Herkese merhaba. Haftasonu hem biraz dinlenelim hem de hayır duası alalım niyetiyle baba ocağı Taraklı'ya (nam-ı diğer "Mümkünlü) gitmeye karar verdik. Cumartesi akşama doğru yola çıktık. Taraklı ufak yerdir. Memleket bile olsa insanın canı sıkılır. Pazartesi akşam saat sekiz gibi Şafak'la otururken ortak arkadaşımız Naci ile kafa bulalım niyetiyle çay içmeye çağırdık. Evlendiğinden beri eve erken gitmeyi alışkanlık haline getiren Naci ile kafa bulurken bize "O kadar biliyorsanız yaylaya çıkalım hadi!" dedi. Ve işte sonumuzu getiren cümle... ;D Şafakla ben tamam deyince Naci de ağzından çıkanı yutamadı ve işte bundan sonrası da tam anlamıyla bize bir anı. Naci eve gidip izin alırken ben de bize uğrayıp bana kar botlarını almasını söyledim. Cevabı : "Olm arabadan mı ineceğiz sanki!" ;D ;D ;D
Neyse lafı fazla uzatmadan bi kaç fotoğraf paylaşayım... Sonrasına devam edeceğiz.
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
Arabaya bindik ve sizin de anlayacağınız üzere yaylaya çıktı. Yayla 20 km civarında olup rakım 1200 mt. civarında. Tabii akşam dokuzda tipi başladı ve artık bir ara önümüzü görmekte bile zorlandık. Artık dönmemiz gerektiğini söylememe rağmen biraz daha biraz daha diyerek artık bizden başka hiç araç izi olmayan bir mevkiye geldik ve olan oldu... Zj artık ben gitmem dedi. Ve saplandı. [attachment=1]Uğraşlar nafile... İleri geri sağa sola yok olmadı altındaki karı temizle saat oldu on...[attachment=2]
Artık son çare araba kalacak biz gideceğiz. Nereye? Yürüyerek 5 km aşağıdaki köye Nacinin söylediği Arabadan mı ineceğiz sözünü hatıratıp hatırlatıp gülerken yürümeye başladık. Ama herkes birbirine atıyor suçu. Yapacak birşey yok yol uzun. Allahtan arabada ışıldak vardı. Yoksa gerçekten halimiz kötü. Bir de birbirimize cesaret vereceğiz ya aklımız sıra "Ayı ışığa gelmez" ;D Bu arada yaylada gerçekten ayı var... Neyse.... Gece o soğukta yürüdük, yürüdük... Ve telefonun çektiği bir yerde Naci kardeşini aradı (pardon önce eşini ;D). Kimse inanmıyor yaylada kaldığımıza hatta yaylada olduğumuza! Naci biraz dil döktükten sonra kardeşini bizi köyden almaya ikna etti. saat onbir çeyrek gibi köye indik. Arabaya bindik herkes üşümüş, yorgun... Naci'nin ayaklar Şafak'ta kulaklar artık yok ;D ;D ;D Araç içinde zj'yi kurtarma planları. Gece kepçe aramalar fakat nafile. Baktık olmayacak operasyon yarına. Tipi devam etmekte ve gece eğer bu şekilde devam ederse mart gibi almayı planlamaktayız. O kadar yani! Neyse sabah ola hayrola cümleleri ile gece bitmekte....
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
arkadaşlarınızın gazına gelip bir daha hazırlıksız yola çıkmamayı öğrenmiş oldunuz o da iyi bir şeydir. en azından tecrübe edindiniz bir daha kine (tabi olursa,arkadaşlarınız bir daha cesaret edemez gibime geliyor) daha iyi bir gezi olur sizin için inşallah.
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
Sabah olması ile birlikte yatakatan kalkar kalkmaz camdan baktım. Şükür! Kar çok yağmamış... Şimdi Naci ile buluşma zamanı. Önce birer çorba sonra plan... Kepçe işi olduğundan öğleden sonra müsaitmiş. İş kaldı gene öğlene deyip vedalaşıyoruz. Naci homurdanmakta ayakları yüzünden. Bu arada ilginç bir gelişme olur ve yayladan aşağı indiğimiz köyden tanıdık bir abimiz Burhan abi traktörle çıkarabileceğinden bahseder. Aynı zamanda kendisi Taraklı - Adapazarı hattında otobüsçülük yapmakta. Tamam diyerek Taraklıdan yola çıkarız.[attachment=3]
Sağdaki yer alabalık tesisidir. Aklınızda bulunsun... Köye vardığımızda bir ufak hayal kırıklığı. Naciyle fısıldaşıp bu bizi çıkarmaz ağa deyişimiz...[attachment=4]
Ya nasip deyip gene de koyulduk yola..[attachment=1][attachment=5]
İz yok yol yok... Nerdeyse bizim izler bile kapanmış.[attachment=2]
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
Ve kavuşma anı...
[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4] Şimdi sıra traktörle nasıl çıkar hesabını yapmaya geldi. Naci ile Burhan abi arkadan ben ise önden çıkarabileceğimizi söylüyorum. Denenerek doğru yol bulunuyor...
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
Traktör giderken de bize sürpriz yapmıştı zaten Bizim gece oynaya zıplaya çıktığımız yerde takıldı kaldı ama abimiz iyi şoförmüş ki zorlayarak çıkarttı sağolsun traktörü battığı yerden. Yoksa bir daha yürümek vardı o köye!!!
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
Kar önce temizlenir arka tarafta ama malum traktör dört çeker değil saplanır kalır. Önce traktör itilerek olduğu yerden kurtarılır tabi gene sırılsıklam olarak. Sonra öne doğru çekme fikri oybirliğiyle kabul edilir... Küreklere asılmaya devam... Off off
[attachment=1][attachment=2][attachment=3]
Tabi bu olaylar yaklaşık iki saat sürer ve sonunda zj'nin sıcak yuvası...
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
Kesinlikle tek araç gitmek zaten başlı başına bir macera... Ama o vakitte oraya çıkmak isteyecek ikinci bulmak biraz zor Anlayacağın başlı başına mantıksızca yaptıklarımız...
Ynt: Sakarya-Taraklı Karagöl Yaylası (31 Ocak - 1 Şubat 2011)
umutc54' Alıntı:
Kesinlikle tek araç gitmek zaten başlı başına bir macera... Ama o vakitte oraya çıkmak isteyecek ikinci bulmak biraz zor Anlayacağın başlı başına mantıksızca yaptıklarımız...