kişiye özel değil genel bir mesaj yazıyorum. amacım küçümsemek, yermek değil harcanan zamanı, emeği ve parayı sorgulamak. bir çok konu başlığında enerji konusu tartışılıyor amper hesapları panel boyutları akü tipleri kablo kesitleri fiyatlar vs. vs. birçok değişkenle hesap üstüne hesap yapılıyor. gerçekten atılan taş ürkütülen kurbağaya değiyor mu?
değerli dostlar gerçekten bu kadar eziyete bu kadar para harcamaya bu kadar yük taşımaya değer mi? bir geziniz kaç hafta sürüyor, karavanda aralıksız kaç gün kalıyorsunuz da bu kadar elektrik ihtiyacı oluyor?
hangi paneli almalıyım, kaçlık panel almalıyım, akü ne tip olsun, kaç amper olsun, kaç adet olsun, invertör ne marka olsun,
kaç kw olsun, kablo kesiti ne olsun, uzunluğu ne olsun, arıza olursa nasıl müdahale ederim gibi bir çok sorunun cevabını, yeterli bütçeyi ve tesisatı yapacak ustayı bulduktan sonra ilk hafta sonu gezimize çıkıyoruz aklımızda sorular; dolap ne kadar elektrik çeker, akşam kapatsam mı, aküler yetecek mi, tv yi ne kadar çalıştırabilirim, anten çekecek mi ...... kamp yerine gelip park yeri ararken kafada şimşek çakıyor enerji için panellerin güneş alması lazım
eh ne yapalım buzdolabının içi soğuk olsun diye karavanın içi fırın olsun ( oldu olacak bir tepsi de börek bırakalım akşam yemeği de hazır olur bari ) tv çalışsın bitmeyen reklamlar arasında her akşam aynı gazetecilerin ( bazıları galiba tv binasında yaşıyor ) anketçilerin memleketi kurtarmak için birbirlerine numaradan çemkirmelerini izleyelim diye güneşin altında kalmakta hiçbir sıkıntı yok. sonra yılda bir kaç haftasonu kampı yıllık izinde on beş yirmi gün derken bir de bakıyoruz park halinde yukarıdan atılan bir şey paneli çatlatmış, yatmaktan akü ölmüş, yanlış hesap yüzünden enerji yetmemiş, kablo kesiti yanlış olmuş çok ısınıyor masraf masraf üstüne üzüntü üzüntü üstüne
yapmayın etmeyin, kendinize kıymayın. aramızdan kaç kişi yılın altı yedi ayını karavanda geçiriyor, aralıksız on gün onbeş gün karavanda aralıksız kalıyor. bir kaç günlük bir haftalık kamplar için bu kadar eziyete masrafa bu kadar yük taşımaya gerek yok. taş devrinde yaşayalım demiyorum ancak kampta kafanız rahat olsun siz karavana hizmet etmeyin karavan size hizmet etsin. karavanı eve çevirmek için sıfırı tüketip sonra gezecek para bulamamaktan yakınmayalım.
insanoğlu yüzyıllardır geziyor, toroslarda ege de yörük obaları göçerler hala yaşamaya devam ediyor. karavancılık bir nevi göçerlik yörüklük değil mi? doğaya uyum değil mi? size bir iki ipucu vereyim belki bazı yüklerden kurtulursunuz. karpuz soğutmak için buzdolabı şart değil, varsa derenin ya da gölün içine atın kendiliğinden soğur. su kaynağı yoksa önce ikiye kesin sonra parçaları kapatıp serin bir yere bırakın bir saat kalsın çok şaşıracaksınız. telefon şarjı için powerbank yetiyor ( çok kullanıyorsanız iki tane alın zorda kalırsanız araçtan doldurursunuz ) ışıldaklar da çok iş görüyor tek şarjla 70 -80 saat yanan ışıldaklar var fiyatları da öyle uçuk değil. zaten kampta gerekmedikçe ışık yakılmaz sonra yıldızları nasıl seyredeceksiniz.
bence önce eski usul kamp yapmakta fayda var, zamanla ne kadar gereksiz eşya taşıdığımızı anlarız. teknolojiden kopamıyorsak mutfak balkonu bize yeter de artar bile hem buzdolabı yakın hem tavanda ampül de var duvarda priz de........