyorum...
Fotoğraftaki çift dingil Hobby ise Bulgaristan'lı bir çekme karavancıya aitti.