Ynt: Serbest Muhabbet Köşesi (Karavan Dünyası)
mebus' Alıntı:
Ahmet Hocam tabiiki su deposundan satmiyorum. Aslinda senin konulara giriyor. Hanim meseleleri diyelim.
İnsel hocam,
Konu benim alana girince, benim durumumu anlatan bir fıkra olmazsa olmaz. Sizlerde isterseniz okuduktan sonra bana katılabilirsiniz
Adamın lastiği tam tımarhanenin önünde patlamis, kaldırıma ancak yanasabilmis. Sonraki işlem malum... Kriko, stepne, bijon anahtarı derken, birde bunların yanına talihsizlik eklenince, söktügü 4 adet bijon yuvarlanip yagmur mazgalına düsmüş. Mazgal açilır gibi degil, bijonlar görünür gibi degil.Talihsiz sürücü bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz duygular içinde kaderiyle başbaşa, kaldırıma çöker.
Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, çaresiz adamın halini bir süre daha acıyarak izledikten sonra seslenir;
- Ulan salaaak! Sen ne yapiyorsun orda öyle?
- Sorma birader, lastik patladı ve degistirirken bijonlari mazgala düsürdüm.
- Düsündüğün seye bak! Öbür lastiklerden birer tane sök hepsi 3 bijonlu olsun.
Adam bir lastiklere bakar birde deliye ve hemen işe girisir. Herseyi tamamlayıp bagaj kapagını kapatan sürücünün aklı deliye takılır. Arabasına binmeden evvel döner dikkatli dikkatli adama bakar ve seslenir:
- Senin ne işin var bu tımarhanede? diye sorar
- Biz burada '”delilik'ten” yatıyoruz kardeşim, '”salaklık 'tan” degil.